English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ T ] / Terran

Terran translate Turkish

98 parallel translation
Do you call yourself Terran or Vulcan?
Dünyalı mı yoksa Vulcan mısın?
Thanks to a monke y, Dr. Terran has dis cov ered that dreams strengthen the memory.
Dr. Terran bir maymun sayesinde... rüyaların hafızayı güçlendirdiğini keşfetti.
Also Terran.
Terralardanım.
I'm Terran too.
Ben de bir Terrayım.
The Guardian Lady of Space. Carved by the Terran sculptor Rommo long, long ago.
Epey önceleri Terralı heykeltıraş Rommo'nun oyduğu "Uzayın Kadın Muhafızı" dır bu.
Many Terran ships display replicas of this statue.
Birçok Terra gemisinde bu heykelin taklitleri bulunur.
So this ship is Terran?
Yani bu gemi Terralıların mı?
- Are you an average Terran?
- Sen ortalama bi'Terralı mısın? - Evet.
- Oh, the Terran'Mr. Intuition'? - Yes.
- Şu Terralı "Bay Sezgisel" i mi diyorsun?
That's a'guitar.'An old, traditional Terran instrument.
Ona gitar denir. Eskiden kalma, geleneksel bir Terralı enstrümanı.
We're tracking a probe of unknown origin on apparent trajectory to the Terran solar system.
Kaynağı bilinmeyen bir probu izliyoruz. Terran güneş sisteminin yörüngesinde görüldü.
Maybe I'm just a crummy Terran reporter, but you can't... you...
Belki dandik bir muhabirim, fakat bana bunu söyleyemezsin...
Sir, it's a Terran woman.
Efendim, o Dünyalı bir bayan.
- It's Terran.
- Dünya kaynaklı.
Terran.
Dünyalı.
A Terran and a Romulan.
Bir Dünyalı ve bir Romulalı.
The Terran System.
Güneş Sistemi.
Enterprise approaching Terran System.
Atılgan şu an Terran sistemine yaklaşıyor, efendim.
Don't take that tone with us, Terran.
- Benimle bu ses tonuyla konuşma, Dünyalı.
Terran?
- Dünyalı mı?
This Terran was stowing away on one of the freighters leaving the station.
Bu Dünyalı, istasyondan ayrılan yük gemilerinden birinde saklanmaya çalışırken yakalandı.
Another worker, a Terran who doesn't know the rules.
Al sana fazladan bir işçi. Kuralları bilmeyen Dünyalı bir işçi daha.
Almost a century ago a Terran starship captain named James Kirk accidentally exchanged places with his counterpart from your side due to a transporter accident.
Hemen hemen 100 yıl önce James Kirk adlı Dünyalı kaptan ışınlama arızası yüzünden kazara bu taraftaki benzeriyle yer değiştirdi.
We'd been under Terran occupation for decades.
On yıllardır Dünya işgali altındaydık.
He's an arrogant Terran who's lived a privileged life.
Benim tarafımda ayrıcalıklı hayat yaşayan kibirli bir Dünyalı.
is my Terran friend behaving himself?
Dünyalı arkadaşım rahat duruyor mu?
That's not what the Terran we caught told us during his interrogation.
Bu sabah yakaladığımız Dünyalının sorgulamada söylediği bu değil ama.
But I know as much as any Terran.
Ama herhangi bir Dünyalı kadar anlarım.
Stupid Terran pig.
Aptal Dünyalı domuz!
What's wrong, Terran?
Ne oldu, Dünyalı?
The life inside every human being here, every Terran, died a long time ago.
Buradaki her insanın, her Dünyalının,... yaşamı uzun zaman önce son bulmuş.
The new Terran killed the shape-shifter and O'Brien tried to help him escape.
Yeni Dünyalı şekil değiştireni öldürdü. O'Brien'da kaçmasına yardım etti.
On this side, Terran workers do not speak to their superiors as you do.
Bu tarafta,... Dünyalı işçiler amirleriyle senin konuştuğun gibi konuşmaz.
You were the leader of the Terran Rebellion.
Dünyalı isyanının lideriydin.
There's a Terran scientist working for the Alliance.
İttifak için çalışan dünyalı bir bilim insanı var.
And I will be able to resume pressing the Alliance to become more reasonable to its Terran population.
Ayrıca Dünyalılara karşı daha makul davranılması için ittifaka baskı yapmaya devam edebileceğim.
She came from one of the few privileged Terran families, people who cooperated with the Alliance.
İttifakla işbirliği içindeki birkaç ayrıcalıklı dünyalı ailenin birinden geliyordu.
You're a Terran.
Sen Dünyalısın.
Terran, what are you doing?
Dünyalı, ne yapıyorsun orada?
I'm a Terran.
Ben Dünyalıyım.
A Terran delicacy.
Bir tür Terran yemeği.
Terran growth conglomerate.
Karasal gelişme şirketi.
I have several Terran varieties, uh... as well as some more exotic blends.
Elimde birkaç tane Terran çeşidi var... birçok egzotik harman kadar iyidir.
I hereby declare this new world... a colony of the Terran Confederation.
Bu vesileyle bu yeni dünyanın Terran Konfederasyonunun... bir kolonisi olduğunu açıklıyorum.
I found a manifest, we were scheduled for transfer to Terran Raa.
Bir bildiri buldum, Terran Raa'ya transfer olmaya programlanmışız.
The cloaking device is now the property of the resistance.
Üzgünüm ama bu cihaz artık Terran Direnişi'ne ait.
Ladies and gentlemen, and invited Tran gendered species... in my study of Terran and Betazoid conjugal rites, I have discovered it is traditional to present the happy couple with a gift.
Bayanlar, baylar ve karma cinsiyete sahip türlerden davetliler Dünyalı ve Betazoid birleşme törenlerine ilişkin araştırmamda "mutlu çift" e bir hediye sunmanın adet olduğunu keşfettim.
Finally, I was taken to a doctor who had some experience of Terran illnesses and he diagnosed me with Shalaft's syndrome.
En sonunda Dünyalı hastalıkları konusunda biraz deneyimi olan bir doktora götürüldüm. Ve o bana Shalaft Sendromu teşhisi koydu.
He used it to kill the first Vulcan who stepped onto Terran soil.
Terran'a ayak basan ilk Vulkanı öldürmek için kullandı. "terran-paralel evrende dünyalı"
You're on board the Terran flagship, Enterprise.
Terran amiral gemisi Atılgan'dasın.
I want to know where you're holding the Terran vessel you captured.
Ele geçirdiğiniz Terran gemisini nerede tuttuğunuzu bilmek istiyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]