That's why i said it translate Turkish
117 parallel translation
I don't know why I said that. I suppose it's because of his whole manner.
Neden böyle bir şey söyledim bilmiyorum.
You think that's why I said it?
Sence ben de mi onlar gibiyim?
Mark, I know you think it's silly. When you get to know Tony, you'll understand why I said that.
Mark, bunu aptalca bulduğunu biliyorum, ama Tony'yi tanısan neden öyle dediğimi anlarsın.
That's why I said it in front of so many witnesses... untrustworthy though they may be.
O yüzden onca tanığın önünde söyledim her ne kadar güvenilmez olsalar da.
That's it... master said that once Why didn't I think of it!
Tabi ya... nasıl da unutmuşum hocam bunun bir yolu olduğunu söylemişti.
Well, that's why I said it looked like an accident, sir.
Bu yüzden kaza gibi görünüyor dedim.
It's not that I don't believe you but this matter involves grave issues and is incredible lf Brother Cao has killed teacher... I only said there are such rumours and that's why I ask you back to find the truth
Sana inanmadığımdan değil! Ama söylediğin şeyler çok inanılmaz.... ve aşırı kötü! Biraderin Ustamızı öldürmesi..
- That's why I said it.
- O yüzden söyledim.
That's why I will never allow it to be said that youth is wasted on the young.
iste bu yüzden,'gençlik gençlerle heba oldu'denmesine hiç bir zaman müsaade etmeyecegim.
That's why I got upset when Harry said he didn't like it.
Bu yüzden Harry beğenmediğini söyleyince o kadar sinirlendim.
- No, that's why I said you have to add it.
Bu yüzden eklemek lazım dedim.
And I said that's why it happened.
Ve, bu yüzden oldu dedim.
That's why I insisted he leave that girl, since he said it was over.
Bu yüzden, "Bitti!" diyene dek o kadından ayrılması için ısrar ettim.
That's why I said you can say it.
İşte bu yüzden söyleyebilirsin dedim.
Why is it that Catlett said I should send you to the airport to pick it up, since you haven't done a fucking thing for me since you got involved in this except show Bo Catlett my script?
O zaman neden parayı almak için seni göndermemi söyledi? Beni bu işe sen bulaştırdın ve Bo'ya senaryomu gösterdin. - Haklısın.
If I said that, it would sound like bragging. That's why I didn't want to say it.
Ben söyleseydim övünmek gibi olurdu.
Yeah, but that's why I said it SEEMED like yesterday.
Evet ama o yüzden "sanki" dün gibiydi dedim.
I don't know why he said it. I've been trying to figure that out myself, but that is not why we're here today.
Ben de bunu çözmeye çalışıyorum.
That's why I said it's no good.
İşte bu yüzden "hiç hayra alamet değil" dedim ya.
Well, maybe that's why I said to leave me out of it.
Belki de bu yüzden beni karıştırmayın dedim
That's why I said it, you dill-hole.
Bu yüzden öyle dedim ya, seni dangalak.
"I love you, I love you, I love you." Annie said that it wouldn't have been... the same song without that... and that's why the whole world cried... when the Beatles broke up on April 10, 1970.
Annie dedi ki, "Şarkının o bölümü olmasaydı Beatles 10 Nisan 1970'de dağıldığında bütün dünya arkalarından ağlamazdı.".
That's why I said it was strange.
O nedenle ben, ilginç dedim.
That's not why I said it.
Hayır, öyle demedim.
That's why I said not, I remembered it was our fallback.
O yüzden "hayır" dedim. Son tercihimiz olduğunu hatırladım.
- That's not why I said it.
- Bu değil neden bunu söyledi.
That's why I didn't think it was as crazy an investment as everyone said.
Herkesin dediği gibi. "Delice bir yatırım" olarak görmedim.
Did you find her? No, and when I confronted Brody on it, he said that she jumped to a top secret task force, and that's why there's no record.
Hayır, ben onu Brody karşılaştıklarında, o o çok gizli bir görev gücü için atladı söyledi.
It's just that... hey, I ain't 20, and I ain't nobody's hoochie, and I just said to myself, "Why am I putting myself through all this?"
Ben 20 yaşında geç bir kız değilim! o zaman neden bütün bu çekimlerin ortasındayım? Bak.
It's just that... hey, I ain't 20, and I ain't nobody's hoochie, and I just said to myself, "Why am I putting myself through all this?"
Baba, düşündüğün gibi değil, lütfen açıklamama izin ver. Lütfen, açıklamama izin ver.
That's why I said it.
O yüzden söyledim.
That's why I said it looks familiar.
Bu yüzden tanıdık geliyor dedim.
That's why I said it's useless.
Bu yüzden bunun işe yaramaz olduğunu söyledim.
That's why I said it was her middle name.
Bu yüzden siz 2. ismi dedim.
That's why I said it.
- Ben de öyle söyledim.
I didn't know if it was gonna be ready in time, that's why I haven't said anything till now.
Vaktinde yetişeceğinden emin olamadığım için şimdiye kadar bir şey söylemedim.
That's why I said 50,'cause it's absurd.
Saçma olduğu için elli dedim zaten.
That's exactly what I said. "Why are we doing this?" I said I was fed up with it.
Damadın aşırı alkol aldığı karambole getirilmiş bir gerdekle beraber, düğün ganimeti toplanır.
So I thought about it. And I think I know why he said that.
Benzedğimizi duymak şımarttı beni.
And when i asked you why you poisoned mr. Kaplan, you said it was to watch him die. - Now, that's just crazy.
Bay Kaplan'ı neden öldürdünüz dediğimde ölümünü izlemek istedim, dediniz.
That's why I said it.
Var ki söylüyorum.
Like, I think that's really just what I needed was just, like, closeness and, like, being, like, comfortable with someone, and I think that's why it was so hard to, like, say the things that I said to him that night, like, when I sort of told him that I couldn't do it anymore.
Sanırım tek ihtiyacım olan şey buydu birisine yakın olmak birisiyle rahat olmak ve sanırım o gece söylediğim şeylerin, daha fazla yürütemeyeceğim gibi sözlerin bu kadar zor olmasının sebebi de buydu.
That's why I said I'd do it.
- Ben yaparım dedim.
Yeahi know, that's why I said it wasn't a date.
Evet, o yüzden ben de bir randevu değil dedim.
That's why I said it.
O yüzden söylemiştim.
"That's why I said he ain't my kid, because I thought the" ain't " would balance it out.
- Fransız hatun mu? - Hayır, maymun. Bence gayet seksi.
That's why I said it.
Bu yüzden söyledim zaten.
That's why I said it.
Bu yüzden söyledim.
I asked what was so great about receiving that old cheap ring she said, "It's the only one in the world... why wouldn't I be happy?"
Böyle ucuz bir yüzüğü almanın nesi harika diye sordum. "Dünyada bir eşi daha yok. Neden mutlu olmayayım" dedi
That's not why I said it, silly.
Öyle demek istemedim şapşal.
- l know, that's why I said it.
- Biliyorum onun için dedim.