The rest of my life translate Turkish
3,100 parallel translation
But I want to be with you for the rest of my life!
Ama ben sonsuzadek seninle akrabalik kurmak istiyorum!
Now I got'em for the rest of my life.
- Artık ömrümün sonuna dek benleler.
The effects will last the rest of my life, I think.
Etkileri hayatım boyunca geçmeyecek sanırım.
And I'll be sorry for the rest of my life.
Ve ben hayatımın geri kalanında üzgün olacağım.
I'm going to be taking orders from twats for the rest of my life.
Hayatım boyunca emir alacağım zaten.
I'm... so scared to go to jail. I don't want to spend the rest of my life in jail.
Hayatımın geri kalanını hapiste geçirmek istemiyorum.
You think I wanna spend the rest of my life in jail?
Ben hayatımın geri kalanını hapiste geçirmek istiyor muyum sanıyorsun?
But I will live with this... the rest of my life.
Hayatımın geri kalanında bununla yaşayacağım ama.
I've been controlled by Mother for the rest of my life
Anne, tarafından kontrol edildim.
Father would've kept me cutting wood for the rest of my life.
Babama kalsa, hayatım boyunca odun kesip duracaktım.
I'm sorta planning on being me for the rest of my life..
Hayatımın geri kalanında benimle olmasını planlıyordum...
And I realize how pathetic that is because a ) It's show business and b ) It was thirty years ago, but uh... I'm sober now, and I'm trying to figure out what I'm gonna do for the rest of my life, and that's what I keep coming back to :
Ne kadar acınası bir durum olduğunun farkındayım çünkü birincisi, bu şov dünyası ve ikincisi, bundan otuz yıl öncesiydi ama artık ayığım ve ömrümün geri kalanı için ne yapacağımı anlamaya çalışıyorum ve bu yüzden gelmeye devam ediyorum.
The doctor said I'll limp for the rest of my life.
Doktor dedi ki, hayatımın geri kalanında topallayacakmışım.
I could go to jail for the rest of my life.
Hayatımın geri kalanını hapishanede geçirebilirim.
It would've been great to see one more dick before, before I see Dale's for the rest of my life, but... you've just done so much work for this wedding, just put your own shit
Bir kere şey görmek mükemmel olurdu, yani hayatımın geri kalanında Dale'ninkini göreceğim...
And I, what I realized was I wanted to just keep doing that for the rest of my life.
Ve sonra ben şunu farkettim, bunu hayatımın geri kalanı boyunca yapmak istediğimi anladım.
I'll never drink again. for the rest of my life.
Hayatımın geri kalanında bir daha içmeyeceğim.
I just can't spend the rest of my life runnin'away with him.
Sadece ömrümün kalanını O'nunla geçirmek istemedim.
You'd prefer I spend the rest of my life huddled in a blanket on the sofa, with my head on your shoulder.
Sen hayatım geri kalanını bir kanepenin üstünde battaniyeye sarılmış, Dizlerinin üstünde yatarak geçirmemi tercih edersin.
I would risk four years in jail as opposed to running for the rest of my life.
Hayatım boyunca kaçmaktansa 4 yıl hapiste yatmayı tercih ederim.
I'm not going to put myself or the people I love at risk, but I also don't want to live out the rest of my life in pointless fear.
Kendimi ya da sevdiğim insanları riske atacak değilim ama hayatımın geri kalanını anlamsız bir korku ile yaşayarak da geçirmek istemiyorum.
If there's something else that's going on in your personal or professional life that is more than important than me spending the rest of my life in prison for something I did not do, then I wish you'd indicated as much when I was deciding to hire you.
Özel hayatında ya da iş hayatında hayatımın geri kalanını işlemediğim bir suç yüzünden hapiste geçirecek olmamdan daha önemli bir şey varsa bunu seni tutmaya karar verirken söylemiş olmanı tercih ederdim.
And Rashad, he made this noise. I'll never forget the rest of my life.
Ve Rashad'ın çıkardığı o sesi hayatım boyunca unutmayacağım.
Otherwise I'd have to live with this shame for the rest of my life.
Yoksa sonsuza kadar kurtulamazdım bu utançtan.
I made the decision to spend the rest of my life with you months before I even thought of asking.
Sana evlenme teklif etmeden aylar önce hayatımı seninle geçirmeye kararını vermiştim.
I can't wait to spend the rest of my life with you.
Hayatımın geri kalanını seninle geçirmek için sabırsızlanıyorum.
Go on the run for the rest of my life?
Hayatımın geri kalanı boyunca kaçacak mıyım?
But if Joyce is alive, then I spend the rest of my life cleaning her messes.
Eğer Joyce yaşarsa ömrüm boyunca onun pisliklerini temizleyeceğim.
I know it's not a swimming pool full of dancers or a tux or- - it's not very big, but it's a promise- - promise to keep loving you for the rest of my life.
Bir havuz dolusu dansçılar ya da smokin gibi değil pek şaşalı değil ama içten bir söz. Hayatımın sonuna kadar seni seveceğime söz veriyorum.
Look, I know that I am going to be with Finn for the rest of my life, just as much as I know that I am going to be a huge star one day.
Bir gün büyük bir yıldız olacağımı nasıl biliyorsam hayatımın sonuna kadar Finn'le olacağımı da biliyorum.
I'm looking forward to being friends with all of you for the rest of my life.
Hayatımın sonuna kadar sizlerle arkadaş kalmayı çok istiyorum.
♪ ♪ Will you make me so happy for the rest of my life?
* Hayatımın sonuna kadar mutlu edecek misin beni?
I want to spend the rest of my life with you and I want our relationship to make me feel stronger.
Hayatımın geri kalanını seninle geçirmek istiyor ve ilişkimizin beni daha güçlü kılmasını diliyorum.
I will be grateful to that guy for the rest of my life.
Ömrümün sonuna kadar minnettar kalacağım o adama.
- for the rest of my life.
- beni soyup arayacaklar.
Besides, I could look back on this for the rest of my life and say that was the day I took the first steps toward achieving my lifelong dream!
Ayrıca bunun için ilerde geçmişime bakıp hayatımın hayaline bir adım daha nasıl yaklaştığımı söyleyebilirim.
I promise, when this is over, I'll gladly go to prison for the rest of my life, but not until I bring this defenseless child into the hospital to get him the treatment he deserves.
Söz veriyorum, bu iş bittiğinde memnuniyetle hayatımın geri kalanı boyunca hapis yatacağım. Ama bu savunmasız çocuğu hastaneye götürüp hak ettiği tedaviyi almasını sağlayana kadar olmaz.
You guys are trying to protect me from the fact that I'm gonna spend the rest of my life in a gigantic plastic bubble...
Hayatımın geri kalanını devasa plastik bir balonun içinde geçireceğim gerçeğinden beni korumaya çalışıyorsunuz.
Well, I'll be here the rest of my life.
Hayatımın geri kalanını burada geçireceğim nasılsa.
Well, I'll be here the rest of my life.
Hayatimin geri kalanini burada geçirecegim nasilsa.
I'll be bored stiff for the rest of my life, except for one thing
Hayatımın geri kalanında sıkıntıdan patlayacağım.
I did something today I'm going to regret for the rest of my life.
Bugün hayatımın geri kalanında pişman olacağım bir şey yaptım.
I cant hack this for the rest of my life, Rich, all right?
Hayatım boyunca bununla yaşayamam ben Rich, tamam mı?
You know, when I think of the kind of man I want to spend the rest of my life with, it's Frank.
Hayatımın geri kalanını geçirmek istediğim adamı düşündüğümde...
- And I said... I said, "I want to see that face for the rest of my life"? It was a lie!
Yağmur Yağdıran, yönetim danışmanlığının Dalai Lama'sıdır iyi biri olduğundan çok ; epey etkili biri olduğunu belirtmek için söylüyorum.
Every time he has ice cream for the rest of his life, he's going to see my fucking face.
Hayatı boyunca dondurma yediği her an benim lanet suratımı görecek.
And my dad, when he retired from the navy, he fell into a sense of despair for the rest of his life.
Babam Donanmadan emekli çaresizlik içinde yürüdü hayatı boyunca
If I don't spend the rest of my life in jail.
Eğer hayatımın geri kalanını hapiste geçirmezsem.
I'm gonna spend the rest of my life with this girl.
- Aynen.
♪ Will you make me so happy for the rest of my life?
*
You see, I was once like the rest of my species, showing my face to one planet, draining its life force and moving on.
Görüyorsunuz, bende türümün geri kalanı gibiydim, Yüzümü bir gezegene gösterir, tüm yaşam enerjisini kurutur ve devam ederdim.