Teal'c translate Turkish
1,753 parallel translation
Teal'c!
Teal'c!
- I don't think that's the case, Teal'c.
- Bu durumun öyle olduğunu sanmıyorum, Teal'c.
Teal'c, gimme a hand here.
Teal'c, bana yardım et.
- Alar, this is Teal'c.
- Alar, bu Teal'c.
You appear to be a leader.
( Teal'c ) Siz lider gibi görünüyorsunuz.
It's not fair to Teal'c.
Bu Teal'c için adil değil.
- Teal'c, target the lead bomber.
- Teal'c, kılavuz bombacıyı hedef al.
Teal'c?
Teal'c?
Teal'c and I are gonna have a look around first.
Teal'c ve ben önce etrafa biraz bakacağız.
Teal'c and I can help fight'em off until it comes.
Teal'c ve ben gelene kadar savaşmalarına yardım edeceğiz.
Stay on my wing, Teal'c.
Yanımda kal, Teal'c.
Teal'c.
Teal'c.
- Teal'c?
- Teal'c?
Welcome, Teal'c.
Hoşgeldin, Teal'c.
- Many know of Teal'c, but all Jaffa fear you, my Lord.
- Pekçok kişi Teal'c'i tanır, fakat tüm Jaffa sizden korkar, Lordum.
From this moment on, every tear you shed will be recorded so that all Jaffa, alive now and for evermore, will see how weak and powerless the great and mighty Teal'c really was before he died.
Bu andan itibaren, döktüğün her gözyaşı kaydedilecek, böylece tüm Jaffa, şimdi yaşayanlar ve sonrakiler, ölmeden önce, büyük Teal'c'in nasıl zayıf ve güçsüz olduğunu görecekler.
Listen to Rak'nor, Teal'c.
Rak'nor'u dinle, Teal'c.
- He did die, Teal'c... but not first.
- Öldü, Teal'c... ama sonra.
Save yourself, Teal'c.
Kurtar kendini, Teal'c.
Teal'c's on Chulak.
Teal'c Chulak'ta.
You know what'll happen to Teal'c if Apophis gets him.
Eğer Apophis, Teal'c'i alırsa neler olacağını biliyorsun.
but Teal'c is expendable.
Ancak Teal'c'in kaybı kabul edilebilir.
Dad, Teal'c risked his life to save all of us when he came to rescue you on Netu.
Baba, Teal'c seni kurtarmak için Netu'ya geldiğimizde hepimiz için hayatını riske atmıştı.
How is Heru-ur gonna transport Teal'c to Apophis'ship?
Heru-ur, Teal'c'i Apophis'in gemisine nasıl gönderecek?
We can save Teal'c the way that he saved us, by intercepting the matter stream.
Teal'c'in bizi kurtardığı gibi, madde aktarım akımının arasına girip onu kurtarabiliriz.
- We gotta go back for Teal'c.
- Teal'c için geri dönmeliyiz.
I am the Jaffa who helped Teal'c escape.
Ben Teal'c'in kaçmasına yardım eden Jaffa'yım.
- Glad you made it, Teal'c.
- Başardığına sevindim, Teal'c.
Major Carter and Teal'c.
Binbaşı Carter ve Teal'c.
Come on, Teal'c, bring it.
Hadi Teal'c, saldır!
Teal'c...
Teal'c!
Teal'c, how much do I have on here?
Teal'c kaç kilo kaldırıyorum?
- Let's say I agree, Teal'c.
- Farz edelim ki razı oldum Teal'c.
Not this time, Teal'c.
Bu defa değil Teal'c.
Teal'c, get Daniel back through the gate.
Teal'c Daniel'i geçitten götür.
Teal'c wouldn't leave.
- Evet ama Teal'c gitmedi.
Teal'c was actually following orders.
Aslında Teal'c benim verdiğim emirleri uyguluyordu.
- Teal'c!
- Teal'c!
Dr. Daniel Jackson, and Teal'c.
Dr Daniel Jackson, ve Teal'c.
- Teal'c, Daniel, do you read?
- Teal'c, Daniel, duyuyor musunuz?
- Daniel, Teal'c.
- Daniel, Teal'c.
- This is the stuff that's in Teal'c now?
- Şu an Teal'c'in içinde olan şey de bu, öyle mi?
I guess they thought Teal'c could get'em home.
Sanırım, Teal'c'in onları geri götürebileceğini düşündüler.
How could Teal'c and Colonel O'Neill know that was going to happen?
Teal'c ve Albay O'Neill bunun olacağını nereden bilebilir?
- But why Jack and Teal'c and not us?
- Ama neden Jack ve Teal'c de biz değiliz?
Why are Teal'c and I the only ones who remember it?
Neden Teal'c ve ben bunu hatırlayan tek kişileriz?
But what about Teal'c?
Ama ya Teal'c? Hadi ama!
However, Teal'c and I seem to be the only ones who realise it.
Ancak, görünüşe göre bunu farkeden sadece Teal'c ve ben varız.
According to Colonel O'Neill, he and Teal'c witnessed a beam striking the Stargate on P4X-639.
Albay O'Neill'a göre, o ve Teal'c P4X-639'da geçidi vuran bir ışın görmüşler.
It's up to Teal'c and Colonel O'Neill.
Teal'c ve Albay O'Neill'a kalmış.
I'm tellin'you, Teal'c.
Sana söylüyorum, Teal'c.