That's my dad translate Turkish
1,754 parallel translation
Jennifer and that damn Stefano dude, they were working together. And then... and then Adriana's dad paid him to come here and get in my way...
Jennifer ve Stefano birlikte beni kafaladılar Adriana'nın babası onlara para vermiş
Whoa. That's my dad's study.
Transformer mı?
If that thing isn't fixed before my dad gets home, he's gonna kill me.
O bacak destekleriyle fazla hızlı hareket edemez.
No, I just... I said that it sounded like my dad's favorite song.
Hayır, sadece babamın en sevdiği şarkıya benzediğini söyledim.
And my dad does that he's-concerned - but-he-doesn't-want-us - to-know - that-he's-concerned run.
Ardından babamın yapıtğı ise... Endişelenmiş, ama endişelendiğini bilmemizi istemiyor koşuşuydu.
And that's { \ exactly } what it was like growing up with my dad.
Aynı babamın yanında büyüdüğüm zamanki gibi.
My dad's a deadbeat, but I don't roll that way.
Babamda iş yoktu, ama ben öyle değilim.
That's just not the picture I have of my dad.
Anlattıklarınız kafamdaki baba figürüne pek uymuyor da.
Maybe if you could mail me to my dad's house now. That'd be awesome.
Beni babamın evine postalayabilirsen harika olur.
So my dad was just in the wrong place at the wrong time, is that it?
Yani babam sadece yanlış zamanda yanlış yerde bulunuyordu.
My dad's not out of that house yet.
Babam hâlâ o evden çıkmış değil.
Ah. I talk to my dad every week. Well, usually my mom takes the phone, but that's okay,'cause I totally love her too.
Ya da çok istemesine rağmen tesisatçı olmadığım gerçeği.
I don't think my dad got that update.
Sanırım babam bu bilgiyi almamış.
But my dad says all media's western propaganda That negatively stereotypes arabs.
Fakat babam medyanın, Arapları kötü gösteren batı propagandasından ibaret olduğunu söylüyor.
Was that my dad's voice?
O babamın sesi miydi?
That's when my dad's picking me up.
Babam beni almaya gelecek.
hey, she started- - dad- - that's my daughter.
- Hey, o başladı... - O benim kızım.
Yeah, hey, listen. Um, I know that my dad and Lily have been having a rough go of it lately, but, uh, things may have taken a turn. He's spending the night here.
Babamın ve Lily'nin son zamanlarda çok sorun yaşadığını biliyorum ama sanırım olaylar biraz büyüdü geceyi burada geçirecek.
Yeah, that's exactly why we should tell my dad.
- İşte bu yüzden babama söylemeliyiz.
And that's why i called my dad.
Bu yüzden babamı aradım.
My dad's out of town on business, and my mom went out to dinner with friends that night.
Babam iş gezisindeydi annemse bir arkadaşında yemekte.
Add a CT scan. Uh, Lauren, something you should know- - my dad doesn't know that I took Noah. Well, he's about to.
Lauren şunu söyleyeyim babam Noah'ı aldığımı bilmiyor.
My dad has this perception that I was very flamboyant as a kid, which is just - it's nonsense, because I kept the whole gay thing very under wraps.
Babam çocukken benim frapan olduğumu düşünüyor. Bu aslında çok saçma bir düşünce çünkü küçükken gayliğimi belli etmiyordum.
Um, It's just this video that my dad sent me a couple of Christmases ago.
Uh, bu sadece babamın birkaç yılbaşı önce gönderdiği bir video.
Yeah. That's my dad.
o benim babam.
My dad was pushing the cart, and he stopped and grabbed some toilet paper and put it in the cart, and my grandma said, " No, that's not the right one.
Babam arabayı itiyordu ve tuvalet kağıdı almak için durdu arabanın içine attı ve büyükannem dedi ki, "hayır, bu doğru olan değil."
Sometimes my mom would take us to see Santa Claus, But that's just because she suspected one of them was my deadbeat dad.
Bazen annem beni Noel Baba'yı görmeye götürürdü, ama sadece benim perişan babamın bir Noel Baba olduğundan şüphelendiği için.
That's the lesson my dad taught me.
Babamın bana en iyi öğrettiği ders.
- Roger, that's my dad!
Roger, o babam! Stan? !
That's it for my dad.
Babam iptal.
They must go back, dead or alive, before it's too late. - What does my dad have to do with that?
Çok geç olmadan, ölü ya da diri kendi dünyanıza dönmelisiniz.
That's dramatic! Yes, I do. I was abandoned by my dad -
Gerçek ailem beni terk...
So that's how he knew to choose my dad, Alibert?
Bundan dolayı mı babam Alibert'i seçebildi?
We're supposed to go to my dad's that weekend.
Bu hafta sonu babama gitmemiz gerekiyor.
And now everyone at school is saying that my dad's alive... and that he's a pedophile.
Okulda herkes babamın hayatta olduğunu söylüyor. Ve onun bir pedofil olduğunu.
That's my dad.
Bu da babam.
That's my Dad List.
Bu benim baba listem.
That's first on my Dad List.
Baba listemin ilk maddesi.
He's my dad, and that's his partner.
O benim babam ve o da ortağı.
That sure pissed off Sonny, who was next in line under my dad.
Bu olay, babamdan sonra gelen Sonny'i kızdırmış olmalı.
That's my Dad
O benim babamdı.
If I talked to my mom that way, my dad would kick the shit out of me.
Eğer ben annemle bu şekilde konuşsaydım babam ağzıma sıçardı.
Yes.. I do love my dad.. a Iot.. That is why even though he passed away..
Evet... babamı çok severdim bu yüzden bu kadar uzaklaştı ben onun sorumluluğunu yerine getirmeye çalışıyorum.
Hey, that's my dad!
O babamın!
I guess what my Dad's done is come up with an artificial whistle language that both humans and dolphins can use, um, and we're teaching it to dolphins using a model rival training.
Sanırım babamın yaptığı da hem insanların hem de yunusların kullanabileceği bir ıslık dili. Um, ve yunuslara bir çeşit model rehber kullanmayı öğretiyoruz.
My dad once went out with a woman that he really fell in love with when he was very young - he must have been about 1 7.
Babam gençken yani 17 yaşlarında falanken gerçekten âşık olduğu bir kızla çıkmış.
My dad thinks that he's the one that burned down the church.
Babam, kiliseyi kendisinin yaktığını düşünüyor.
We're in my dad's office, and actually, that's very special,'cause he doesn't let anybody in his office.
Babamın ofisindeyiz, aslında burası çok özel çünkü ofisine kimsenin girmesine izin vermez.
That's my brother "Rager". Got enough love for him. We don't know our dad, but that made him strong, man.
Tanıdığım en güçlü adam..
Yeah, it's just... my dad's seeing creatures that's not there.
Evet, bu sanki babamın, olmayan yaratıkları görmesi gibi.
That's my dad's dog. Huh.
O babamın köpeği.
that's my boy 361
that's my girl 410
that's my best friend 28
that's my sister 96
that's my baby 48
that's my man 51
that's my line 54
that's my husband 82
that's my boss 25
that's my mom 88
that's my girl 410
that's my best friend 28
that's my sister 96
that's my baby 48
that's my man 51
that's my line 54
that's my husband 82
that's my boss 25
that's my mom 88