That's not true translate Turkish
7,182 parallel translation
That's not true.
Bu doğru değil.
- You know that's not true, right?
Bunun dogru olmadigini biliyorsun degil mi?
That's not true for either of us.
Bu ikimiz için de doğru değil.
That's not true.
- Doğru değil.
Claire, that's not true.
Claire bu doğru değil.
Well, I think we both know that that's not true.
Bunun doğru olmadığını ikimiz de biliyoruz.
Now, that's not true.
- Bu doğru değil.
- That's not true.
- Bu doğru değil.
We both know that's not true.
- İkimiz de bunun doğru olmadığını biliyoruz.
Well, statistically speaking, that's not true.
Peki, istatistiksel olarak konuşursak, bu doğru değil.
Well, that's not true!
- Bu doğru değil ki!
But physics has already proven that not to be true, so I must've loaded the data wrong.
Ama fizik zaten bunu doğru olmadığını kanıtladı, bu yüzden yanlış veri yüklemiş olmalıyım.
Well, I'm not sure that's true, but I'm glad you're here.
Bunu doğru olduğundan emin değilim, ama bunu duyduğuma sevindim.
Well, that's not true.
Bak bu doğru değil.
You're stoking up a story for your damn book. That's not true.
- Lanet olası kitabına yazacak malzeme arıyorsun.
That's not true!
- Bu doğru değil, hiç doğru değil.
That's not true actually.
- Aslında bu doğru değil.
That's not true.
Doğru değil bu.
You know that's not true.
Bunun doğru olmadığını sende biliyorsun.
That's not true!
Bu doğru değil.
- That's not true!
- Bu doğru değil.
That's not true! That's not true!
Bu doğru değil!
That's, uh, that's not true.
Bu doğru değil.
That's not true, okay?
Bu doğru değil, tamam mı?
No, I'm not sure that's true.
Hayır, bunun doğru olduğundan emin değilim.
Well, that's not true.
Bu doğru değil.
That's definitely not true.
Kesinlikle doğru değil.
If what Cisco says is true that Ronnie merged with Martin Stein then he's not alive anymore.
Cisco'nun, Ronnie ve Martin Stein'in birleştikleri ile ilgili söyledikleri doğruysa Ronnie artık hayatta değil demektir.
- That's not true.
- Bu doğru değil. - Doğru.
- That's not true. - [Scoffs]
Bu doğru değil.
This story that my mom tells about my brother signing up after 9 / 11, it's not true.
Annem, kardeşimin 9 Eylülden sonra orduya yazılması hakkında hikaye anlatır, bu doğru değil.
That's not true.
Bu Craigory B. denen herif önemsiyor.
That's not true.
Hayır.
No, that's not true.
Hayır, bu doğru değil.
- We both know that's not true.
- İkimiz de bunun doğru olmadığını biliyoruz.
Can you say with certainty that that's not true?
Bunun kesinlikle doğru olmadığını söyleyebilir misin?
Yeah, we both know that's not true, Coulson.
Evet, bunun doğru olmadığını ikimiz de biliyoruz Coulson.
- Oh, that's not true.
- Doğru değil bu.
- Hey. That's not true.
Bu doğru değil.
That's not entirely true.
Tamamen doğru değil bu.
- But that's not true, is it?
- Ama bu doğru değil, değil mi?
Theresa that's not true.
Theresa, bu doğru değil.
I'm not sure that's true.
Bunun doğru olduğundan emin değilim.
Well, that's not exactly true.
Aslında bu tam olarak doğru değil.
You know that's not true.
Bunun doğru olmadığını biliyorsun.
- Well, that's not true, dad.
- Bu pek doğru sayılmaz baba.
She needs to know that's not true.
Bunun doğru olmadığını bilmesi gerek.
Li, tell me that's not true.
Li, bunun doğru olmadığını söyle.
I'm sure that's not true.
Eminim bu doğru değildir.
- Dante that's not true.
- Dante. - Bu doğru değil.
That's what I thought at the time and it turns out not to have been true.
O zaman öyle düşünüyordum ve yanlış düşündüğüm ortaya çıktı.
that's not true at all 37
that's not fair 860
that's not good 589
that's not it 900
that's not funny 501
that's not the point 702
that's not possible 749
that's not how it works 183
that's not me 321
that's not mine 140
that's not fair 860
that's not good 589
that's not it 900
that's not funny 501
that's not the point 702
that's not possible 749
that's not how it works 183
that's not me 321
that's not mine 140