That's for damn sure translate Turkish
93 parallel translation
'Cause if I decide to whisper into the Colonel's ear... that one of his lily-white officers has been rolling in the hay with Pocahontas... you're gonna face another court-martial for damn sure.
'Çünkü eğer albayın kulağına fısıldayıp... Onun bembeyaz subaylarından birinin samanlıkta Pocahontas'la yuvarlandığını söylersem... bir başka askeri mahkemeye çıkacağından emin olabilirsin.
Well, Virgil, nobody threw your brains to the hogs, that's for damn sure.
Eh, Virgil! Kafanın içinde çalışan bir beyin olduğu muhakkak!
He's standing on the neck of this town, that's for damn sure.
Kasabanın başına belâ olduğuna hem fikiriz.
That's for damn sure.
Bu kesinlikle böyle.
I'm not through with you, that's for damn sure.
Seninle işim bitmedi, buna emin olabilirsin.
Yeah, you got the hair of the bear on you, Tyler, that's for damn sure.
Ayı gibi güçlüsün Tyler, kesinlikle doğru.
Some of you weren't here last time... and some of you who were here last time... aren't here this time, that's for damn sure.
Bazılarınız bir önceki toplantıda burada değildiniz, burada olan bazıları da şimdi burada değiller. Bu kesin.
Well, I ain't goin'back to Detroit, and that's for damn sure.
Detroit'e geri dönmeyeceğim, bundan kesinlikle eminim.
That's for damn sure.
Orası kesin.
Mama never knew'bout me and him... that's for damn sure.
Annemin, olanlardan haberi yoktu... Bundan kesinlikle eminim.
That's for damn sure.
Bu kesin.
That's for damn sure.
- Bu kesinlikle doğru.
Yeah. No damn tobacco, that's for sure.
Evet, ve lanet olası tütünlerinin bulunmadığı da kesin!
They said they'd see to it I got drafted and that I for damn sure'd be in the infantry.
Yeniden askere alınmış gibi işlem yaptılar, piyade olduğum için mutlu olacakmışım.
Motherfucker, you can't have my corn bread, that's for damn sure.
Piç kurusu, ekmeğimi alamayacaksın.
That's for damn sure.
Bu saçmalık.
That means that you two have to make it damn sure that Merrick doesn't cause any more deviations from the current timeline, or it's over for all of us.
Onların dediği şu ; Merrick meselesi halledilmeli. Zaman çizgisinde daha fazla bölünmelere izin verirseniz daha da üzerine katlayacak ve hepimizin sonu olacaktır.
That's for damn sure.
Bu kesin kuşkusuz.
- That's for damn sure.
- Orası kesin.
I'm sure you know that this project has become a public relations disaster... but now you have added an entirely new angle... for those damn tree-huggers to exploit.
Bu projenin bir halkla ilişkiler faciası olduğunu biliyorsundur ama şimdi, bu çevreci sersemlerin sömüreceği yepyeni bir bakış açısı getirdin olaya.
Singed my damn moustache, that's for sure.
Kesinlikle bıyığımı yaktım.
Not much, that's for damn sure.
Pek yok, orası kesin.
Well, not for lack of trying, that's for damn sure.
Eh, lanet kesin çalışıyor, eksikliği için.
Yeah, and you got enough stress in your life, that's for damn sure.
Evet, ve hayatında yeterince stres var, o lanet emin içindir.
But when you're having a good time like she was ain't no rape. That's for damn sure.
Ama onun gibi tadını çıkarıyorsanız bu tecavüz değildir.
But they know they've been in a fight, that's for damn sure.
Ama kavgada olduklarını kesinlikle biliyorlar.
Nobody in this here crib, that's for damn sure.
Bu evdeki biri olmadığı kesin.
It wasn't in God's name, that's for damn sure.
Allah aşkına olmadığı kesin.
Now, that's for damn sure.
Lanet tek gerçek benim.
Wasn't Crab, that's for damn sure.
Crab değildi, bundan kesinlikle eminim.
They damn well oughta bring back a loaf, that's for sure...
Artık birşeyin farkına varmalılar.
He doesn't take after you, that's for damn sure.
- Sana çekmemiş, orası kesin.
Old Crockett said the actual moment... that he absolutely needed his radio to call for backup... the damn thing sure as hell wouldn't work anyway.
Crockett derdi ki, ihtiyaç anında destek istemek icin telsizine sarıldığında kahrolası alet zaten calısmazmıs.
Ain't no way nobody ever gonna find his killer, man, that's for damn sure.
Kimse asla onun katilini bulamayacak dostum, bu kesin.
I'd rather die than go to jail, that's for damn sure.
Hapse girmeye göze almaktansa ölmeyi tercih ederim.
He's gonna pay for what he did to Wes. And I'm gonna make damn sure that he doesn't do this to anyone else.
Wes'e yaptıklarının bedelini ödeyecek ve bunu başkasına da yapmayacağından emin olmak için her şeyi yapacağım.
You're not made of iron, that's for damn sure.
Demir gibi degilsin, o kesin.
Not with a paint brush, that's for damn sure
Sedece resim fırçası yok, Bundan eminim.
Feels like a hundred years, that's for damn sure.
İnsana yüz yıl gibi geliyor, orası kesin.
I can't outtalk nor outspend, that's for damn sure, Joe McCoy.
Kesinlikle, hele Joe McCoy'u konuşarak yenmeye vakit harcamayacağım.
That's for damn sure!
- Emin olabilirsin!
He don't deserve what he got, that's for damn sure.
O aldığını hak etmedi, bu kesinlikle doğru.
I wanna get some champagne, that's for damn sure.
Ben şampanya içmek istiyorum, orası kesin.
I'm going to make sure they don't stay down there, that's for damn sure.
Orada kalmayacaklarından emin olacağım orası kesin.
That's for damn sure.
Hem adam çıldırmış, kesin bu yüzden.
that's for damn sure.
Orası kesin.
Because this one is off who knows where, not here with me, that's for damn sure.
Çünkü o burada değil, kim bilir nerede, ama benimle olmadığı kesin.
They ain't Crowder's commandos no more, that's for damn sure.
Onlar artık Crowder komandoları değiller, orası kesin.
Could be ; they ain't all saints, that's for damn sure.
Mümkündür. Hepsi sütten çıkmış ak kaşık değil, orası kesin.
That's for damn sure.
Lanet şey.
Well, if I was home, none of this crap would be happening, that's for damn sure.
Eh, ben evde olsaydım Bu bok yok, Olay olurdu o lanet emin için.
that's for sure 889
that's for me 89
that's for real 17
that's for certain 22
that's for you 257
that's for you to decide 18
that's nice 2129
that's gross 203
that's enough 4716
that's it 18340
that's for me 89
that's for real 17
that's for certain 22
that's for you 257
that's for you to decide 18
that's nice 2129
that's gross 203
that's enough 4716
that's it 18340
that's good 7000
that's great 6151
that's right 20311
that's all 8171
that's 10531
that's my boy 361
that's my girl 410
that's all i got 169
that's awesome 830
that's good to hear 161
that's great 6151
that's right 20311
that's all 8171
that's 10531
that's my boy 361
that's my girl 410
that's all i got 169
that's awesome 830
that's good to hear 161