English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ T ] / Tb

Tb translate Turkish

280 parallel translation
What is it, Doctor, TB?
- Nedir, Doktor? Tüberküloz mu?
Your high living substantially increases your risk of TB.
Hızlı yaşayışın verem olma riskini ciddi anlamda artırıyor.
TB can creep up on anyone.
Verem adamı sinsice yakalar.
Trouble with TB is that you don't feel a thing.
Veremin kötü tarafı kendini belli etmemesi.
A doctor with five TB patients is riding a gravy train.
5 verem hastası olan bir doktor köşeyi dönmüş demektir.
See if it's TB or not.
Bak bakalım, verem miyim, değil miyim?
Just the type to ignore TB.
Veremi bile takmayan tiplerden.
But you see, that TB bacteria inside you is my business.
Gel gelelim içindeki verem mikrobu beni ilgilendirir.
But TB is a tricky old disease.
Ancak verem ; eski ve sinsi bir hastalıktır.
Fighting TB -
Veremle savaş -
- Yeah, TB case.
- Evet, verem vakası.
Have him plan an attack and go after the TB bacteria.
Sana bir saldırı planı yapıp mikrobun peşine düşeceğiz.
Doctor, if you approach it rationally, TB's no big deal.
Doktor akılcı biçimde yaklaşırsan, verem hiç sorun değil.
It's not just TB.
Sadece verem olarak görme.
She, too, has TB and was in the sanatorium.
O da verem oldu ve sanatoryumdaydı.
Got a little TB, eh?
Tüberküloz, hı?
The slob took sputum from a TB patient to get shipped out.
Bu tipsiz askerlikten yırtmak için tüberküloz hastasından salya almış.
TB cured in three days?
Verem 3 günde tedavi edilir miymiş?
I could've done that long ago, but I've got no hankering for TB germs.
Bunu uzun zaman önce yapabilirdim ama verem mikrobuna hasret değilim.
One of the nurses here got TB and we had to send her home.
Buradaki hemşirelerden biri Tüberküloz oldu ve onu eve göndermek zorunda kaldık.
TB makes further service in the Congo impossible... so you'll have to hold down two jobs over there.
Tüberküloz Kongo'da ileri düzeyde hizmeti imkansız hale getirir... bu yüzden burada iki görevi yerine getireceksin.
I have TB.
Tüberküloz oldum.
The TB is a byproduct.
Tüberküloz yan ürün.
I don't believe that rubbish about your having had TB in the Congo.
Kongo'da tüberküloz olduğun saçmalığına inanmıyorum.
One just doesn't survive and have TB in the tropics.
Tropik bölgelerde hem TB olup hem de hayatta kalamazsın.
There were younger ones - prostitutes mostly, with TB and epileptic fits, and a couple of the kind who keep after other girls, especially young ones.
Karşı koridorda gençler vardı. Çoğu fahişeydi, bir de epilepsi hastaları. Birkaç da gözleri hep kızlarda olanlar, özellikle de genç kızlar.
Parents dead, sister got TB?
Annenle baban ölü, kardeşin de hapiste mi?
She had TB, and he got her into the hospital and even sent her money every month on his pittance of a salary.
Hastaneye yatmasına rağmen her ay maaşının çok az bir kısmını yolladı.
Don'tb e afraid, I won't kill you
Korkma, öldürmeyeceğim seni
No. No trace of TB.
Hayır, Tüberkiloz izi yok.
You've had TB and were forced to give up your job.
Verem oldun ve işinden ayrılmak zorunda kaldın.
Madame, your son has TB.
Bayan, oğlunuzda tüberküloz var.
Don't you think that's an important test to differentiate SBE from miliary TB?
Bu sence SBE'yi miliari tüberkülozdan ayırmak için önemli bir test değil mi?
There's a curiously high incidence of TB.
Tüberküloz vakıaları gittikçe artmaya başladı.
Listen, I'm all for charity, but TB, nuns, old folks, cancer, blue babies — there's a limit.
Yardım etmek isterim tabi... ama, tüberkülozlular, rahibeler, huzurevleri, kanser dernekleri - her şeyin de bir sınırı var.
I wish you did have TB instead of that damn, rotten tattoo.
Göğsüne şu lanet dövmeyi yaptırmak yerine zincir taksan olmaz mıydı?
I pray to God I'm rotting with TB!
Tanrıya veremden çürümek için dua ediyorum!
Why did he invent TB?
Veremi neden icat etti?
- No, TB.
Hayır, veremli.
- TB 46, a ground wire.
- TB 46, toprak hattı.
TB 39, a ground wire.
TB 39, bu da toprak hattı.
Has he had a TB skin test this year?
Bu yıl TB testi yaptırdı mı?
Danny's got TB?
Danny TB mi?
It's Uncle Red. TB.
Red dayım verem oldu.
TB?
Verem mi?
TB 7 here. Get me inspector Rojinski on 2909.
Merkez, bana 2909'dan müfettiş Rojinski'yi bağlayın lütfen.
No, I told you to say you had TB and you was in a sanitarium.
Hayır, verem hastası olduğunu ve sanatoryumda yattığını söyle dedim.
You got the highest rate of TB and mental illness in any city neighbourhood.
Ruh hastası oranı diğer şehirlere oranla açık ara fark atmış bulunuyor.
The other half have TB.
Diğer yarısı da veremli.
- When did you have your TB jab?
Ne zaman, tüberküloz geçirdiniz?
TB?
TB mi?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]