Tc translate Turkish
1,778 parallel translation
Restrained driver, TC in respiratory distress.
Trafik kazası. Solunum zorluğu çekiyor.
You cheating little bitch. You been doing this all night?
Seni üçkağıtçı k.ltak. Tüm gece bunu mu yapıyordun?
You're nothing but a lowlife con.
Üçkağıtçı, serserinin tekisin.
He's crafty but we'll find a way to capture him.
Üç kağıtçının teki ama onu yakalamak için bir yol buluruz.
Well, who's the killer, Wile E. Coyote?
E, katil kim, üçkâğıtçı E.Coyote mi?
And I don't want the daughter of a pesky old con man!
Ben de, üçkağıtçı yaşlı adamın kızını istemiyorum.
You're still a crook?
Hâlâ üçkağıtçılık peşinde misin?
You always hated my guts, you called me a crook, but you didn't know shit about how the world works, or what some people will do for money.
Benim cesaretimden nefret ederdin, bana üçkağıtçı derdin ama dünyanın nasıl işlediğini bir türlü öğrenemedin ya da bazı insanların para için neler yapabileceğini.
Oh, hell no. You are still in cheaters'jail.
Oo, olamaz.senin aklın Hala üçkağıtçılıkta.
Bender the robot, I'm proud to present you Earth's highest award for swindling.
Robot Bender, sana dünyanın en büyük üçkağıtçılık ödülünü sunmaktan gurur duyuyorum.
Are you a con artist?
Üçkâğıtçı mısın?
I'm not a crook, this is my living.
Ben üçkâğıtçı değilim. Hayatımı böyle kazanıyorum.
He's a megalomaniac. It's all a big shell game.
Megalomanyak ve üç kağıtçının tekidir.
Well, Ferdy, you're wasting your time listening to gossip from the kind of pond scum trading down there.
Ferdy, oradaki üçkâğıtçıların uydurduğu bir dedikoduyu dinleyerek vaktini harcıyorsun.
You're going to the same hell as the crooked cops you can't stand.
Hiç katlanamadığın o üçkağıtçı polislerle aynı cehenneme gideceksin.
They think they're special.
Özel olduklarını sanıyorlar. Pis üçkağıtçılar.
I pay thousands and millions to dope dealers, crooks, cops.
Uyuşturucu satıcılarına üçkağıtçılara, polislere.
Jane was no schemer, no conniver, no thief.
Jane ne entrikacı, ne üçkağıtçı ne de hırsızdı.
- Duper?
- Üç kağıtçı?
This is Gabi, our sound recordist.
Bu Gabi, ses kayıtçımız.
Trickery and deceit.
Üçkağıtçılık ve dolandırıcılık.
Hey, why don't y'all go chase a crooked politician?
Neden gidip üçkağıtçı bir politikacıyı izlemiyorsunuz?
- I ain't some fucking gyp.
- Üçkağıtçının teki değilim.
Caught cheating at a gambling den, has his sister turn him in for being a Christian and he's imprisoned That's how the story starts He escapes the gangsters but won't he be crucified as a Christian?
Kaçak bir üç kağıtçı, kumarhanede hile yaparken yakalanır, hristiyan olduğu için kız kardeşi onu ihbar eder ve mahkum edilir Hikaye böyle başlıyor
And a major-league scammer.
Büyük lig üçkağıtçılarından.
I'VE ALWAYS SAID, EDDIE, AS SHADY AS IT MAY BE, YOU GOTTA ADMIRE A GUY WHO CONJURES UP A TALKING RACCOON TO IMPRESS THE LADIES.
Her zaman demişimdir, Eddie, ne kadar üçkağıtçı olsa da kızları etkilemek için konuşan bir rakunu kullanan adamı takdir edeceksin.
It's people like that give honest grifters a bad name.
Bu tip insanlar yüzünden canım üçkağıtçılığın adı kötüye çıkıyor işte.
OK, kids, let's show old laughing chops just what happens when you mess with a grifter's favourite barman.
Tamamdır, arkadaşlar, şu çatlaklara gerçek bir üçkağıtçının en sevdiği barmenle dalaşmanın ne demek olduğunu gösterelim o halde.
Was that, or was that not, the best convincer in the history of the con?
Eğri otur doğru konuş, üçkağıtçılık tarihinin en iyi ikna safhası mıydı değil miydi?
I begged and borrowed and stole and conned every weekend pass and leave
Alavere dalavere.... ne kadar üçkağıtçılık varsa yaptım ve alabildiğim ve çalabildiğim kadar çok izne çıktım.
I'm actually gonna be a real grifter.
Gerçek bir üçkağıtçı olacağım.
Oh, being a grifter ain't all champagne and flowers, son.
Üçkağıtçı olmak her zaman şampanya ve çeçekli kutlamalar değildir, evlat.
That's for regular people, not gamblers or grifters.
Onlar sıradan insanlar içindir, kumarbazlar ya da üçkağıtçılar için değil.
And they say cheats never prosper.
Bir de üçkağıtçılık para etmez derler.
Grifters don't steal, they con.
Hey üçkağıtçılar çalmaz, dolandırır.
Just a small show with a few grifters.
Birkaç üçkağıtçının katılacağı küçük bir gösteri olacak.
You know, there's no university of grifting.
Üçkâğıtçılığın üniversitesi yoktur.
I'm aware of that, slick.
Farkındayım, seni Üçkağıtçı.
This deceiving, scheming little pluke!
O yandan yemiş üçkağıtçı piç!
Jennifer was sleeping with a dealer.
Jennifer bir üçkağıtçı ile birlikte oldu.
Snapper are normally solitary fish, but now they gather in their hundreds from all corners of the reef.
Çıtçıt balıkları genelde yalnız gezen balıklardır. Fakat şimdi resifin her yanında yüzlercesi toplanmış.
Gradually, the snapper throng moves up into more open water.
Yavaş yavaş, çıtçıt topluluğu açık denize doğru ilerliyor.
They are no threat to the adult Snapper though.
Ama yetişkin çıtçıtlar için bir tehdit oluşturmazlar.
The Marines, that they were con artists.
Deniz Piyadeleri... Üçkağıtçı mıydılar?
- Who's the hustler?
- Kim üçkağıtçı?
You are a liar and an ass.
Sen bir yalancı ve üçkağıtçısın.
It's just that scofield is a tricky bastard.
Scofield üçkâğıtçı biri.
Yochelson says they sharpen their skills as conmen on their therapists.
Yochelson üçkağıtçılıklarını terapistlerinde pekiştirdiklerini söylüyor.
- Kid's a fuckin'card shark.
Çocuk tam bir üçkâğıtçı.
You know, I was a hustler, a petty scammer.
Üçkağıtçının biriydim, ufak tefek de dolandırıcılık.
And instead, I got this infantile, irresponsible, uncivilized, cheap, jive-talking bullshit artist.
Bunun yerine vurdumduymaz, sorumsuz görgüsüz, üçkağıtçı, bol keseden atan bir babam oldu.