English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ T ] / Tell us what you see

Tell us what you see translate Turkish

79 parallel translation
Tell us what you see!
Söylesene ne görüyorsun?
Climb the mast and tell us what you see!
Direğe tırman ve bize ne gördüğünü söyle!
Kenny you go out there and tell us what you see.
Kenny, salona geçip bize gördüklerini söyle.
Please, ma'am, just... just... try to tell us what you see.
Lütfen bayan siz yine de bir şeyler söylemeye çalışın.
Don't guess, John, just tell us what you see.
Tahmin yürütme John. Bize ne gördüğünü söyle.
Tell us what you see.
Ne gördüğünü söyle.
Now, tell us what you see there or we'll go find another candidate at Georgia Polytech.
Bize ne gördüğünü söyle yoksa Georgia Polytech'de kendimize yeni bir aday arayacağız.
Tell us what you see, Teyla.
Bize gördüğünü anlat, Teyla.
- Tell us what you see before you book it.
- Ne görüyorsun anlatsana.
Tell us what you see.
Ne gördüğünü bize anlat.
Tell us what you see.
Bize ne gördüğünü söyle.
I'd like you to go in with us, tell us what you see that we can't.
Bizimle içeri girip bizim göremediğimiz ne görüyorsan söyle.
He wants you to go up the Mountain.. and tell us what you see.
Dağa tırmanıp, gördüklerini anlatmanı istiyor.
I show you some faces, you tell us what you see them doing.
Ben sana bazı yüzler gösteririm, sen de onların yaptıklarını bize söylersin.
Tell us what you see.
Bize ne gördüğünü anlat.
Tell us what you see.
- Ne gördüğünü anlat.
- Tell us what you see.
- Ne gördüğünü söyle.
Now just relax, breathe and tell us what you see.
Rahatla, nefes al ve bize ne gördüğünü söyle.
Huh. Why don't you tell us what you see, Lupo?
Bize gördüklerini anlatsana, Lupo.
Take a look, text us, email us, tell us what you see.
"Bir bakın, bize mesaj, ve mail atarak ne gördüğünüzü söyleyebilirsiniz."
Just tell us what you see.
Ne gördüğünü söyle.
Tell us what you see.
Ne görüyorsun anlat.
Now tell us what you see.
Şimdi bize ne gördüğünü anlat.
Ok, is the narrator and tell us what you see around.
Pekala, sayın Sunucu, bize etrafta neler gördüğünü anlat.
Tell us what you tell them, and see how we react.
Onlara söylediğinizi bize de söyleyin ve tepkimizi ölçün.
Tell me, what is it made you come see us?
Ne oldu da bizi görmeye geldin?
Now, can you tell us, by what you see in this picture, if the defence's case holds water?
Bu resimde görülenlere dayanarak, savunmanın iddiasının inanılır olduğunu bize söyleyebilir misiniz?
Look behind us, tell me what you see.
Bir bak ve bana ne gördüğünü söyle.
Tell us what happened. I'm so happy to see that you're alive and well.
... hayatta olduklarını görmek...
Let's see what you can tell us.
Bakalım bize neler anlatacaksın...
See if we can decipher those sounds. NeeIix, what can you tell us?
Bakalım bu sesleri çözebilirmiyiz.
Now, you tell us what we can't see.
Sen de bize bilmediklerimizi söyleyeceksin.
Why don't you, uh, tell us what you're up to, and we'll see if we can make ourselves useful.
Neyin peşinde olduğunu söylersen nasıl yararlı olacağımızı bulabiliriz.
Tell them how you still have certain feelings for Pacey and now that you see the two of us together you realize what a fantastic male specimen he is.
Hâlâ Pacey'ye karşı hislerin olduğunu ve ikimizi birlikte görünce onun ne kadar iyi bir erkek örneği olduğunu fark ettiğini açıklasana.
You have to tell us, what did you see?
Bize ne gördüğünü söylemelisin.
See if you can find something, anything that might tell us what she was up to.
- Emredersiniz.
Now tell us, what did you see? ( woman ) Um... this huge thing.
Bu devasa şey...
I tell you what, I'd like to see Marlo with us in on that one.
Bakın ne diyeceğim : bu işte Marlo'yu yanımızda görmek isterim.
Oh, great, and tell us, Karl, what do you see on the other side from your big supernatural umpire's chair?
Harika, söylesene bize, Karl, diğer tarafta ne gördün, doğaüstü hakem koltuğunda otururken?
Well, tell us what you got. If we think it's worth investigating, we'll see what we can do.
Bildiklerini anlatırsan, neler yapabileceğimize bakarız.
Don't you see what he's trying to tell us?
Biz ne dediğin anlamıyor musunuz?
Without a specific target victim, we need to concentrate on the crime scenes and see what they tell us. Prentiss, you take the laundromat.
Belli bir kurban olmadığından olay yerlerine odaklanmalıyız ve bize ne söylediklerine bakmalıyız.
School's Out came out, we went right to number one, sold out... Because the British public said, "How dare you tell us what we can see and what we can't see!"
School's Out 1 numaraya çıktı, satışlar patladı çünkü İngiliz halkı "Bizim neyi görüp neyi göremeyeceğimize sen karar veremezsin"
See if you can get her to tell us what she used.
Gidip evini arayın, eşiyle konuşun, kullandıklarıyla ilgili bir şey söyler belki.
Tell you what, bet those penguins will be glad to see us.
Penguenler bizi görünce sevinçten uçacak.
Please tell us what you did see.
Lütfen bize ne gördüğünüzü anlatın.
Lanie, see what you can find on him - dental, scars, prints, tattoos, anything that might tell us -
Lanie, ne bulabileceğine bir bak. Diş kayıtları, yara, iz, dövme. Ne olursa.
Tell you what, I'm gonna go down to Harlan County and talk to the outgoing sheriff, see if he can get us any info on Quarles.
Harlan ilçesine gidip, görevi bitmekte olan şerifle konuşacağım. Bakalım Quarles hakkında bilgisi var mı?
I want you to send that sketch to Olmos, see what he can tell us.
O çizimi Olmos'a gönder, bakalım neler anlatabilecek.
You tell us what you need and we'll see to it.
Size ne lazımsa bize söyleyin, her şeyin düzgün olduğundan emin oluruz.
- Vee, I want you to talk to the girls at the hospital, see what they can tell us.
Vee, hastanedeki kızlarla konuşmanı istiyorum. Bakalım ne söyleyecekler.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]