English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ T ] / Terrestrial

Terrestrial translate Turkish

238 parallel translation
The mission, called Kepler, may not help us find extra terrestrial life but it could help us find its home.
Kepler olarak adlandırılan bu görev bize başka dünyasal yaşamları buldurmadı fakat onların evini buldurdu.
have ages of nearly 3,800 million years, which is still the oldest age of any terrestrial rocks which are sort of as extensive as this.
Bu hâlâ Dünya yüzeyinde bu kadar geniş alana yayılan en eski yaş.
You have carried your work as far as terrestrial science permits.
Yeryüzündeki sınırlar izin verdiğince, araştırmalarınızı ilerletmişsiniz.
During the following geological period, the Cretaceous, a creature somewhere between the marine reptiles and the evolving terrestrial animals was born.
Takip eden jeolojik dönemde Kretase çağında deniz sürüngenleri ile karada yaşayan hayvanlar arası bir yerde bir yaratık dünyaya geldi.
The terrestrial lord will be humbled by the Lord of Hosts.
Yeryüzünün hükümdarı, Göklerin hükümdarı tarafından... Dize getirilecek.
The station has various branches of terrestrial institutes.
İstasyonda karasal enstitülerin çeşitli şubesi bulunmaktadır.
The terrestrial paradise is my paradise.
Dünyevi cennet, benim cennetimdir.
Blind and staggering, they contemplate the terrestrial paradise.
Gözleri kamaşmış ve sendeleyerek dünyevi cenneti seyrederler.
Terrestrial paradise.
Dünyevi cennet.
Nor that your success in locating the one man capable of rectifying your defiance of terrestrial laws was occasioned not by a lapse in vigilance in the unknown,
Dünyasal yasaları inkarınızı düzeltebilecek kapasitedeki tek insanın yerini saptamadaki başarınız bilinmeyenin uyanıklığındaki bir hatadan kaynaklanmadığından değil,
This is the case on the moon and Mercury and Mars our neighboring terrestrial planets.
Ay, Merkür, Mars ve komşumuz olan diğer karasal gezegenlerde durum böyledir.
If we move out past the terrestrial planets beyond Mars we find ourselves in a different regime of the solar system in the realm of Jupiter and the other giant, or Jovian planets.
Karasal gezegenleri geçip Mars'ın ötesine geçecek olursak kendimizi, Jüpiter'in ve diğer büyük gezegenlerin başını çektiği farklı bir güneş sistemi rejiminin içinde buluruz.
But, captain, two degrees means you'll be overlooking more than a dozen terrestrial miles on each search loop.
Ama Kaptan, her turda kilometrelerce genişlikte alana bakacaklar.
For 50,000 of your terrestrial years, I have been pursuing Lokai through the galaxy.
Sizin 50000 yıllık yeryüzü süreniz boyunca, galakside Lokai'nin izini sürüyorum.
"The possibility of Singapura not to have terrestrial defenses it did not make sensible as it does not make sensible to make a boat without deep."
"Her şeyi anlarım ancak Singapur'da kara gücünden yoksun oluşumuzu bir türlü aklım almıyor."
However, thousand of German troops already they were to the long one of the border of Russia, ready for bloodiest terrestrial battle of history. The battle that eventually would go to decide the World War II.
Ne var ki milyonlarca Alman askeri İkinci Dünya Savaşı'nın kaderini belirleyecek ve tarihe en kanlı kara savaşı olarak geçecek saldırı için hazırda bekliyordu.
The biggest terrestrial battle of history it was you give to start.
Tarihin en büyük kara savaşı başlamak üzereydi.
They were great airplanes with terrestrial base, B-25.
Büyük bir bombardıman uçağı olan B-25 uçaklarıydı bunlar.
A beer mug full of honey can create a lethal zone for all forms of terrestrial life within an area of 15 acres.
Bir bira bardağı dolusu bal, altı hektarlık bir alandaki tüm canlı formlarını öldürecek derecede etki bırakır.
When the lessons finished, they had the duty and privilege to serve to the country e the terrestrial imperial forces, aerial maritime and.
Okul bittiğinde ülkelerine karada, havada ve denizde hizmet etmek onların görevi ve önceliğiydi.
the destruction of the forces terrestrial Germans the west.
Yani Alman kara birliklerinin batıda etkisiz hâle getirilmesine.
The Luftwaffe was called stops to help the terrestrial forces.
Hava kuvvetleri, kara kuvvetlerine yardım için çağrıldı.
Oh, no! I did not mean material treasures, but spiritual ones. The treasures of your ultra-terrestrial knowledge.
Hayır, maddesel hazinenizden söz etmiyordum ruhani hazinenizi kastettim, dünyevi tecrübeleriniz.
You have all served in humble capacities in my terrestrial empire.
Dünyadaki imparatorluğumda hepiniz alçakgönüllü bir şekilde çalıştınız.
This program, called META, is supported entirely by the Pasadena, California-based Planetary Society.
( Megachannel Extra-Terrestrial Assay ) olarak adlandırılan bu program tamamen,... Kaliforniya - Pasadena menşeli "Gezegen Gönüllüleri" tarafından destekleniyor.
If we view the solar system edge on and move the sun off-screen to the left we see that the small terrestrial planets the ones about as massive as Earth, tend to be close to the sun.
Güneş sistemine kenarından bakarsak ve Güneş'i solda kalacak şekilde görürsek,... Dünya'ya yakın büyüklükteki gezegenleri Güneş'e daha yakın konumlanmış şekilde görürüz.
These four elements, they thought, make up terrestrial matter.
Bu dört elementin dünyadaki maddeleri oluşturduğunu düşündüler.
Wouldn't a good beginning be better communication with terrestrial intelligence with other human beings of different cultures and languages with the great apes, with the dolphins but particularly with the whales?
Önce Dünyamızda yaşayan maymun, yunus ve özellikle balina gibi zeki canlılarla iletişim kurmanın yollarını arasak daha iyi olmaz mı?
Querelle had no doubt that the realm over which this fellow ruled... was a terrestrial one.
Quarel'in bu sahibin yönettiği arazinin düyenvi birşey oluna dair şüphesi yoktu. Ama bir polisin bu kadar zegin ve yakışıklı olması mümkün olabilir miydi?
We wonder what an extra-terrestrial looks like.
Bir uzaylının nasıl görünebileceğini merak ediyoruz.
The contingency would be the course of contingent events that are typical of the material, terrestrial world.
Beklenmedik, umulmadık şeyler elbette olacaktır Dünya'da kendine özgü maddesel şeyler olsada.
We've got a bunch of extra-terrestrial psychopaths on our hands.
Elimizde bir avuç psikopat uzaylı bozuntusu var.
The extra-terrestrial low-lifers.
Şu aşağılık uzaylı bozuntuları.
By the time my colleagues get here... I want to have you babbling in some extra-terrestrial language.
Arkadaşlarım buraya geldiğinde senin, uzaylı dilindeki zırvalarını sıralamanı istiyorum.
Analysis shows that the object was terrestrial in origin, dated mid-21st century.
Analizler, nesnenin kesin olarak dünya kaynaklı olduğunu gösteriyor, 21. yüzyıl ortalarından.
Col Steven Richey was the CO of the explorer ship Charybdis, which had a terrestrial launch date of July 23, 2037.
Albay Steven Richey, Charybdis keşif gemisinin kumandanıymış, Dünya tarihiyle 23 Temmuz 2037'de fırlatılmış.
A non-terrestrial intelligence.
Denizde yaşayan zeki varlık.
They're notorious for their extraction of terrestrial human livers, due to iron depletion in the Reticulan galaxy.
Reticulan galaksisinde demir tüketiminden dolayı insanların karaciğerlerini... -... çıkarmalarıyla ün yapmışlardır.
They're notorious for their extraction of terrestrial human livers due to iron depletion in the Reticulum galaxy.
Reticulan galaksisinde demir tüketiminden dolayı insanların karaciğerlerini... -... çıkarmalarıyla ün yapmışlardır.
" Naked... you are as simple as one of your hands... smooth, terrestrial, tiny... round, transparent.
" Çıplak... bir elin kadar basit... yumuşak, ince... yuvarlak, şeffaf.
In January of 1993, Arecibo received a message back from an extra terrestrial unknown source.
1993 Ocak ayında, Arecibo bilinmeyen bir uzaylıdan mesaj aldı. - Güzel.
It's a 12-foot Paraclipse with terrestrial filters.
Üç metre çaplı karasal filtreleri olan bir Paraclipse.
These thickets can with justice be regarded as the marine equivalent of the terrestrial forests.
Bu yapılar, dürüst olmak gerekirse karada yaşayan ormanların denizdeki eşdeğerleri olarak kabul edilebilir.
With every reason to believe that life is thriving outside our own terrestrial sphere?
Yaşamın kendi küremizin dışında da var olduğuna inanmak için tüm kanıtlar ortada.
It has 108 Celestial Stems and Terrestrial Branches
108 İlahi Gövdesi ve Yerküresel Dalı var.
We rather ask him to help us with our terrestrial existence.
Ya da daha iyisi, dünyevi varlığımıza yardım etmesi için yalvarırız.
I'm switching over to terrestrial video signal.
Normal görüntü sinyaline dönüyorum.
Versant declared a definite U.E.O. sighting, turned out to be a terrestrial anomaly.
Gözlemevi belirgin bir U.E.O. görüşü bildirdi, sonrada bunun dünyasal bir düzensizlik olamayacağını söyledi.
When we try to run the same computer programs out there that we did in the terrestrial planet zone, we don't get planets forming.
Dünyasal gezegen alanında işlettiğimiz aynı bilgisayar programlarını orada işletmeye çalıştığımızda gezegenlerin oluşumunu elde edemiyoruz.
We put all our cosmic energy into that one explosive... act... and then, like your terrestrial mayfly... we die of a sweet early content.
Biz bütün kozmik enerjimizi tek bir patlamaya harcarız... sekse... Ve daha sonra tıpkı sizdeki kelebekler gibi mutlu bir şekilde ölür gideriz.
- As in extra terrestrial?
- Aşırı dünyevi mi?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]