That's what i want to know translate Turkish
534 parallel translation
That's what I want to know.
Bunu bilmek istiyorum.
- That's what I want to know.
- Ben de bunu öğrenmek istiyorum.
That's what I want to know.
Bilmek istediğim tek şey bu. Onu yakaladınız mı?
That's what I want to know.
Benim bilmek istediğim de bu.
That's what I want to know.
Asıl bilmek istediğim bu.
But that's what I want to know, why can't I?
Sana işinde çok iyi olan bir suç avukatının ismini vereceğim. - Jake Murray.
Yes, I know, that's what I want to talk about.
Evet, biliyorum, ben de sizinle bu konuda konuşmak istiyordum.
That's all very well, but what I want to know is when and how?
Çok memnun oldum ama ne zaman ve nasıl oldu?
Well, that's what I came to say, and now that I've said it I want you to know I wish you all the luck in the world.
Bunu söylemek için geldim, söyledim ve sana iyi şanslar diliyorum.
That's what I want to know.
Tek bilmek istediğim bu.
- l mean that though I don't know... how you managed to seduce a naive girl, it's clear why you played this trick I want to know what price you'll take to let her go
- Ne demek istiyorsunuz? - Yani, saf bir kızı nasıl baştan çıkardığını bilmesem de, bu oyunu neden oynadığın gayet açık. Onu bırakmak için ne kadar istediğini öğrenmek istiyorum.
That's all I want to know. What's doing it?
Sadece bunu bilmek istiyorum.
That's exactly what I was doing, if you want to know.
Tam olarak bunu yapıyordum, bilmek istersen tabi.
I know that's not what the American people want to hear.
Amerikan halkının duymak istediklerinin bunlar olmadığını biliyorum.
That's what I want to know.
Bilmek istediğim bu.
That's what I want to know.
Ben de bunu bilmek isterim.
I just want to know what this picture is about, that's all.
Sadece bu film ne ile ilgili, onu bilmek istiyorum, hepsi bu.
That's what I want to know.
Benim de bilmek istediğim bu.
That's what I want to know.
Benim bilmek istediğim bu.
"I love you". That's not what I want to know
"Seni seviyorum." Bunu istemiyorum.
Well, nobody loves me, and I want to know why I know what you'll say... I should see an analyst lt's not that I can't afford one.
Peki, hiçkimse beni sevmiyor ve ben nedenini bilmek istiyorum. Analizci gibi göründüğümü söyleyeceğinizi biliyorum. Bu zaman ayırabileceğim bir şey değil.
That's what I want to know.
İşte bunu bilmek isterdim.
If you want your kids to know you let me, that's fine with me, but I don't think that's what you want.
Çocuklarınızın buna izin verdiğinizi... öğrenmelerini isterseniz, bana uyar. Ama sanırım bunu istemezsiniz.
- That's what I want to know.
- Ben de bunu merak ediyorum.
That's what I want to know.
- Bunu bilmek istiyorum.
And that's what I want to know.
Ben de öğrenmek istiyorum.
We can't tell what's in the cards, but I want you to know that wherever you are, wherever I am, I will always remember you, men.
Kaderimizde ne var bilemeyiz ama bilmenizi istiyorum ki her nerede olursanız olun, her nerede olursam olayım sizi hep hatırlayacağım.
That's what I want to know
Benim bilmek istediğim bu.
That's what I want to know!
. Bilmek istedigim bu!
- That's not what I want to hear. I want to know about the beautiful women you loved with.
Diğer güzel kadınlarla nasıl seviştiğini bilmek istiyorum.Hemde hepsini.
- Oh, I don't know what to say, except that if you, the frog, want me, the bear, to stay, then...
- Ne diyeceğimi bilemiyorum kurbağanın beni, ayının kalmasını istemesi dışında...
How can you be so dumb? That's what I want to know, how?
Ben de nasıl bu kadar aptalsınız onu anlayamıyorum.
Yes, I know, and that's what we want to talk to you about.
Evet, biliyorum ve bende bu konu hakkında konuşmak istiyorum.
Dorothy, in the first place, I want you to know that what happened last night was the most beautiful, wonderful, crazy thing that's ever happened to me, and I'll never forget it or you.
Dorothy, ilk olarak dün gece yaşadığımızın başıma gelen en güzel en harika, en çılgınca şey olduğunu ve bunu veya seni hiç unutmayacağımı bilmeni istiyorum.
That's precisely what I want to know the reason why you're lying to me.
Özellikle de bu yüzden bana niye yalan söylediğini bilmek istiyorum.
I never went to bed with him, if that's what you want to know.
Onunla hiç yatmadım, eğer merak ettiğin oysa.
We've no idea what grudge you all bear. And I don't care, that's why I don't want to know.
Neyi kovaladığınız hakkında bir fikrimiz yok ayrıca umursamıyoruz da,
Sparky, I know what this trip means to you and that you want all of us to have a great time, but it is a long way to Walley World.
Yakışıklı, bu yolculuğun senin için anlamını biliyorum. Hepimizin çok eğlenmesini istiyorsun, ama... Walley Dünyasına daha çok yol var.
That's what I want to know. By whom?
Bilmek istediğim de bu.
- That's what I want to know.
- Bilmek istediğim şey...
That's what I want to know.
Ben de bunu bilmek istiyorum.
You want to know what I really like? What's that?
- En çok neyi severim bilir misin?
gycinda... if i should not see you again after this, i just want you to know that i'm grateful for the chance you gave me and for your friendship and for... ( thunder rumbling ) what's that?
Gycinda... Eğer bundan sonra seni bir daha göremeyeceksem, Bilmeni istiyorum ki bana verdiğin şans ve arkadaşlık için sana minnettarım.
- That's what I want to know.
- İşte bunu ben de merak ediyorum.
That's why I want you to... well, to get to know Drebin a little better, find out what he knows.
Bu yüzden senden istediğim... şey, Drebin'in biraz daha yakından tanıyıp, neler bildiğini öğrenmen.
That's what I want to know.
İşte bunu bilmek istiyorum.
Oh, you're just saying that because you know that's what I want to hear.
Duymak istediğimin bu olduğunu bildiğin için öyle söylüyorsun.
Oh, you're just saying that because you know that's what I want to hear.
Benim adım Bud.
That's what I want to know.
İşte bunu öğrenmek istiyorum.
Well, that's what I want to know
İşte ben de bunu bilmek istiyorum.
I want you to know what it's like to live that way.
Bu şekilde yaşamanın neye benzediğini bilmeni istiyorum.