Tell me why you're here translate Turkish
213 parallel translation
It's good to hear that you're not hurt. But... why did you come here to tell me that?
- Yaralanmamanıza sevindim ama neden bunu bana söylemeye geldiniz?
Why don't you tell me what you're doing here?
Burada ne aradığını neden söylemiyorsun?
You can tell me what you and your menagerie are doing in my quarters why my effects have been thrown out from what asylum you escaped and how you're here in that comic opera uniform instead of at a fancy-dress ball.
- Evet. Senin ve hayvanlarının odamda ne işiniz var eşyalarım neden dışarıda hangi tımarhaneden kaçtın ve kıyafet balosuna gitmek yerine neden buraya geldin?
Suppose you tell me the real reason why you're here.
Burada olmanızın gerçek sebebini söylesenize.
Won't you tell me what you're doing here and why you were crying?
Burada ne yaptığını ve neden ağladığını söylemeyecek misin bana?
Calm down and tell me why you're here.
Sakin ol ve neden buradasın bana anlat.
Dr. Vesely, I beg you. Tell me why we're here?
Doktor Vesely, yalvarırım neden burada toplandığımızı anlatın.
Is that why you're here... to tell me that?
Buraya bunu söylemek için mi geldin?
Can you tell me why you're here?
Niye geldiğini söyleyebilir misin?
Will you tell me why you're here?
Niçin burada olduğunuzu söyler misiniz?
Is that why you're here, to tell me it was a mistake?
O yüzden mi buradasın, yanlış yaptığını söylemek için mi?
Tell me, do you know why you're here at the Institute?
Bu klinikte neden bulunduğunuzu biliyor musunuz, Bay Cartwright?
So why don't you tell me why you're here.
Buraya neden geldiğini söylesene bana.
So, why don't you tell your little friend here that you're gonna come with me?
Neden küçük arkadaşını buraya çağırıp benimle birlikte gitmesine izin vermiyorsun?
Tell me why you're working so hard here.
Senin, neden burada bu kadar çok çalıştığını söyle.
Why don't you tell me why you're really here.
Buraya neden geldiğinizi söyleyin.
Would you like to tell me why you're here?
Bana neden burada olduğunu söyler misin?
Now why don't you tell me why you're really in here.
Şimdi niçin bana burada oluşunun gerçek nedenini söylemiyorsun?
Now are you gonna tell me why we're here?
Şimdi buraya neden geldiğimizi söyleyecek misin?
Tell me why you're here.
Bana neden burada olduğunu söyle.
All right, maybe you can tell me exactly why you're here.
Pekala, bana neden burada olduğunu söyleyebilirsin.
well i'm sure you don't need to tell me why you're here, Mr. Poirot
Buraya gelme sebebinizi söylemenize gerek yok, Bay Poirot.
NESBITT : So why don't you tell me why you're here.
Buraya neden geldiğini söylesene bana.
Can you tell me why we're here?
Neden burada olduğumuzu bize söyleyebilir misiniz?
So, this is the part where you tell me who you are and why you're up here.
Şu an, bana kim olduğunuzu ve burada ne aradığınızı söylemeniz gereken an.
You're getting defensive, and I want you to just tell me why you're here.
Hemen savunmaya geçtin, ben sadece buraya neden geldiğini bilmek istedim.
Can you tell me why we're standing out here in a field looking at a dead goat?
Neden burada ölü bir keçiyi incelemek için bulunduğumuzu söyler misin?
Why don't you tell me something, Agent Scully. Why don't you tell me what you're doing here.
Neden burada ne yaptığını söylemiyorsun?
Of course. I may not let you leave, but by all means, tell me why you're here.
Tabiki. neden buraya gelidğini öğrenmeden senin gitmene izin vermeyebilirim.
This behavior right here is * exactly * why I wanted to stay home Pete, look me in the eye and tell me you're really upset
- Evde oturmak istememin..... nedeni de tam olarak bu davranış işte. Pete, gözlerimin içine bak ve bana çok üzgün olduğunu söyle.
Let me tell you why you're here.
Neden burada olduğunu anlatayım.
Want to tell me why you're here?
Neden burada olduğunu söyleyecek misin?
When are you going to come clean and tell me why you're really here?
Ne zaman gerçeği kabul edip burada olma sebebini açıklayacaksın?
So Carrie, tell me why you're here.
- Evet Carrie, neden geldiğini anlat.
Tell me why you're here, really.
- Bana gerçekte neden burada olduğunu söyle.
Tell me right now why you're here and Belén isn't.
Şimdi bana söyle sen buradasın ama Belén yok.
Please, just tell me why you're here.
Lütfen neden geldiğini söyle.
Why don't you tell me why you're really here?
Ağır bir haber verdik.
Enough about me. Are you going to tell us why we're here?
Eee Bob.Bize neden burada olduğumuzu söyleyecek misin?
Tell me why you're here.
Haydi. Neden burada olduğunu söyle.
- You gonna tell me why you're here?
Neden buraya geldin?
Just tell me why you're here.
Sadece gelmenin nedenini söyle.
Figure out something to tell your daughter about who I am and why you're going with me here.
Kızına söyleyecek bir şeyler bulmaya çalış benim kim olduğum ve nereye gittiğimiz hakkında.
So, are you gonna tell me why you're here?
Pek, bana, neden burada olduğunu söyleyecek misin?
So, what's new? You obviously weren't just in the neighborhood... so why don't you tell me what you're doing here?
Buralardan geçmediğine göre, niye geldiğini söyler misin?
Now you better tell me what you want and why you're here... or else I'm going to tell security that we have a problem... with a male model necrophiliac.
Şimdi bana ne istediğini ve niye burada olduğunu anlatsan iyi olur yoksa güvenliğe, erkek cinsinden bir ölü seviciyle sorunumuz olduğunu söyleyeceğim.
And now, tell me why you're here! Ok.
Söyle, neden buradasın?
Why don't you tell me what you're doing here.
- Sakin ol. Sakin ol. - Burada ne yaptığınızı anlatın.
So, now do you want to tell me why we're here?
Buraya neden geldiğimizi söyler misin?
Then tell me why you're here.
O zaman bana burada ne aradığını söyle.
Want to tell me why you're here?
Neden burada olduğunu söylemek ister misin?