The front door was open translate Turkish
67 parallel translation
One of the servants said the front door was open.
Uşaklardan biri ön kapının açık olduğunu söyledi.
The front door was open, so I thought...
Ön kapı açıktı, ben de düşündüm ki...
The front door was open.
Ön kapı açıktı.
The front door was open. She tried the bell. The tenant didn't answer, so she went inside and found the body.
Zili çalmış, kapı açılmayınca... içeri girmiş ve cesedi bulmuş.
- The front door was open.
- Ön kapı açıktı.
The front door was open.
Kapı açıktı.
The uh The front door was open.
Dış Dış kapı açıktı.
It turns out the front door was open.
Ön kapı açıkmış.
It's my day off. I stopped by to check on Ms. Stanfield and the front door was open.
Bayan Stanfield'i kontrol etmeye gitmiştim ve ön kapının açık olduğunu gördüm.
The front door was open again last night.
Ön kapı dün gece yine açıktı.
The front door was open and I thought...
Ön kapı açıktı ve ben de düşündüm ki...
Well, it all seems clear, sir. The front door was open.
Her şey çok açık görünüyor, efendim.
The front door was open.
- Hemen geliyoruz.
The front door was open when we got there.
Oraya gittiğimizde ön kapı açıktı.
Ariel, you said that the front door was open, right?
Ariel, ön kapı açıktı, dedin değil mi?
Excuse me, the front door was open.
Affedersiniz, ön kapı açıktı.
- The front door was open.
Kapı açıktı.
The front door was open. here.
Ön kapı açıktı. Buyur.
But the front door was open.
Ön kapı açıktı.
The front door was open, now he's in the street!
Kapı açıktı, şimdi sokağa kaçtı.
I just noticed the front door was open.
Merhaba. Ön kapının açık olduğunu farkettim.
But the front door was open and the bathroom fawcett was running.
Ama ön kapı açıktı ve banyoda da su açıktı.
Well, when I came home this morning, I noticed that the front door was open.
Bu sabah eve geldiğimde ön kapının açık olduğunu farkettim.
The front door was open.
Dış kapı açıktı.
The front door was open when I arrived, sir.
Ben geldiğimde ön kapı açıktı efendim.
I don't follow you Oh Well, I was in the bedroom I was checking some things, and I heard him open the front door, and he didn't say anything
Anlamadım. Yatak odasında bir şeyleri gözden geçiriyordum ki, kapıyı açtığını işittim, hiçbir şey söylemedi.
I went back, the front door was still open ;
Geri döndüm, ön kapı hala açıktı ;...
The front door was wide open My house was a total wreck.
Ön kapı açıktı ve evimiz darmadağındı.
K. opened the coach door and could have taken the bottle that was sitting in the car door, but in front of an open door, he couldn't resist climbing to sit there just for a moment.
Gerçek şu ki, sen bu işe uygun değilsin. Elbisen, saçın, sizin gibiler için çok güzel olabilir ama... burada herkes gizlice ya da açıktan açığa güler bunlara. Bu şüphelerinle kendini ne hale soktuğunun farkında değilsin.
The bedroom door was open, with a clear view of the front hallway.
Yatak odası kapısı açık. Koridor görülebiliyor.
The front door was wide open.
Ön kapı ardına kadar açıktı.
Front door was half open, I heard the lift.
Ön kapı yarısına kadar açıktı, asansörün sesini duydum.
leaves the front door open. Explains why there was no forced entry.
Bu, kapılarda niye zorlama olmadığını açıklıyor.
Now the front door to the gallary was wide open.
Galerinin ön kapısı sonuna kadar açıkmış.
When I was in the side yard, I heard the front door open.
Yan taraftayken ön kapının açıldığını duydum.
Why was the front door open?
Ön kapı neden açıktı?
The homeowner is in the house and reported that the front door was forced open by a male party.
Ev sahibi de evin içinde ön kapının bir kaç kişi tarafından açılmaya çalışıldığını bildirdiler.
The front door was definitely jimmied open.
Ön kapı kesinlikle küçük bir levyeyle açılmış.
But when I got there, I noticed that the front door was - - was open.
Oraya vardığımda ön kapının açık olduğunu farkettim.
Well, the front door was wide open.
Ön kapı ardına kadar açıktı.
Oh, hey, um, when I got here this morning, the front door was wide open. What?
Bu arada sabah geldiğimde ön kapı açıktı.
Door was open as they were taking fire from the front of the van.
Ön taraftan ateş ettiklerinde minibüsün kapısı açıkmış.
I was gonna dump Alec's stuff at the front door, but it was open, so...
Alec'in eşyalarını kapıya bırakıp gidecektim ama açık görünce...
But when we got here, the front door was wide open...
Geri gldiğimizde, ön kapı açıktı...
One day, when my dad was supposed to be at work, my brother was doing things to me, and I heard the front door open and it was my dad, home unexpectedly.
Bir gün, babamın çalışma saatinde abim benimle o şeyleri yapıyordu ve dış kapının açıldığını duydum.
- The front door was already open.
- Ön kapı açıktı.
But the front door was left wide open!
Ama ön kapı ardına kadar açıktı!
Was the front door open when you arrived at the property?
Eve geldiğinizde ön kapı açık mıydı?
The front door was left open.
Ön kapı açıktı.
- Hey, guys. Hope you don't mind, the front door was just open.
Umarım rahatsız olmadınız, ön kapı açıktı.
The back fire exit was broken open, front door was locked.
Arka yangın çıkışı kırılmış ön kapı ise kilitliydi.