That's not gonna work translate Turkish
487 parallel translation
That's not gonna work.
İşe yaramayacak.
Oh, no, old man. That's not gonna work.
Hayır, ihtiyar.
That's not bad, but we're gonna have to work on your grip.
Fena değil, ama tutuşun üzerine çalışmamız gerek.
Well, that's not gonna work, see, because I'm not talking about me...
Yaniliyorsun. Çünkü ben kendimden degil...
But if that doesn't work, that doesn't work you can't give up... you gotta stand right up and gotta run to the window and yell,'Hey these floors are dirty as hell, and I'm not gonna take it anymore!
Eğer işe yaramazsa, yaramazsa pes edemezsiniz... Ayağa kalkmalısınız ve pencereye koşup bağırmalısınız,'Hey bu yerler acayip pis, ve daha fazla kaldıramayacağım!
That's not gonna work at all.
Berbat birşey oldu.
One is that he knows it's not gonna work and so he suffers.
Biri şöyle yürümeyeceğini biliyor ve böylece acı çekiyor.
That's not gonna work.
Böyle olmayacak.
No, no, that's not gonna work.
Hayır, hayır, bu işe yaramaz.
What are you going to say - that the day is repeating? Believe me, it's not gonna work.
Günün tekrarladığını mı söyleyeceksin?
That's not gonna work.
Bir işe yaramaz.
- That's not gonna work, Scar.
- Bu sökmez Scar.
Don't wave that flag at me, because it's not gonna work, all right?
Beni milliyetçilikle kandıramazsın!
- That's not gonna work, Walter.
- Olmaz Walter.
That's not gonna work, Margaret.
İşe yaramayacak, Margaret.
That's not gonna work.
O işe yaramaz.
That's not gonna work out here.
O burada çalışmaz.
Nah, that's not gonna work.
Hayır, bu olmaz.
You know, that's not gonna work.
Bilirsin, bu işe yaramaz.
Come on, that's not gonna work.
Hadi ama, bu plan işlemez.
Not sure if that's gonna work, but let's see what else.
Bunu yapabilir misiniz bilmiyorum. Bakalım başka ne var.
No, no, that's not gonna work.
Hayır, hayır, bu işe yaramayacak.
- But that's not how it's gonna work.
- Ama böyle olamaz.
You think because you're young everything's gonna work out. Well, that's not true.
Genç olduğun için her şeyin yolunda gideceğini sanıyorsun.
That's not gonna work.
Bu işe yaramayacak.
Right, so clearly this is not something that's gonna work.
Bunun yürümeyeceği çok açık.
I mean, you know... don't stammer and talk searchingly. Just say it. "This isn't gonna work out." That way, it's not water torture.
Yani lafı uzatıp dolandırıp durma.
That's not gonna work!
İşe yaramaz ki!
No, come on, that's not gonna work.
Hadi ama, bu şekilde olmaz.
That's not gonna work any more.
Artık haydutluğa paydos.
That's not gonna work for me.
Sahneye çıkamam.
Then let's just be adult about this and admit that it's not gonna work.
O zaman yetişkin gibi davranalım ve bu işin yürümeyeceğini kabul edelim.
All that work, and he's still not gonna get to first base... wait a second.
Hala iyi bir başlangıç yapamayacak gibi duruyor. Dur bir saniye.
You gotta be kidding. "Let the spell be ended"? That's not gonna work.
Şaka yapıyor olmalısın. "Büyü sona ersin." Bir işe yaramaz ki bu.
That thing's not gonna work on them.
Bu onların üzerinde işe yaramayacak.
Not that I'm any closer to figuring out how that's gonna work either.
Tabii onunla nasıl yürüteceğimi de bilmiyorum.
An opportunity like this internship does not come around very often... and if you and Ben are gonna work this out and I hope you do'cause I love that kid... then you'll be there for each other long after this opportunity has come and gone.
Böyle bir staj fırsatı eline sıklıkla geçmez. Ben'le ilişkiniz yürürse ve inşallah yürür çünkü o çocuğu çok seviyorum bu fırsat gelip geçtikten sonra da birbirinizin yanında olursunuz.
That's not gonna work.
Yapamayız ki.
That's not gonna work.
Lütfen. Bu işe yaramaz.
That's not gonna work.
Bu işe yaramaz.
Jack. That's not gonna work.
Jack boşuna uğraşma.
I'm not attracted to you, so that line's not gonna work on me.
Bana hiç çekici gelmiyorsun. Bunlar bana sökmez.
No, that's, uh... that's not gonna work either.
Bu da işe yaramayacak.
No, that's not gonna work.
Hayır, işe yaramaz.
That tells me that this marriage of yours is not only gonna work... it's gonna last forever.
Ve bu bana, evliliğinizin sadece devam etmeyeceğini sonsuza dek süreceğini gösteriyor.
So that tells me that this marriage of yours... is not only gonna work... it's gonna last forever.
Ve bu bana, evliliğinizin sadece devam etmeyeceğini sonsuza dek süreceğini gösteriyor.
That's not gonna work for Ally.
Bu Ally için sorun olacak.
- That's not gonna work.
- Böyle bir sonuca ulaşamayız.
That didn't work when I was cut from pee-wee football, it's not gonna work now.
Roz, bu Amerikan futbolu takımına seçilmediğimde de işe yaramamıştı. Şimdi de yaramıyor.
Well, that's not gonna work.
Boşuna uğraşıyorsun.
That's not gonna work, so look...
Bu böyle olmaz. Onun için bak...
that's not fair 860
that's not good 589
that's not it 900
that's not true 2932
that's not funny 501
that's not the point 702
that's not possible 749
that's not how it works 183
that's not me 321
that's not mine 140
that's not good 589
that's not it 900
that's not true 2932
that's not funny 501
that's not the point 702
that's not possible 749
that's not how it works 183
that's not me 321
that's not mine 140