English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ T ] / That's my

That's my translate Turkish

76,744 parallel translation
I was just trying to open that trunk and a wave of pain went through every inch of my body.
Şu sandığı açmaya çalışıyordum, vücudumun her yerinden bir sancı dalgası geçti.
That's how my uncle went.
Amcam öyle öldü.
And Nancy Miller was my best friend until she tried to convince me that she introduced Josh Groban's music to me, which is not possible because she doesn't watch the Today show.
Nancy Miller, beni, Josh Groban'ın müziğini bana gösterdiğine ikna etmeye çalışana kadar en iyi arkadaşım olarak kaldı. Bu imkansızdı çünkü o Today şovunu izlememişti.
My name's George, and the trucker's code dictates that you never tell, but it rhymes with "frozen hamburger tatties."
Adım George ve şoförlük kanunu bunu asla söylememeyi buyuruyor, ama "donmuş hamburger pöftesi" ile kafiyeli.
But if you're asking my preference, hmm, that would be self-pleasure... with a bowl of room-temperature...
Ama merak ediyorsan, tercihim kendi kendimi tatmin etmek olur. Oda sıcaklığında bir kâse dolusu...
But that's not my fault.
Ama bu benim suçum değil.
Well, that's the cleaned-up version of my life.
Hayatımın temizlenmiş kısmı böyle.
At the rate we're blowing through cash, that's the date my bank account achieves negative numbers.
Bu hızda para harcamayla hesabımın eksiye düşeceği tarih o.
Because of my approachable face, and people sense a vulnerability in me that's just not there.
Sevimli yüzümden dolayı, insanlar bende olmayan bir kırılganlık hissediyorlar.
I was like, "Oh. There's my boyfriend. And that's a girl sucking his dick."
"İşte erkek arkadaşım ve çükünü emen bir kız" şeklindeydim.
You know, I guess... not that long ago, I didn't think that I needed... anyone's help but my own.
Biliyorsunuz, yakın zaman önce kendimden başka kimseye ihtiyacım olmadığını düşünüyordum.
That's a hell of a strategy, but I guess you didn't get the memo that my co-counsel on this is Pearson Specter Litt.
İlginç bir stratejiymiş ama sanırım duymadın bu davada Pearson Specter Litt bize destek sağlayacak. - Palavra.
So either you're gonna trust that my heart is in the right place or you're not.
Kalbimin buraya ait olduğuna inanırsın ya da inanmazsın orası sana kalmış.
You're my attorney. You work for me. You can't do that.
Avukatımsın ve benim için çalışıyorsun, bunu yapamazsın.
That's right. She's my wife, asshole.
Evet, doğru o benim karım, göt herif.
That's my shirt.
O benim gömleğim.
That I could be a light for my daughter.
Kızım için bir ışık olabileceğime.
Any of my guys get bitten by wolves, I can use his blood to fix that.
Ve adamlarımdan birisi kurtlar tarafından ısırılırsa, onun kanıyla iyileştirebilirim.
Right or wrong, that's all my family has done for 1,000 years.
Doğru veya yanlış, ailem bunu 1000 yıldır yapıyor.
Of course you are, especially when you're receiving coded messages from the man that's holding my brother captive.
Tabiki öylesin. Özellikle de kardeşimi rehin tutan adamdan şifreli mesajlar aldığın için.
Mmm! I've been wracking my brain trying to figure out how that finger got in my backyard.
O parmağın bahçeme nasıl geldiğini anlamaya çalışırken beynimi parçalıyorum.
That's not my business.
Bu benim işim değil.
That's my girl.
İşte benim kızım.
I will not allow you to make the same mistake that Uber, Palantir, Zenefits, and, in my earlier years, Chipotle made by not hiring me.
Aynı hatayı yapmana izin vermeyeceğim. Uber'in, Palantir'in, Zenefits'in ve ilk yıllarımda Chipotle'nin yaptığı beni işe almama yanlışını.
I'll concede that spending all my time inside of a house with you scrawny code jockeys, the Incredible Shrinking Hendricks, and whatever the fuck Jared is here may have blunted my conventional masculinity a hair, but it's always been there.
- Kabul ediyorum. Bütün zamanımı sizin gibi sıska kodcularla geçiriyor olabilirim. Muhteşem Küçülen Hendricks, ve ne bok olduğu belli olmayan Jared da burada.
It's an old mariachi number that had cost me practically nothing and so far has bought me two houses and put my village idiot grandson through six years of Emerson.
Eski bir mariachi parçası. Bana masrafı olmadı bile diyebiliriz ve bana bugüne kadar iki ev aldırdı, köyün delisi torunumu altı yıl Emerson'da okuttu.
I'd be the first to admit that I've followed my worst instincts at times.
Ara sıra en kötü içgüdülerime kulak verdiğimi ilk kez kabul ediyorum.
But the fact that I feel anything at all is what's blowing my mind.
Ama bir şeyler hissettiğim gerçeği beni daha çok şaşırtıyor.
That all this is my fault? What I'm saying is, if you didn't build a killer robot or a virtual world, this year would've been much easier for us.
Katil bir robot ya da sanal bir dünya yaratmış olmasaydın bu yıl bizim için çok daha kolay olabilirdi diyorum.
Ooh! That's my girl.
İşte benim kızım.
Then I would've taken care of it,'cause that's my job.
Öyle olsaydı bir çaresine bakardım. Çünkü benim işim bu.
That's not how my ex-wife saw it.
Eski karım bu şekilde bakmadı.
That's why, in my house, I'm the judge of what's fact or fiction.
Bu yüzden evdeyken gerçeğin ve kurgunun hâkimi benim.
That's my son.
- İşte benim oğlum.
that air strike was on my order.
O hava saldırısı benim emrimdi.
That's really not my style.
Bu hiç benim tarzım değil.
That's my father lying there, murdered in the home that I bought for him.
Orada yatan benim babam ona aldığım evde ölü yatıyor.
We will return only after my father's murderer has been found. Is that understood?
Ancak babamın katilini bulunca döneceğiz, anlaşıldı mı?
It's not that he doesn't believe, my dear.
İnanmadığı şey bu değil canım.
And my vengeance is going to make you suffer the way that I have suffered.
Ve benim intikamım çektiğim acının aynısını sana çektirmek olacak.
That was my dad's parish.
Babam ayin için buraya gelirdi.
I'm just counting the days until Angela's weaned and that girl is out of my house.
Angela'nın sütten kesilmesini bekliyorum.
Please, let me out! That's my daughter!
Lütfen çıkarın beni!
You're lucky you're cute and that's my favorite song in the entire world.
Tatlı olduğun ve o şarkıyı aşırı çok sevdiğim için şanslısın.
you have a file on a guy who's not dead, and another file on an active case that you must've stolen from my house?
Elinde, ölmemiş bir adam hakkında ve devam etmekte olan bir dava hakkında toplam iki dosya var. İkincisini de evimden çaldın herhâlde?
- Oliver, come on, it's not that- - - tell me your first case back isn't carrying water for some corporate big shot, and I'll shut my mouth right now.
- Oliver, yapma... -... sandığın gibi... - İlk davanın büyük kurumsal bir firmanı için su taşımak olmadığını söyle ben de çenemi kapatacağım.
But it's my impression, herr starr, that what you really want is...
Ama anladığım kadarıyla Herr Starr, asıl istediğiniz şey...
I mean, he's a 26-year-old drug dealer who drives a car that says, "Ask me about my tiny dick."
26 yaşında bir uyuşturucu satıcısı ve "Küçük penisime bakın." diye bağıran bir arabası var.
It's like, "How do I get my face in front of a house, on a sweet sign next to a sweet lady like that?"
"Nasıl suratımı böyle güzel bir kadının yanında tabelaya koyabilirim?" diye düşünüyorum.
You're saying that I need to change my nature, but that's impossible.
Doğamı değiştirmem gerektiğini ama bunun imkânsız olduğunu söylüyorsun.
He's been my partner for five years and I've found that most people just think he's unbelievably repellent.
Beş yıldır benim ortağım olur ve çoğu kişi onu aşırı derecede itici bulur.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]