That's my sister translate Turkish
1,043 parallel translation
That's the same age as my kid sister.
Kız kardeşimle yaşıtlarmış.
No, that's not my sister.
Bu kadını daha önce hiç görmedim.
'On 7 / 3 / 1970 while I was at my husband's Kostas Goussis house at Tefaia we quarrelled for moral reasons because my sister-in-law Labrini told him that I wasn't true to him.
'7 / 3 / 1970'te kocam Kostas Goussis'in Tefaia'daki evindeyken ahlaki sebeplerden dolayı kavga ettik. çünkü görümcem Labrini, kocama karşı sadık olmadığımı söyledi.
That was Marie-Thérèse Charvet, who's now my sister-in-law.
O Marie-Therese Charvet idi, baldızım oluyor.
That's not my sister...
Kız kardeşim de değil.
Aw, that's my sister.
O benim kız kardeşim.
You might as well face it, lad, it's gonna be the end anyway once my sister gets here, and that's a fact.
Nasılsa kız kardeşim buraya ulaştığında kaçınılmaz bir son ile karşılaşacaksın. Bu bir gerçek.
Now that my sister's committed suicide... Do I get her share?
Kız kardeşim intihar ettiğine göre, onun payını alabiliyor muyum?
I remember that my brother-in-law, husband of my Lena sister, Owner of house when she left in the morning after. Kristallnacht, Reichs Kristallnacht, Crystal night, as vocês says, it was of train for the office in the center e enters the stations of Savignyplatz e Zoologischer Garten it had a synagog e it saw that it was catching fire.
Kızkardeşimin Lena'nın eşi, Reichskristallnacht "kırık camlar gecesi" sabahında banliyö treniyle ofisine giderken Savignyplatz ve Botanik bahçesi arasındaki sinagogun alevler içinde olduğunu görünce "Kulturschande." diye mırıldanmış.
That's a present from my little sister, and a nice cop named Carter.
Bu sana kız kardeşimin ve Carter ismindeki iyi bir polisin armağanı.
What does it mean that men with beautiful wives can kiss my wife and men with beautiful sisters-in-law can kiss my sister-in-law? Does it suit you?
Ne demek karısı güzel olan karımı öpebilir, baldızı güzel olan baldızımı öpebilir.
And I'm just going to tell you that I'm going to go to my sister's for the holiday so I might not be here when you get back.
Ve haberin olsun Noel icin kizkardesime gidecegim... dondugunuzde burda olmayabilirim. Tamam.
That's my sister.
Kız kardeşim.
No, that's my sister.
Hayır, kız kardeşim.
That's my sister. And this is eugen.
Bu benim kız kardeşim.
- My sister ordered that out of Sag Harbor.
- Kardeşim Sag Harbor dışından sipariş etti.
Oh, what my sister's trying to say is that we have this desperate need of rest and relaxation.
Kız kardeşimin söylemek istediği şey bizim huzura ve dinlenmeye muhtaç olduğumuz.
Colonel, my one consolation is that, thanks to my sister, your plot has failed.
Albay, bunun kardeşim sayesinde olmasına çok seviniyorum. - Planınız başarısız oldu.
If it doesn't work out with Mr. Anderson, you know that my sister's boy's always welcome here.
Eğer Bay Anderson ile işler iyi gitmezse kız kardeşimin oğlu olarak burada bir yerin olduğunu biliyorsun.
I've decided that my friend Tabrej's sister will be my bride.
Vezirgan arkadşım Tabrej'ın kızkardeşi gelinim olmasına karar verdim.
That's my sister, Clair
Bu kız kardeşim Clair.
A lot of things are crossing my mind, but I'm blank and I'm not and I'm trying to say well, she may be over at her mother's house, over at sister's place, out at a movie, or going to the bazzan, or something like that.
Aklımdan bir sürü şey geçiyor, şaşkınım ama söyleme çalıştığım belki annesinin evindedir, kız kardeşindedir sinemaya ya da müzeye falan gitmiştir.
That's my sister.
- Kız kardeşim.
Because he was after my sister, that's why.
Kızkardeşimin peşinden koşuyordu.
That is Ricky's grave, my sister made it.
Riki'nin mezarı, kardeşim yaptı.
That's Sara, my other sister.
Bu Sara, diğer kız kardeşim.
My sister's got the bedroom, I got the spare, that puts you on the couch.
Kız kardeşim yatak odasında yatıyor, fazla yatakta da ben. Sana kanepe kalıyor.
She's my sister. My sister that I hate.
Nefret ettiğim kız kardeşim.
The girl in the photographs- - the one that likes to do the things that you like to do- - the girl you're trying to protect- - that's my baby sister.
O resimlerdeki kız... sizin yapmayı sevdiğiniz şeyleri yapmayı seven kız... korumaya çalıştığınız kız...
That's not my sister.
Bu benim kız kardeşim değil.
that's right, Adora is my sister she was only serving the Horde because one of Shadow Weaver's evil spell but I broken it, and for now on I'm with the rebelion oh, welcome to the right side deary, it could be a big help to us
Evet, Adora benim kardeşim. Horde'a Shadow Weaver'ın şeytani büyüsü yüzünden hizmet ediyordu. Ama bozdum, ve artık isyancıların yanındayım.
So my sister and I got jobs as stewardesses because we thought that's the way to become pilots.
Kardeşim ve ben hostes olmaya karar verdik çünkü, bu şekilde pilot olacağımızı düşünüyorduk.
No, I'm just looking out for my little sister, that's all.
Hayır. Küçük kardeşimin iyiliğini düşünüyorum, o kadar.
My cousin Ellen married his half sister's nephew... before she got bit by that dog and died.
Kuzenim Ellen, o köpek tarafından ısırılıp ölmeden önce... onun üvey kız kardeşinin yeğeniyle evlenmişti.
I'd hoped that my loyal chum Sir Edmund Blackadder would be here, but unfortunately his wife's sister's puppy fell into the strawberry patch.
Sadık dostum Sör Edmund Blackadder'ın burada olacağını umuyordum, ama maalesef, baldızının köpeği çilek tarlasına düşmüş.
That's my Auntie Freda, her sister.
Teyzem. Onun kız kardeşi.
Uh, well, sir, I think that's because my sister married your nephew... -... and that makes us -
Sanırım kız kardeşim yeğeninizle evlendiği için.
Yeah, we had that at my sister's wedding.
Ablamın düğününde ondan yemiştik.
My sister died in the back bedroom, and that's what she was, a dirty secret.
Kızkardeşim arkadaki yatak odasında öldü ve o öyleydi, pis bir sır.
You know, like, I say, "oh, that's my sister,"
O da gey, ben de geyim. O bir drag queen falan.
My sister up in colorado's Like that. Well, i can- -
- Colorado'daki kız kardeşim de öyledir...
That's my sister, man.
O benim kız kardeşim, adamım.
So all that's left of my sister is a file in a computer.
Öyleyse kardeşimden geriye kalan tek şey bilgisayardaki dosyası.
I'm offering you a job that I promised to my sister's kid.
Ablamın oğluna söz verdiğim işi sana teklif ediyorum.
No, that one was my sister's.
Hayır, o kız kardeşimindi.
This is my son Sigmund and my wife Fay and my daughter Anna and that's my sister Lily.
Bu oğlum Sigmund, ve eşim Fay, ve kızım Anna. Ve bu da kız kardeşim Lily.
I was determined that no one should disturb my sister's rest.
Kızkardeşimin huzurunu orada kimsenin bozamayacağına karar vermiştim.
Oh, and that sauce, Barney! I could have drunk a bowl of it! No, that's just my sister-in-law.
oh, ve o sos barney o sostan bir şişe içtim hayır, bu sadece kızkardeşim giderek yaşlanıyor ve çirkinleşiyorum
- I'll take that. You seem preoccupied, my little pudding cup. My sister's on a date with a big, fat rummy.
- bunu ben alayım aklın karışık görünüyorsun, benim küçük pudingim kız kardeşim, şişko, domuz görünümlü bir adamla dışarı çıktı burada seni neşelendirebilecek bir şeylerim var
My sister, that's Tai and Jiang
Kız kardeş, bunlar Tay ve Jian.
- That's gonna be my sister.
- Kız kardeşimeymiş.
that's my boy 361
that's my girl 410
that's my best friend 28
that's my baby 48
that's my man 51
that's my line 54
that's my husband 82
that's my boss 25
that's my mom 88
that's my brother 107
that's my girl 410
that's my best friend 28
that's my baby 48
that's my man 51
that's my line 54
that's my husband 82
that's my boss 25
that's my mom 88
that's my brother 107