Tell it to the judge translate Turkish
71 parallel translation
- You can tell it to the judge.
- Bunu yargıca anlat.
Tell it to the judge.
Bunu hakime anlatırsın.
And you, Carter, you have something to say, tell it to the judge.
Ve sen, Carter, söyleyeceğin birşey varsa yargıca söyle.
I would have brought it myself, but I hadda go to work, man! Tell it to the judge.
- Bunu hakime anlatırsınız!
Hey, tell it to the judge.
Yargıçlara sor onu.
Like I said, you got to tell it to the judge.
Dediğim gibi, git yargıçlara söyle.
- Tell it to the judge.
- Bunu yargıca söyle.
Tell it to the judge, you jellyfish!
Bunu yargıça söylersin seni denizanası.
- Tell it to the judge.
- Hâkime anlatırsın.
Well, tell it to the judge, honey.
Hakime anlat, tatlım.
Tell it to the judge.
Git hakime anlat.
- tell it to the judge.
Hadi oradan, külahıma anlat.
Tell it to the judge.
- Demek öyle? - Onunkilerlede ilgilenirim seni şişman, kel serseri. - Evet, öyle.
Tell it to the judge.
Derdini yargıca anlatırsın.
Tell it to the judge.
Üç hafta önce St.Louis'deydim.
I tell it to the judge.
Bu isteği yargıca iletirim.
I'VE BEEN TRYING TO GET RID OF HIM. TELL IT TO THE JUDGE.
Ondan kurtulmaya çalışıyordum, hakime söyle.
Tell it to the judge, you big donut-hole!
Bunu hakime anlat, sersem!
- Tell it to the judge!
- Bunu hakime anlat!
- Tell it to the judge.
- Yargıca anlatırsın.
Tell it to the judge Monday.
Pazartesi hakime söyle.
Your name's on the contract, so tell it to the judge.
Satış sözleşmesinde sizin adınız var. Hakime anlatırsınız artık.
Not my problem. Tell it to the judge.
Benim sorunum değil, derdini hakime anlat.
Soon as you tell it to the judge.
Siz bunu hakime söyler söylemez.
Don't tell me. Tell it to the judge.
Bana söyleme, yargıca söyle.
- Tell it to the judge.
- Bunu hakime anlatırsın.
So tell it to the judge.
Öyleyse yargıca söylesene.
Yeah, why don't you tell it to the judge?
Herşeyi kesin olarak inkar ediyoruz.
- Tell it to the judge to sentence his life and he don't budge.
- Hakime müebbet hapis cezası yediğini söyle bunu sikine bile takmaz.
Tell it to the judge.
Yargıca söyleyin
- Just tell it to the judge tomorrow, relax.
Yarın yargıca anlatırsın, sakın ol.
Tell it to the judge.
Hakime anlatırsın!
- You had your chance. Tell it to the judge.
Yargıca söylemek için bir şansın vardı.
- All right, we'll tell it to the Judge.
- Tamam, yargıca danışalım.
Tell it to the judge.
Bunu yargıca anlat.
Yeah, well, tell it to the judge, huh?
Evet tabi, sen onu hakime anlat?
- Just tell it to the judge.
Sadece Hâkime söyle.
- The man up there, he said he'd like it better if he could go in to the judge and tell him... that you'd made one good case for Uncle and you were working on some others.
Savcı, yargıcın karşısına çıkıp senin, bir davada "Amca" ya yardım ettiğini ve başka davalar için de çalıştığını söyleyebilirse bunun çok iyi olacağını belirtti.
I think it might be better if you tell us your story in your own way... And permit me to be the judge of whether it is true or not.
En iyisi kendi hikayenizi anlatmanız ve gerçek olup olmadığına dair jürilik etmeme izin vermeniz.
We tell the judge it's in the kid's best interest to take him into custody.
Çocuğu gözaltına almak en iyisi deriz hakime.
Tell it to the judge.
Bunu yargıca anlatın.
I think it would be wonderfulif the judge said in addition to the sentence, you must tell your story.
Eğer hakim bunu söylerse çok iyi olur. Bunun yanısıra... hikayeyi anlatmalısınız.
'Cause I have to tell you, if I have to get up on the stand and perjure myself and lie to God and a judge, then I really want your ass sitting there in the front row when I do it.
Kalkıp orada yalancı tanıklık yapmak, Tanrıya ve hakime yalan söylemek zorunda kalırsam Bunu yaparken senin kıçının ön sırada oturmasını istiyorum.
Scanlon seems to think most of what she has to offer is hearsay, but I think you take it to the judge, you tell him what this woman...
Scanlon söyledikleri kulaktan dolma diyor ama hakime anlatırsan- -
Do you want me to call the judge and tell him your heart's not in it?
Yoksa yargıcı arayıp bu iş için gönüllü olmadığınızımı söyleyeyim?
In your final court report, it would be prudent to tell the judge the investigation hit a dead end.
Son mahkeme raporunda hakime, araştırmanın çıkmaza girdiğini.. söylemek ihtiyatlı bir davranış olurdu.
I wouldn't tell the judge it's a Croatian custom to hit your wife with an iron bar.
Demir bir çubukla karını dövmenin bir Hırvat geleneği olduğunu yargıca anlatamam.
Carl thought it could return to reason, but the judge kept Roy not to tell him to shut up.
Galiba Carl bunun bir mantığı olmadığını söyledi, ama Yargıç Roy ona sürekli susmasını söylüyordu.
It was his turn, so I'm asking you to tell the judge.
Sıra ondaydı, o yüzden hâkime söylemeni istiyorum.
Okay, then get out of it. Tell the judge or whoever that they're unfit parents and that you don't want to be with them.
Peki, o zaman git hakime ya da herkimse ona iyi bir aile olmadıklarını onlarla yaşamak istemediğini söyle.
Tell it to the judge.
Hayır, bunu yargıca anlat.