The rest of your life translate Turkish
3,101 parallel translation
And I want you to know that every single day for the rest of your life.
Ve seni hep seveceğimi de bilmeni isterim.
For the rest of your life. "
"Fısıldayan ağaçlar : Hayatınızın geri kalanı için."
- for the rest of your life?
- hayatının geri kalanı için?
Think of today as the first day of the rest of your life sentence.
Bugünü hapiste geçireceğin zamanın ilk günü gibi farz et.
So if you want to go and marry that boring, rich, semi-bald guy, and spend the rest of your life not laughing, then fine, go ahead and do that.
Yani eğer sen sıkıcı, zengin, yarı kel olan adamla evlenip,... hayatının geri kalanını somurtarak geçirmek istiyorsan tamam o zaman, git evlen.
I'm offering you the chance to spend the rest of your life telling Presidents what they can and can't do.
Hayatının geri kalanını başkanlara neyi yapabileceklerini ve neyi yapamayacaklarını anlatarak geçirme fırsatı sunuyorum.
So who do you want to be for the rest of your life, Gunner?
Hayatının geri kalanında kim olmak istiyorsun Gunner?
You'll be a convicted felon for the rest of your life.
Hayatının geri kalan kısmında hüküm giymiş bir suçlu olarak kalacaksın.
You can work on your swing for the rest of your life.
Hayatınızın sonuna kadar golf sopanızı sallarsınız artık.
Lieutenant, it is potentially the rest of your life.
Komiser, bu belki de hayatlarının geri kalanını belirleyecek.
We all know this. You have a car accident and you go, "Oh, I've got whiplash," and you rape the other motorist's insurance policy and you get benefits for the rest of your life.
Sen de bir kaza geçirdin ve gidip "Benim de omurgam incindi." dedin ve böylece diğer sürücülerin sigorta poliçelerini gasp ettin ve bundan ömrün boyunca yararlanacaksın.
That's because you want to play shrink to your patient for the rest of your life.
Hayatının geri kalanında hastanla ruh doktorculuğu oynamak istediğin için söylüyorsun bunu.
Do you really want to spend the rest of your life with Quinn -
Hayatının geri kalanını Quinn'le geçirirken, emin- - - Tanrım!
Continue. Do you really want to spend the rest of your life with Quinn... and keep this secret?
Hayatının geri kalanını Quinn'le geçirirken bu sırrı saklamak istediğine emin misin?
Maybe, but if you go through with this now, you're gonna drive a wedge between the two of you that'll last the rest of your life.
Olabilir ama böyle davranırsan ikiniz arasında bir anlaşmazlık olacak ve bu hayatın boyunca sürecek.
You've never done anything you regretted the rest of your life?
- Hayatın boyunca pişman olacağın bir şey yapmadın mı hiç?
When you know you're gonna spend the rest of your life with someone, you can take your time.
Biriyle hayatının geri kalanını beraber geçireceğin zaman biraz zamana ihtiyacın olur.
You're gonna be an animal for the rest of your life.
Hayatın boyunca hayvan olarak kalacaksın. - Pizza yahu, niye hayvan oldum?
Can you look me in the eye and tell me you would've been happy spending the rest of your life with that woman?
Gözüme bakıp... o kadınla hayatının kalanını geçirmekten... mutlu olabileceğini söyleyebilir misin bana?
Federal facility, Indiana, and for your own safety you will be in isolation for the rest of your life.
Federal hapishane, Indiana. Ve kendi can güvenliğin için kalan ömrün boyunca ayrı bir hücrede kalacaksın.
Guaranteed income the first of each month for the rest of your life.
Önümüzdeki ay başlayarak hayatının sonuna kadar her ayın başında maaş alacaksın.
Because whatever you do, you're gonna regret it for the rest of your life.
Çünkü ne yaparsan yap hayatın boyunca bundan pişman olacaksın.
- for the rest of your life.
-... hayatının sonuna kadar.
Get on with the rest of your life.
Hayatını sürdürmeye bak.
.. otherwise you'll have to starve for the rest of your life.
Yoksa hayatının geri kalanını açlıkla geçirmek zorunda kalacaksın.
You'd feel awful for the rest of your life.
Hayatının geri kalanında kötü hissederdin.
You're willing to bet the rest of your life in jail on that?
Hayatının geri kalanını buna adamak mı istiyorsun?
I mean, if you choose to spend the rest of your life with this person then you'll have to decide how much you'll share with her.
Hayatının kalanını bu insanla geçirmeyi seçersen... onunla ne kadar şey paylaşacağına karar vermen gerekir.
You don't want to be alone for the rest of your life, do you?
Hayatının geri kalanı boyunca yalnız kalmak istemezsin değil mi?
if you vote for Claire Dunphy... You won't have to pay taxes for the rest of your life.
Claire Dunphy'ye oy verirsen hayatın boyunca vergi ödemeyeceksin.
All right, well, what are you gonna do with the rest of your life?
Peki hayatının kalanını ne yaparak geçireceksin?
For the rest of your life, you're just going to be the fat guy who used to be Joey!
Ömrün boyunca Joey'i oynamış şişman bir adam olarak kalacaksın!
If I do what you're asking of me and you get caught, you're gonna spend the rest of your life in a federal prison.
Eğer senin benden istediğini yaparsam ve sen yakalanırsan, 39 00 : 02 : 01,243 - - 00 : 02 : 03,310 Hayatının geri kalanını bir federal hapishanede geçirirsin.
Jamie, you can't spend the rest of your life worrying about some pregnant woman.
Jamie, hayatının geri kalanını hamile bir kadın yüzünden perişan etme.
What do you want the rest of your life to look like?
Hayatının geri kalanının nasıl olmasını istiyorsun?
So what part of serving yourself up to the cops will help you avoid going to prison for the rest of your life?
Peki kendini polislere yakalatmanın hangi kısmı hayatının sonuna kadar hapishaneye düşmeni engelleyecek?
Okay, okay, okay, Mr. Grand, you can either begin the rest of your life as a sex offender or you can start cooperating with me right now.
Tamam, tamam, Bay Grand, ya geri kalan hayatınıza cinsel tacizci olarak devam edersiniz ya da benimle hemen işbirliğine başlarsınız.
Or you can walk away right now and spend the rest of your life looking over your shoulder.
Ya da şimdi gidebilirsin ve tüm ömrün boyunca arkana bakarak yaşarsın.
I-in fact, I'm pretty sure that the state of California is ready to treat you like an adult for the rest of your life.
Aslına bakarsan, Kaliforniya eyaletinin, kalan hayatında sana yetişkin gibi davranmaya hazır olduğuna eminim.
You can't stay down here the rest of your life.
- Hayatının kalanını burada geçiremezsin.
The music, the breeze, the sun is shining through the trees, and you're standing across from the man you love and... thought you were gonna spend the rest of your life with.
Hayal etmeyi dene. Müzik, hafif bir esinti ağaçların arasından doğan güneş ve sende sevdiğin adamın yanında duruyorsun ömrünün sonuna kadar birlikte olacağın adamın yanında.
Well, what kind of life are we going to have if they catch you and throw you in jail for the rest of your life?
Eğer seni yakalarlarsa ve ömrünü hapiste geçirmen için içeri tıkarlarsa nasıl bir hayat yaşamak zorunda kalırız?
I'm trying to keep you from spending the rest of your life in a cage.
Hayatının geri kalanını bir kafeste geçirmekten kurtarmaya çalışıyorum seni.
Your client's going to jail for the rest of his life.
Müvekkiliniz müebbet hapis yiyecek.
Your brother could go to prison for the rest of his life for this.
Kardeşin sırf bunun için hayatının kalanını hapishanede geçirebilir.
You do realize that if you expose the Graysons for jury tampering, you risk your fiance spending the rest of his life in prison?
Graysonların jüriyi sıkıştırdıklarını ortaya çıkarırsan nişanlının hayatının hapiste geçirmesini riske atacağının farkında mısın?
I want to have sex with your real coochie for the rest of my life.
Ben hayatımın sonuna kadar senin gerçek vajinanla seks yapmak istiyorum.
Or I will move on and you'll regret it for the rest of your life. Okay.
Tamam.
"I know I'm not long for this world, but I'd like to spend " the rest of my life, which is six more months, as Mrs. Jimmy whatever your last name is. "
Bu dünyada çok uzun süre kalamayacağımı biliyorum ama kalan hayatımı - ki altı aydan biraz fazla - Bayan Jimmy soyadın her neyse olarak geçirmek istiyorum.
Okay. The only reason that I'm going is because if I don't, I'm afraid I'm gonna spend the rest of my life curled up in the fetal position on your couch.
Tamam, gidecek olmamın tek nedeni, gitmezsem eğer hayatımın geri kalanını senin kanepenin üzerinde cenin pozisyonunda kıvrılarak geçireceğimden korkuyorum.
Now, in order to just confirm your father's version of events, which I'm afraid is going to send him to jail for the rest of his life... in which hand was he holding the shotgun when he walked out of the house?
Sadece babanın dediklerini doğrulamak için, korkarım ki bu onu ömür boyu hapse mahkûm edecek....... evden çıktığında pompalı babanın hangi elindeydi?