The first time we met translate Turkish
345 parallel translation
That's what you said the first time we met.
İlk tanıştığımızda da böyle demiştin.
If my husband saw you kissing me... like he kissed me the first time we met, I'm sure that would make him jealous.
Eğer kocam beni, kendisiyle ilk karşılaştığımızda öpüştüğümüz gibi öptüğünüzü görürse, adım gibi eminim, çok kıskanacaktır.
Ain't it funny how our tastes have always run the same, ever since the first time we met?
Tanıştığımız günden beri zevklerimizin aynı olması ilginç.
There was a bottle the first time we met.
İlk karşılaştığımızda da bir şişesi vardı.
IfI were to take it upon myself to portray Stig and Marta from the first time we met fouryears ago, what an untruthful, incomplete picture I wouIdpaint.
4 yıl önce, daha yeni tanışmışken Stig ile Marta'nın tasvirini yapmaya kalksaydım bu tümden yanlış ve eksik bir tasvir olurdu.
He's the one... who gave Veronica a puppy the first time we met.
O, Veronica'ya... köpek hediye eden adam.
Who was the man in dark glasses that was with you the first time we met?
Seninle ilk kez buluştuğumuzda siyah gözlük giyen adam kimdi?
We have met before. But you couldn ´ t remember me, because the first time we met...
Sizinle aslında önceden tanışmıştık ancak beni tanımanız mümkün değil.
It's true that the first time we met a strange scene occurred too, but...
Gerçi ilk görüşmemizde de tuhaf bir sahne gelişmişti ama...
The first time we met...
Seni ilk gördüğümde...
From the first time we met I knew I have this never ending love for you I have a never ending love for you
Seni ilk gördüğümde anlamıştım zaten Aramızda hiç bitmeyecek bir aşk olacak ve Seninle olan aşkımız asla bitmeyecek
From the first time we met I knew I have this never ending love for you
Seni ilk gördüğümde anlamıştım zaten Hiç dinmeyecek sevgimi seninle yaşayacağım
From the first time we met I knew I have this never ending love for you
Seni ilk gördüğümde anlamıştım zaten Aramızda hiç bitmeyecek bir aşk olacak
From the first time we met I knew I have this never ending song of love for you
Seni ilk gördüğümde anlamıştım zaten Sana bu hiç bitmeyecek şarkıyı yazdım
From the first time we met I knew I have this never ending love for you I have a never ending love for you
Seni ilk gördüğümde anlamıştım Sana karşı hiç tükenmeyecek bir aşkım var Hiç bitmeyecek bir aşk içindeyim
From the first time we met I knew I have this never ending love for you
Seni ilk gördüğümde anlamıştım Sana karşı hiç tükenmeyecek bir aşkım var
The first time we met, do you remember?
İlk tanışmamızı hatırlıyor musun?
Do you remember the first time we met?
İlk karşılaşmamızı hatırlıyor musun?
The first time we met!
- İlk karşılaşmamız!
Tell her I remember the first time we met.
Ona ilk karşılaşmamızı hatırladığımı söyle.
I had no idea that you're Chu Liuxiang, the first time we met.
İlk gördüğümde sizin Chu LiuHsiang... olduğunuzu bilmiyordum.
The first time we met, we talked of that instead of politics.
İlk buluştuğumuzda bunun yerine politikadan bahsetmiştik.
I've wanted to touch your face since the first time we met.
İlk tanıştığımız andan beri yüzüne dokunduğumu hayal ediyorum.
( chuckles ) You know, the first time we met a few months ago, she was the one who actually asked me out.
Birkaç ay önce tanıştığımızda bana çıkma teklif eden o oldu.
I knew we had a lot in common the first time we met.
Biliyor musun, ilk tanıştığımızda ortak bir yanımız olduğunu anlamıştım.
The first time we met I really didn't like you that much.
İlk tanıştığımızda senden çok hoşlanmamıştım.
The first time we met we hated each other.
Tanıştığımızda birbirimizden nefret ettik.
You know, I have often thought of that funny story you told me... the first time we met on the beach.
Sık sık aklıma, bana kumsalda ilk karşılaştığımızda anlattığın o komik hikaye geliyor.
Ayear ago... we met for the first time on this field :
Bir yıl önce... Bu alanda ilk defa biraraya geldik ;
You see, that first time we met, I should've had the decency... to get drunk just for your sake.
Bilirsin, daha ilk tanıştığımızda, sırf senin iyiliği için sarhoş olma anlayışını göstermeliydim.
We met for the first time on board ship.
Grup değil. İlk kez gemide karşılaştık.
You remember the first time we ever met?
İlk karşılaşmamızı hatırlıyor musun?
It's not the first time we've met each other there.
Orada, ilk kez buluşmuyorduk.
We have met for the first time, yet he holds me in contempt
İlk kez görüşüyoruz, yine de beni hakir görüyor.
Looks like it was yesterday that we met for the first time.
Buraya geldiğin günü daha dün gibi hatırlıyorum.
This isn't the first time we've met, you know.
Sizinle ilk defa karşılaşmıyoruz.
"It's the first time I find another man attractive since we met."
"Tanıştığımızdan beri ilk defa başka bir adamı çekici buluyorum."
Master Guan, this is the first time we've met And maybe the last
Guan usta, sizinle ilk defa tanışıyoruz ve belkide son defa
The very first time we met, She told me that my hands and feet were covering the earth.
İlk tanıştığımızda bana ellerimin ve ayaklarımın dünyayı kapladığını söyledi.
Anyway, we have met the Americans for the first time and defeated them.
Yine de Amerikalılarla ilk karşılaşmamızda onları yendik.
This is where I stood thinking about you after the very first time we met.
"Burası, ilk tanıştığımız günün sonrasında seni düşündüğüm yer."
You remember that first time that we met down at the YMCA?
YMCA'deki ilk karşılaşmamızı hatırlıyor musun?
- We met him for the first time, yes.
Onunla ilk defa karşılaşmış olduk, evet.
How can I forget that horrible moment when we met for the first time?
İlk tanıştığımız o anı nasıl unutabilirim?
You've been talking about death ever since we met... but this is the first time I really felt it.
Seninle tanıştığımızdan beri ölüm hakkında konuşursun. Ama ilk defa hissettim ölümü.
Like when we met at the hospital that first time, remember?
Hastanede ilk tanıştığımızdan beri, hatırladın mı?
but at the same time exactly what we were looking for your a Cohen now, welcome to a life of insecurity and... paralysing self doubt our first day was actually our read through an um none of the cast had met each other
Ama tam istediğimiz gibi oldu. Artık sen de bir Cohen'sin. Güvensizlik ve kendinden şüphe ortamına hoş geldin.
the first day I uh showed up and met Peter Gallagher for the first time and we did the scene where I come back to my house an my moms left so my first day was some very crucial scenes with Peter Gallagher
Orange County'de böyle dövüşülür! İlk gün sete geldim. Peter Gallagher ile tanıştım.
Of course he's from the opticians where we met for the first time.
Tabii ki.. Bu o. İlk kez tanıştığımız gözlükçü.
I got the idea for it after we met the first time.
İlk tanıştığımızda aklıma geldi.
I dont know if this is the right time or place but I wanted to tell you that Sammy and I have decided if this babys a girl wed like to name it Shelby since she was the reason we met in the first place.
Yeri ve zamanı doğru mu bilmiyorum ama sana söylemek isterim ki Sammy ve ben, bebeğimiz eğer kız olursa adını Shelby koymak istiyoruz çünkü onun sayesinde tanışmıştık.