That's why i asked translate Turkish
341 parallel translation
That's why I asked Madame Go for a favor earlier.
Bu yüzden Madam Go'dan bir ricada bulundum.
That's why I asked him if you could come home, and he said, "Yes."
Bu yüzden ona senin eve gelip gelemeyeceğini sordum ve "evet" dedi.
That's why I asked you to say it again.
Bu yüzden tekrar ettirdim.
That's why I asked you to come here.
Buraya gelmenizi bu nedenle istedim.
Because he asked me for a lend of me pencil, that's why and he promised a quid if I'd keep my mouth shut.
Çünkü benden bir kalem istedi de, ondan. Ayrıca ağzımı kapalı tutarsam bir sterlin vereceğine söz verdi.
That's why I asked if she could be sent... to a drier climate... to an infirmary or a home for old people... some place where she could have light duties... not another school.
Daha kuru bir iklim derken, bunu kastediyordum. Bir hastane ya da yaşlılar evi olabilir. Hafif sorumlulukları olabilecek bir yer.
That's why I asked him and his wife to go out with us this evening.
Bu akşam onun ve karısının bizimle gelmelerini istememin sebebi bu.
That's why I asked to have you brought here first, Miss Shelby.
Bayan Shelby, öncelikle sizi şunun için buraya getirdim ki
That's why I asked him about his sense of smell.
Koku duyusunu sormamın sebebi buydu.
That's why I asked my mother for 10, 000 lira, but the stupid woman told my father.
Ben annemden 10.000 istedim. Ama bu geri zekâlı babamla konuşmuş o da şimdi müdürle konuşmak istiyor.
That's why I asked Lieutenant Anderson to come over. Yes, sir.
Evet efendim.
That's why I've asked you to come here.
İşte o yüzden buraya gelir misin diye sordum.
And that's why I asked you over, me dear, to tell Peter I bear him no ill will.
Şunu söylemek için seni çağırttım, tatlım Peter'a kötü bir niyet beslemiyorum.
That's the reason why I asked Mohei to help me.
İşte bu yüzden Mohei'den bana borç vermesini istedim.
That's why I asked.
Onun için size sordum.
Perhaps that's why I asked you to come.
Belki de gelmeni istememin nedeni de budur.
That's why I asked you to bring your checkbook along.
Çek defterini getirmeni istememin nedeni bu.
That's why I asked you here.
Bu yüzden buraya rica ettim sizi.
That's why I asked you to come here.
Gelmeni bu yüzden istedim.
That's why I asked to be taken off Homicide.
Bu nedenle Cinayet masasından alınmamı istedim.
I suppose that's why they asked us to register them.
Sanırım bu sebepten ötürü onları kaydettirmemizi istediler.
That's why I asked you.
Biliyorum, yapabilirsin.
That is why I have asked six boring questions and now propose to ask a seventh before issuing or not issuing the weapons you require.
Şimdi bu can sıkıcı altı sorudan sonra, ve bir yedinciyi sormayı teklif ederim Önce çıkarıyor, veya senin istediğin silahları çıkarmıyormu?
That's why I asked.
Sorma nedenim buydu.
That's why I asked for installations that were way, way above standard.
Tesisat türünü istemiştim, standardın üstünde olanını.
That's why I asked.
Arabayı niçin daha erken kiralamadı?
- That's why I asked.
- Bu yüzden sordum.
That's why I asked if she was a missionary.
Bu nedenle misyoner mi diye sordum.
That's why I asked if he was a fairy.
O yüzden homo mu diye sordum.
That's why I asked you here.
Bu yüzden seni buraya çağırdım.
We don't have much time. That's why I asked you to come right away.
Çok fazla vaktimiz yok, Mr.Prince. Hemen uğramanızı istememin sebebi de buydu zaten.
That's why I've asked Fang to come before me
Fang'ı da benden önce gelmesini istedim
That's why I asked you to come here.
İşte bu yüzden buraya gelmenizi rica ettim.
- That's why I asked.
- Neden sordum sanıyorsun?
Today's work day, that's why I asked.
İş günü de ondan sordum.
That's why you can't find nowhere to flop. I asked for a sandwich.
İşte bu yüzden yatacak yer bulamıyorsun.
That's why I asked our friend, Charlie Bloom, to talk to us tonight and explain things.
Bu yüzden dostumuz Charlie Bloom'dan bu akşam... bize bazı şeyleri açıklamasını rica ettim.
Generals do a lot of thinking. That's why every time I'm asked to be one I always say no.
Ne zaman teklif alsam "hayır" dememin sebebi bu işte.
That's why I asked.
Bu yüzden sordum.
That's why I asked her to marry me.
Bu yüzden ona evlenme teklif ettim.
That's why I asked Bruce Wayne to help me expose you.
Ben de Bruce Wayne'den senin yaptıklarını ortaya çıkarmak için yardım istedim.
That's why I asked for a hug so often.
İşte bu yüzden, sık sık senden bana sarılmanı istedim.
I once asked Kai Opaka why a disbeliever was destined to seek the Prophets and she told me that one must never look into the eyes of one's own gods.
Bir zamanlar dini lider Opaka'ya,... neden bir inançsızın kaderinde Kahinleri aramak vardır diye sordum. Bana, biri kendi öz Tanrısının gözlerine asla bakamaz dedi.
I know, that's why I asked you.
Biliyorum, bu yüzden sordum.
That's why I never asked you before.
Bu yüzden daha önce sormamıştım.
That's why I asked Daphne to come.
O yüzden Daphne'nin gelmesini istediğimi anlamışsmdır.
That's why I asked him, but that's not why he came.
O yüzden sordum ama o, bu yüzden gelmedi.
That's why I asked you.
Bu yüzden sordum.
That's why I asked for the Defiant.
- Defiant'ı bu yüzden istedim.
Mom, that's not why I asked for my own quarters.
Anne, ayrı oda istememin sebebi bu değildi.
- That's why I asked you here.
- Senden iki tane var.
that's why 1344
that's why i love you 61
that's why i didn't tell you 19
that's why i wanted to talk to you 18
that's why you're here 287
that's why i'm here 723
that's why i'm asking you 36
that's why i'm telling you 23
that's why i'm asking 41
that's why i brought you here 24
that's why i love you 61
that's why i didn't tell you 19
that's why i wanted to talk to you 18
that's why you're here 287
that's why i'm here 723
that's why i'm asking you 36
that's why i'm telling you 23
that's why i'm asking 41
that's why i brought you here 24