Tell us what to do translate Turkish
469 parallel translation
You and no other gunman's gonna tell us what to do.
Hiçbir çete bize emir veremez.
He can tell us what to do against this gas... if I have to pull his arm off and knock his teeth down his throat.
O bize bu gaza karşı ne yapacağımızı söyleyebilir. Gerekirse kolunu büker, dişlerini boğazına çarparım.
And they'll tell us what to do next?
Sonra da bize ne yapacağımızı mı söyleyecekler?
And nobody to tell us what to do.
Ve kimse ne yapacağımızı söyleyemeyecek.
They want to govern us, tell us what to do.
Bizi yönetmek istiyorlar, ne yapacağımızı onlar belirlemek istiyorlar.
- The Kid'll tell us what to do.
- Kid ne yapacağımızı söyler.
If the authorities know what's happening, Well, they'll send people for us, or they'll tell us what to do.
Hükümet olup biteni biliyorsa, bizleri bir şekilde kurtaracak, ne yapmamız gerektiğini söyleyecektir.
I think Mr. Spock was trying to tell us what to do when we lost voice contact.
Mr. Spock bize ne yapacağımızı söylemeye çalışıyordu, temas kesildi.
Please tell us what to do
Söyle ne yapalım?
Management's going to tell us what to do, Rid?
Yönetim bize ne yapıcağımızıda mı söylüyor Rid?
We'll go down to the river and wait there for you to tell us what to do.
Nehir'in aşağısına gidip orada senden haber bekleyeceğiz.
Tell us what to do.
Bize ne yapmamız gerektiğini söyle.
Don't interrupt, mother will tell us what to do.
Araya girme, annem yapmamız gerekeni söyler.
TELL US WHAT TO DO.
Söyle ne yapalım?
Tell us what to do.
Ne yapalım?
tell us what to do.
Bize ne yapacağımızı söyle.
- You can't tell us what to do.
- Biz ne yapmamız gerektiğini söyleyemezsin.
You're the boss... tell us what to do.
Siz patronsunuz. Bize ne yapmamız gerektiğini söyleyin.
tell us what to do.
Bizi ne yapılacağını söyle.
- Just tell us what to do.
- Ne yapacağımızı söyleyin yeter.
Tell us what to do.
Bize ne yapacağımızı söyleyin.
Tell us what to do
Ne yapılacağını söyle bize.
So tell us what to do
Şimdi ne yapacağımızı söyle.
Tell us what he's intending to do.
Ne yapmayı planladığını anlat.
We thought maybe you could tell us what we ought to do about it.
Bu konuda ne yapmamız gerektiğini bize söyleyebileceğinizi düşündük.
All we want you to do is tell us what you saw.
Senden bütün istediğimiz, gördüklerini anlatman.
Do I have to keep asking you not to tell us what we can't do?
Bize ne yapamayacağımızı söylememen gerektiğini daha önce belirtmiş miydim?
- All you have to do is to tell us what was the ingredient you put in the formula.
Tek yapman gereken formüle koyduğun bileşeni söylemek.
I don't want to interfere but do you think you could tell us what you're up to?
Karışmak istemem, ama neyin peşinde olduğunuzu söyleyecek misiniz?
How can either of us tell what that capacity for pity may lead me to do in the future.
O acıma kabiliyeti ileride bana neler yaptırabilir ikimiz de bilemeyiz.
Mr. Bolton, tell us something of what it is that you're trying to do... that is, if you think that we're capable of understanding.
Bay Bolton, eğer anlayabilecek kapasitede olduğumuzu düşünüyorsanız bize yapmak istediklerinizden bahsedin.
"Nobody's going to tell us Dutchmen what to do with our damn Jews."
"Kimse biz Hollandalılar'a, kendi lanet Yahudilerimizi ne yapacağımızı söyleyemez."
Do you want to tell us what really happened?
Bize, gerçekten ne olduğunu söylemek ister misin?
But he owns enough stock to tell all of us what to do.
Ama hepimize ne yapmamızı söylemeye yetecek kadar çok paya sahip.
What do you want to tell us that we don't know already?
Bizim zaten bilmediğimiz ne söyleyebilirsin ki bize?
Could you tell us what you fantasised you were going to do with this, this man Wilson?
Bize bu Wilson denen adama hayallerinde ne yaptığını anlatır mısın?
Tell us what you are going to do in Hammars.
Hammars'da ne yapacağını anlat bize.
You've got to tell Bernice about us right now... or I don't know what I'll do.
Bernice'e aramızdakileri hemen anlatmalısın yoksa ne yapacağımı bilmiyorum.
For both of us. Would you tell me now what you plan to do with him?
Onunla ne yapmayı planladığı bana söyler misin artık?
Do you presume to tell us what is in this stock?
Peki siz bize ne olduğunu söylermisiniz?
Tell us what you're gonna do to our little Kermit.
Bizim küçük Kermit'imize neler yapacağınızı anlatın.
Don't try to tell us what to do
Sakın bizi de ne yapacağımızı söylemeyin.
Tell us what you are going to do in Hammars?
Hammars'da ne yapacağını anlat bize.
You just tell us what you want us to do.
Ne yapmamızı istediğinizi söyleyin yeter.
Well, I'm going to work. And I'll tell you what I'll do : I'll stop off after work and get us some sugar pops.
Tabii, gelecek hafta sonu meşgul değilsen.
Who are you to tell us what we should do?
Sen kim oluyorsun da, bize ne yapacağımızı söylüyorsun?
Tell us what you want to do.
Ne yapalım, söyleyin.
So, what do you think Bill was going to tell us yesterday?
Sence dün Bill bize ne söyleyecekti?
There's no one to tell us what not to do.
Evet, evet!
Well, what we got to do is one of us has got to go up that hill and tell them boys that America can have its whooping cranes back.
Evet. şimdi birimizin gidip Amerika'nın turnalarını geri alabileceğini haber vermesi gerekiyor.
Tell me what I must do... to let us have a happy life as husband and wife.
Bana yardım et, Clara. Karı koca olarak mutlu bir hayat sürebilmemiz için ne yapmam gerektiğini söyle.