Teamwork translate Turkish
634 parallel translation
To teamwork, and to solving this Reg Foster business quickly.
Takım çalışmasına ve Reg Foster vakasını çabucak çözmeye.
No teamwork.
Takım çalışması yok.
All that yak Barberosa hands out about teamwork, trying out for positions...
Barberosa'nın bütün o önerdiği ekip işi, pozisyonlar için sınamalar saçmalığı... Zırva!
organisation, discipline and teamwork.
organizasyon, disiplin ve ekip çalışması.
As you know, modern surgery is all a matter of teamwork, sometimes involving a dozen or more people - interns, residents, specialists...
Modern cerrahinin takım işi olduğunu biliyorsun. Bazen düzinelerce insanın yardımıyla yapılır. İnternler, pensçiler, bir çok uzman.
This amazing partnership of the honey guide bird and the badger is an intriguing example of teamwork between different species.
Rehber kuşu ile porsuğun bu inanılmaz ortaklığı farklı türler arasındaki işbirliğinin ilginç bir örneğidir.
Offence, defence, spirit of achievement, teamwork.
Saldırı, savunma, başarma arzusu, ekip çalışması.
That means teamwork, so no more cowboy hot-dog dogshit.
Bu takım çalışması demek, yani sosisli kovboy saçmalığı yok.
Teamwork!
Takım oyunu!
A result like that required efficient teamwork.
Etkili bir ekip çalışması ile elde edilebilecek bir sonuçtu.
And I admire your sense of teamwork.
Takım çalışması anlayışına hayranım doğrusu.
Teamwork! Teamwork!
- Ekip çalışması!
- We're losin'! - Teamwork, guys.
- Kaybediyoruz.
More teamwork.
- Ekip çalışması, beyler.
I think for the purpose of morale, it might be best if we started to integrate our squadrons, give them a sense of teamwork.
Komutan, sanırım moral desteği için filolarımızı kaynaştırmak en iyisi olur. Onlara takım çalışması anlayışı verelim.
But it's a history of individual initiative, not teamwork.
Ama bunlar şahsi girişimlerdi, takım çalışması değil.
Okay, you guys, a little teamwork, now.
Tamam, beyler. Biraz takım oyunun vakti geldi.
I like to think, if there's a word to describe my philosophy of business it's "teamwork." Everybody working together.
Düşünmeyi severim şayet iş felsefemi tanımlayacak bir kelime varsa o da "takım çalışması" dır. Herkesin birlikte çalışmasıdır.
You girls, of course, never got a chance to play football or baseball and I've always felt that's unfortunate, because I think it's the best place to learn what teamwork is about.
Siz kızların şüphesiz hiç futbol veya beyzbol oynama şansı olmadı ve ben her zaman bunun bir talihsizlik olduğunu düşündüm, çünkü bana göre takım çalışmasının öğrenileceği en iyi yer orasıdır herhalde.
I've been here talking about teamwork, and you're not there for the handoff.
Burada takım çalışmasından bahsediyorum ve senin işin topu başkasına atmak değil.
- Teamwork!
- Takım çalışması!
This is the result of teamwork, gentlemen.
Bu, takım çalışmasının ürünü, baylar.
How can they win if they don't even have teamwork?
Takım çalışması olmadan kazanmak mümkünmü?
Teamwork, Mulle.
Takım işi, Mulle.
Now, this is how you cut the bandits down to size. Teamwork.
Haydutları böyle azaltırsınız.
We like a little teamwork around here, pal.
Biz, bu civarda azıcık bir takım çalışması severiz, ahbap.
We pride ourselves on teamwork here.
Biz burada ekip çalışmasıyla övünürüz.
Teamwork did.
Takım çalışması kazandırdı.
Discipline and teamwork.
Disiplin ve takim çalışması.
Look, Guys, This Party Is Gonna Happen, But We Need A Little Teamwork.
- Bakın şimdi beyler bu parti her türlü olacak ama biraz iş birliği lazım bize.
We can handle it with teamwork.
Bu işi ekip çalışmasıyla halledebiliriz.
Yeah, with a little teamwork, with a little blood and sweat and tears, we might just win.
Evet, ufak bir takım çalışmasıyla birlikte, kan, ter ve göz yaşı ile birlikte, sadece kazanabileceğiz.
Teamwork...
Takım halinde çalışmak...
Except, perhaps, a casual familiarity among the bridge crew, but..... mostly, that comes from a sense of teamwork. And a feeling of family.
Sadece, belki, Köprü ekibi arasında gündelik bir samimiyet, ama... bu da çoğunlukta bir takım çalışması hissinden... ve de kendilerini bir aile gibi hissetmelerinden kaynaklanıyor.
Teamwork.
Ekip çalışması.
Teamwork, that's the key, Brandon.
Takım çalışması, anahtar bu, Brandon.
Rugby football embodies... all the noblest virtues... enshrined in a school like ours- - teamwork, bravery... pride, school spirit... creativity, intelligence... love of one's fellow man- - surely the virtues... which distinguish human beings... from brute animals.
Rugby futbolu okulumuz gibi yerlerde bütün soylu erdemleri somutlaştırmaktadır. Takım çalışması, cesaret gurur, okul ruhu yaratıcılık, zeka arkadaşına olan sevgi. Elbette bu erdemler de insanoğlunu vahşi hayvanlardan ayırmaktadır.
Teamwork means being able to count on your colleagues.
Ekip çalışması, takım arkadaşlarına güvenebilmek demektir.
I'm learning a lot about teamwork, fair play and all that junk.
Takım çalışması, fair-play ve eğlence konusunda baya kendimi geliştirdim.
Maybe with a little teamwork, we'll...
Belki ufak bir takım çalışmasıyla çöplüğü de kapattırabilirz?
Why don't we show a little teamwork and get this place cleaned up?
Ufak bir takım çalışmasıyla burayı temizleyelim, ne dersiniz? Olur!
That's exactly the teamwork we'd like to showcase at this year's energy convention.
Bu yılki enerji fuarında göstermemiz gereken türden bir takım çalışması.
Maybe there's something to that wimpy "teamwork" garbage of yours after all.
Belki de senin şu saçma takım çalışması işin o kadar da kötü değildir.
Yes, well, to have a successful baseball club you need teamwork.
İyi bir beysbol takımı için takım çalışmasına ihtiyacın vardır.
- it's the perfect teamwork play.
- Bu harika bir takım oyunu
Yeah, that's teamwork now.
Evet, işte buna ekip çalışması derler.
Teamwork!
Takım çalışması!
"General Mitchell's whole course has been so lawless, " so lacking in reasonable teamwork,
" Sorumsuz bir takım çalışması,
I depend on teamwork.
Çok doğru.
- Teamwork!
- Shirley!
It takes teamwork.
Bu iş bir takım çalışması.