English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ T ] / That's nice of him

That's nice of him translate Turkish

76 parallel translation
The wife is extremely rich. She even opened up that shop for him, so of course he should be nice to her.
Karısı çok zenginmiş, mağazayı o açtığından nazik olmalıydı tabii.
Well, that's very nice of him.
Çok kibarmış doğrusu.
That's very nice of him.
Bu onun kendi güzelliği.
- Well, that's very nice of him, isn't it?
- Çok nazikçe, değil mi? - Beyler.
- That's very nice of him.
- Ne kadar nazik.
- That's very nice of him.
- Çok nazikmiş.
That's very nice of him.
- Bu çok nazik bir davranış.
Sakini, just because he draws a very nice picture of wheat that doesn't make him an experienced wheat farmer.
Sakini, sırf güzel buğday resimi çiziyor diye O'nu deneyimli bir çiftçi olduğunu göstermez.
Well, that's nice of him.
- Onu tebrik ediyorum!
That's nice of him.
Bu iyi.
That's a nice thing to do to a guy who's kept you going for 17 years... and all of a sudden you stop cold on him.
17 yıldır sizinle ilgilenen birine yapılacak şey mi bu? Onu böyle yüzüstü bırakmak...
That's what comes of trying to raise a bastard as a gentleman, and letting him go visiting to nice folks'houses.
Bir piçi beyefendi gibi büyütmeye kalkıp komşularıyla ahbaplık ettirirsen olacağı budur.
That's very nice of him.
İyi ki izin verdi.
And that's very nice of him.
Ve bu çok hoş bir davranış.
Wasn't that nice of him?
- Çok hoş bir davranış değil mi?
I understand you try to help him out because of our family and his family. Well, that's nice. I understand.
Ailelerimizin yakınlığı yüzünden ona yardım etmeye çalışmanı anlıyorum bu güzel, anlayabiliyorum ama kendine dikkat et, her şeyi mahvetme.
- That was nice of him.
- İyi bir insanmış.
- I'll catch you later, all right? - That's nice of him.
Sonra görüşürüz tamam mı?
That's very nice of him.
Çok nazik bir davranış.
That was nice of him.
Çok kibar bir davranış.
Oh, that's very nice of you, but you see, you told him that, uh, you find me annoying.
Ama ona beni sinir bozucu bulduğunuzu söylemişsiniz. Evet, öyle.
- That's very nice of him.
- Ne kadar iyi biri.
That's very nice of him.
Güzel bir şey.
Of if I should sit him down sometime and you know, tell him... that his father's not such a nice person
Ya da bazen onunla oturup bilirsin, babasının... çok da iyi biri olmadığını anlatmak
That was nice of him.
Bu hoş bir davranış.
Tell the one about the guy who goes into a bar, and there's a dish of peanuts that says nice things to him.
Bir bara girip kendisine güzel şeyler söyleyen bir tabak fıstıkla karşılaşan adamla ilgili olanı.
That's nice of him.
Ne kadar iyiymiş.
Well, if she's really that nice, how about you take care of her and, uh, I'll take care of him.
Şey, gerçekten o kadar tatlıysa, neden sen onunla ilgilenmiyorsun ben de onunla ilgilenirim.
Or make a friend out of him I'll accept your friend I want to give the priest's daughter a nice life... and that priest wants to snatch my life from me?
Arkadaşını kabul ederim. Ben rahibin kızına güzel bir hayat sunmak istiyorum,... o ise hayatımı elimden almak istiyor?
That, that is a really nice hat. We've talked to your father, we've told him that we do not approve of Daniel's behaviour.
Arka açıklığıma çok yakın.
That's nice of him
Bu babanın nazikliği.
That's nice of him.
Bu güzel bir davranış.
What's so important about this Mihalyo kid... that the president of the flagship comes all the way to New Orleans looking for him? He's a nice kid, you know.
Bu çocuk Mihalyo, neden bu kadar önemli ki amiral geminin başkanı, onu aramak için New Orleans'a kadar geldi?
- That's nice of him.
- Çok düşünceli.
That's very nice of him.
Kibar birisi.
- Hi, Barb. Now Barb, this gentleman is going to take care of you from now on, and I want you to be nice to him, stay with him and make sure he doesn't get introuble. That's right.
- İşte böyle.
That's really nice of him.
Çok nazikmiş.
That's nice of him to come check on you.
Seni arayıp sorması hoş bir davranış.
That's nice of you to say, but this project meant everything to him.
Bunu söylemen güzel, ama bu proje onun herşeyiydi.
Oh that was nice of him, wasn't it?
Ne ince bir insanmış, değil mi?
Well, that's very nice of him.
Ne kibar adammış.
That's awful nice of him.
Bak, önemli bir şey değil.
Wasn't that nice of him?
Hoş bir davranış değil mi?
That's awfully nice of him. I think.
Çok düşünceli bir hareket, bence.
- Oh, that was nice of him.
- Hoş bir davranış.
Well, that's nice of him.
Çok nazik gerçekten.
Oh, that's very nice of him.
Çok kibar biriymiş.
Isn't that nice of him?
İyi bir davranış değil mi?
That's a nice way of saying I fired him.
"Onu kovdum" un kibarcası yani.
That's so nice of the other dudes, Supporting him while he has cancer...
Diğer elemanların ona destek olmaları çok iyi bir davranış...
Taken a lot of hits from him, that's not nice.
Ondan bayagı isabet aldı ki bu hoş degil.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]