That doesn't work translate Turkish
2,254 parallel translation
Well, it doesn't quite work like that.
O şekilde olmuyor.
- We'll be okay. - It doesn't work that way.
- Bize bir şey olmayacak.
'Cause last time I checked, work doesn't reassure you that liking a finger up your ass doesn't make you gay.
Çünkü bildiğim kadarıyla, tıpkı kıçına parmak sokulmasından hoşlanman... seni gay yapmayacağı gibi, iş de insanı rahatlatmaz.
No, no, no. It doesn't work that way.
Hayır, o şekilde olmaz.
Have a little faith, and if that doesn't work, a lot of mimosas.
Biraz inancın olsun. Eğer bu işe yarmazsa bir sürü mimozanın yaraması gerek.
It doesn't always work out, clearly. But, more often than not, I think that if you do, people will rise to the occasion.
Her zaman işe yaramadığı açık,... ama bundan daha çok, eğer bunu yaparsan, insanlar da gerekeni yaparlar.
It doesn't work that way.
Öyle olmaz işte.
Okay, that doesn't work.
Olmaz.
Syd, it doesn't work like that.
bu o şekilde olmaz.
That his old-world justice system doesn't work.
Eski adalet sistemi artık yürümüyor.
It doesn't work that way.
Bu işler öyle yürümüyor.
And if that doesn't work, I will kick you in the cunt.
Olmadı, amını tekmelerim.
But if James doesn't know that Lara is missing, how is that gonna work?
Ama James Lara'nın kayıp olduğunu bilmeyecekse düğün nasıl olacak?
I guess I'm one of those people That doesn't put things that didn't work out on my resume.
Galiba, işler istenildiği gibi gitmediğinde, o işleri hiç kurcalamak istemeyenlerdenim.
Ted, it doesn't work like that.
- Ted. İşler öyle yürümüyor.
knowing that we are both adults, and if it doesn't work out, it doesn't have to impact our professional friendship.
İkimiz de yetişkiniz. Yürütemezsek bunun iş ilişkimizi etkilemesine izin vermeyiz.
That doesn't work for me.
- Bana uymadı o düzen. - Bana uyuyor.
It doesn't work like that, but it must be a relief.
Dediğin gibi olmuyormuş. Ama rahatlamışsındır.
No, I'm trying to explain that the system doesn't work.
Hayır, sistemin işlemediğini açıklamaya çalışıyorum.
If that doesn't work, each time he makes his move get up to check one of the children and lay it between you.
İşe yaramazsa,... her harekete geçişinde,... çocukları kontrol etmek için kalk ve birini aranıza yatır.
And if that still doesn't work, call me, and I'll come and sleep between you.
Hala yaramıyorsa, beni çağır,... gelir aranızda uyurum.
If that doesn't work Find a good family in your next life
Buradan kurtulabilirsen, gelecek sefere evlenecek iyi bir adam bul.
And if that doesn't work, I'll hire a private detective.
Bu da işe yaramazsa, özel dedektif tutacağım.
That doesn't work?
Bu işe yaramaz...
Well, that doesn't work for me.
Bu bende işe işe yaramıyor.
It doesn't seem to have occurred to her that many of these girls enjoy their work.
Bayan Fox, o kızların çoğunun işlerini zevkle yaptıklarının farkında değil.
- The kind of fool who doesn't understand that God's work can be done even by the most unlikely of his servants.
Tanrı'nın işine hizmetkarlarını karıştırmaması gerektiğini anlayamayacak kadar ahmaktı.
- Yeah, well, it doesn't work like that.
Evet, işler böyle yürümüyor.
- It doesn't work like that. - Let me do his time.
- Ben her şeyi üstlenirim.
I have $ 90 and change or something like that and a phone that doesn't work.
90 dolarım ve biraz bozukluğum var ya da öyle bir şey ve çalışmayan bir telefonum var. Okyanus bozdu.
It doesn't work that way!
Bu iş öyle yürümez!
But he knows it doesn't work that way ;
Ama doğru yolun bu olmadığını biliyor.
It doesn't work like that.
- Öyle işe yaramaz.
No, it doesn't work that way.
Chris vampirden mi doğdu o zaman?
I just know an agency that doesn't work like that.
Bu yöntemle çalışmayan menajer bir arkadaşım var.
It doesn't really work like that in real life.
Gerçek hayatta işler öyle yürümüyor.
That doesn't work.
İşe yaramaz.
Doesn't work like that, asshole.
Öyle anlaşılmıyor, götlek.
Well, you know, if that doesn't work, you can try exchanging recipes.
İşe yaramazsa yemek tarifi değiş tokuş etmeyi deneyebilirsin.
Except it doesn't work that way...
Yoksa bunun dışında çalışmaz...
Life doesn't work like that.
Hayat bu şekilde işlemiyor.
For a bit that doesn't work, that fucking thing sucks.
İşe yaramayan bir skeç için bu olay çok boktan oldu.
- Doesn't that anger make you work harder?
- O öfke insanı daha çok çalışmaya itmez mi?
Nah. That stuff doesn't work.
Tam öyle bir şey değil.
It doesn't work that way.
Olmaz. Bu şekilde yapamayız.
Once that electrical traffic ceases because the brain itself doesn't work anymore and the neurons stop firing, then, also, the soul will cease to exist.
Bir kere elektriksel faaliyet trafiği kesilirse, beynin kendisi daha fazla çalışmaz..... ve nöronlar ateşlemeyi ve ayrıca ruh da var olmayı keser.
That analogy doesn't work.
- Böyle kıyaslama olmaz.
Okay and if that doesn't work, you'll, like, Siren her or something?
Tamam, ama eğer işe yaramazsa, onu sirenleyecek ya da onun gibi bir şey mi yapacaksın?
Well, it doesn't work like that.
O işler pek öyle olmuyor.
We just want to go on. You know that's where insanity is where you keep doing the same thing over and over again even though it clearly doesn't work.
Çılgınlığın işte bunda olduğunu biliyorsunuz işe yaramayacağını bile bile ayni şeyi tekrar tekrar yapmaya devam etmekte.
Doesn't he know that lots of super couples work together...
Bir çok süper çiftin birlikte çalıştığını bilmiyor mu?
that doesn't work for me 26
that doesn't seem fair 27
that doesn't exist 18
that doesn't make any sense 402
that doesn't matter 341
that doesn't sound like you 29
that doesn't bother you 34
that doesn't sound good 109
that doesn't even make sense 56
that doesn't mean 35
that doesn't seem fair 27
that doesn't exist 18
that doesn't make any sense 402
that doesn't matter 341
that doesn't sound like you 29
that doesn't bother you 34
that doesn't sound good 109
that doesn't even make sense 56
that doesn't mean 35