English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ T ] / That's my girlfriend

That's my girlfriend translate Turkish

400 parallel translation
Marcia, she's my girlfriend, and Freddie, that's her friend, they they say it's my nerves, and that you know about such things.
Marcia, kız arkadaşım ve Freddie onun erkek arkadaşı sinirlerimin bozulduğunu ve sizin böyle sorunlardan anladığınızı söylediler.
I want a blouse like that for my girlfriend, but you could model it.
Kız arkadaşım için bluz istiyorum, modellik yapar mısın?
Hey, that's not my girlfriend.
O benim sevgilim değil.
That's my old girlfriend. I still got the cycle.
- O eski kız arkadaşım.
Well, I just asked my girlfriend at the library to find out about the Tax the Churches League. That's a funny group for Turk to belong to.
Ben de kütüphanedeki arkadaşımdan "Kiliselerin Vergiye Bağlanmasını İsteyenler Derneği" ni araştırmasını istedim.
My husband had that same stupid smirk on his face when he got back from Bally's, where, it turns out, he spent the weekend with Betsy Bennett, his so-called ex-girlfriend.
Bally'nin yerinden döndüğünde kocamın suratında da aynı aptal sırıtış vardı, sonradan öğrendim ki, orada, haftasonunu Betsy Bennett ile geçirmiş, sözde eski kızarkadaşıyla.
That's my dad's girlfriend.
Babamın kız arkadaşı.
- Hey, pal, that's my girlfriend.
- Hey, dostum o benim kız arkadaşım.
That's what my girlfriend would look like without skin.
Kız arkadaşımın derisi olmasa böyle görünürdü.
Yeah, that's my girlfriend you're talking about.
Söz ettiğin kişi benim sevgilim.
And how's my girlfriend supposed to feel about that?
Kız arkadaşım buna ne diyecek dersin?
And that's my girlfriend right there.
Şu da kız arkadaşım.
- Yeah, that's my ex-girlfriend.
- Evet, eski kız arkadaşım.
That's my girlfriend!
O benim kız arkadaşım!
Please be advised that Ranger Walker... is making advances toward my girlfriend... that's liable to get his ass kicked right off this mountain.
Görevli Walker şu anda kız arkadaşıma kur yapıyor. Bu hareket bana, onu buradan aşağı atma hakkını vermez mi?
Garth is distracted by chicks, I broke up with my girlfriend, and on top of all that, Del's gone completely mental.
Garth yavru peşinde, ben kız arkadaşımdan ayrıldım, ve üstüne üstelik, Del tamamen aklını yitirdi.
My girlfriend at the time- - Well, later became my wife but that's another tragic tale. - -had this little habit of shouting at me while I was in the game.
O zamanki kız arkadaşımın, sonra karım oldu bu da başka bir trajik hikaye, maçtayken bana bağırmak gibi küçük bir alışkanlığı vardı.
That's my girlfriend!
O benim kız arkadaşım.
All I know is that he's with my girlfriend!
Tek bildiğim şey kız arkadaşımla birlikteydi.
More art? That's my girlfriend.
Yine mi sanat?
It's a bad analogy. But it's just that... I want my girlfriend back.
Sadece kız arkadaşımı geri istiyorum.
Yes, I did. Because you're my girlfriend and that's what girlfriends should get.
Çünkü sen benim kız arkadaşımsın ve kız arkadaşlar buna layıktır.
THAT'S MY DEPUTY MAYOR AND HIS GIRLFRIEND.
Şuradakiler, benim Başkan Yardımcım ve onun kız arkadaşı.
- No, that's my ex-girlfriend.
- Hayır, eski kız arkadaşım.
That's my girlfriend!
Benim kız arkadaşım!
Then she met my girlfriend and said I'd done stuff that I never did.
Sonra kız arkadaşımla buluşup, yapmadığım şeyleri yapmışım gibi anlattı.
- Well it's just that my girlfriend's coming back from Turkey in three weeks.
- Na ya. Kız arkadaşım üç hafta içinde Türkiye den geri dönüyor.
That's my ex-girlfriend, Amy Elliott.
O eski kız arkadaşım, Amy Elliott.
It bad enough that I'm in love with my roommate's girlfriend.
Oda arkadaşımın sevgilisine âşık olmam zaten yeterince kötü.
- That's Lena, Erik's girlfriend. - She's not my girlfriend!
SağIığınıza, bisikletli biri geliyor!
I keep telling my girlfriend that I should drop by here more often.
Kız arkadaşıma, buraya daha sık gelmem gerektiğini söyleyip duruyorum.
That's my girlfriend for you.
İşte benim kız arkadaşım.
She's NOT my girlfriend. Yeah, you really puke on her like that.
( Tabii, o yüzden sürekli üzerine kusuyorsun değil mi?
it's just that you look so much like my girlfriend who died...
özürdilerim ölen bir arkadaşıma çok benziyorsunuz...
Except for that little girlfriend of my nephew's. Y'all just leave her to me.
Yeğenimin küçük hatunu hariç, benim için ayırın onu.
What really aroused me was that it was my girlfriend's brother.
Sanırım beni asıl uyaran şey, kız arkadaşımın erkek kardeşi olmasıydı.
That's my girlfriend, Grace.
Adı Grace. - Kız arkadaşındı.
That's my girlfriend.
O benim kızarkadaşım.
That's my girlfriend.
Dostum, o kız benim kız arkadaşım.
It seems my Bajoran crew members have decided that serving under the Emissary's wife is a little different than serving under his girlfriend.
İlginç. Bajoran mürettebat üyeleri, Elçi'nin karısının altında çalışmanın kız arkadaşının altında çalışmaktan farklı olduğuna karar vermişler.
God, that's not my girlfriend, it's not even a friend, it's not an acquaintance, either.
Allah korusun, o benim kız arkadaşım değil. Arkadaşım bile değil. Tanıdık da değil.
You're telling me that I should have been sensitive to the possibility... that a Catholic priest had a crush on my secret girlfriend.
Senin söylediğin, katolik bir rahibin benim gizli sevgilime karşı... duygular beslemesi karşısında duyarlı davranmam gerektiği mi?
- That's my girlfriend!
- Bu benim kiz arkadasim!
- Yeah, that's my girlfriend too!
- Evet, benimde sevgilim!
she's welcome too - i'm sure they prefer being together nonono, i can stay really, anyway my girlfriend can't pick me up tonight, and i only got to be at work at 9 that's all - and what job is that?
Onun da gelmesini isteriz. - Eminim beraber olmak isterler. Yo, yo, kalabiliriz tabii, kız arkadaşım zaten bu gece beni alamayacaktı ve 9'da işte olmam gerekiyor o kadar.
- That she's my girlfriend.
- Benim arkadasim oldugunu.
I swear that the girl I was with was not my girlfriend... that I just met her that morning, had breakfast... and walked in the park with her.
Birlikte olduğum kızın kız arkadaşım olmadığına ve onunla o sabah tanışıp, kahvaltı yapıp parkta yürüdüğüme yemin ediyorum.
And he went, "I didn't say that. " It's about my girlfriend - I'm So Bored With You. "
Sonra o "ben bunu söylemem bu kız arkadaşım hakkında bir şarkı." "Senden çok sıkıldım olacak" dedi.
No. No, I'm not gonna tell my girlfriend that my testicle's inflamed.
Hayır, kız arkadaşıma testisimin iltihap kaptığını söylemeyeceğim.
That's what I would say if I got into an argument with my girlfriend.
Kız arkadaşımla tartışmış olsam, ben böyle derdim.
That's my girlfriend, man.
O benim kız arkadaşım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]