English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ T ] / Then i'll go

Then i'll go translate Turkish

2,059 parallel translation
All right, well, we'll take her to the gate, then I'll go back, tell people it's safe to return to the village.
Pekâlâ, şey, onu Geçide götürürüz, sonra geri dönerim ve insanlara köye dönmenin güvenli olduğunu söylerim.
Then I promise we'll both go to sleep.
Sonra söz uyuyacağız.
I'll go get the chips and then we'll talk about cars.
Ben gidip cipsi getireyim, sonra da araba hakkında konuşalım
Well, then I'll go find out. All right, I'll talk to people, and I'll find out what exactly I'm remembering.
O halde gider birileriyle konuşur, ne hatırladığımı öğrenirim.
then i guess i'll go make sure nobody talks to anybody about anything.
Ben de gidip kimsenin kimseye bir şey söylemediğinden emin olayım.
All right, then I'll go.
O zaman gidiyorum.
It'll Just Be My Exercise For The Day, And Then I Don't Have To Go To The Gym.
Bu benim günlük egzersizim olur, ve ben de spor salonuna gitmek zorunda kalmam.
I'll take your details then you're free to go.
Bilgilerinizi aldıktan sonra gitmekte özgürsünüz.
Then I'll go with you.
Öyleyse ben de seninle geleyim.
I'll go take a cold shower then!
O halde ben gidip soğuk bir duş alayım!
Then you take Trixie, I'll take Amber, unless you want to go together? Well, cool.
Süpermiş.
I'd like you to put that on, and then I'll go through what it is I'd like.
Şunu üzerine geçirmeni istiyorum, sonra nasıl bir şey istediğimi anlatacağım.
Then I'll go to Gora with your princess wife and will ascend the throne.
Prenses karınla Gora'ya gidip tahta oturacağım. Tahta mı?
- Then I'll go. - Okay.
- O zaman ben gideyim.
I'll go up to him now, then.
O zaman yanına çıkayım artık.
I want to say something and then I'll go.
Bir şey söyleyeceğim, sonra da gideceğim.
I'll stay one month. Then I'll go back.
Bir ay kaldıktan sonra geri döneceğim.
I guess I'll go, then.
O zaman ben gidiyorum demek ki.
And then I'll go to bed.
Sadece bir tane. Sonra gidip yatarım.
I'll tell you what, um, um, uh, okay, then why don't I tell you, and then you let me go?
Sana söyleyeceğim tamam, neden beni salıvereceğini, söylemiyorsun?
I guess I'll go, then.
O zaman bende gidiyorum.
Look, I'll fight anybody you have in this house and then I'll go to the bank.
Bak, buradaki herkesi döver giderim bankaya.
Guess I'll go for the Dinty Moore, then.
Galiba yine Dinty Moore'a kaldım.
I'll have a little sleep for a few hours, then I'm gonna probably go in the morning, okay?
Birkaç saatlik kısa bir uyku çekeceğim ve sonra sabah buradan ayrılacağım, tamam mı?
I'll just go on in, then.
Öyleyse ben içeri gideyim.
I'll go beat their ass right here, right now, and then you can ask them for a goddamned reference.
Gününü gösteririm şu an şurda.. sonra da onlara referanslarını sorarsınız.
I think I'm just gonna wait here until, you know, if they need me in French, then that's where I'll go.
Fransızca bilen birini istiyorlarsa o zaman giderim.
And then he said : "I have to go buy a pack cigarettes, but I'll be right back, do not worry."
Ve sonra dedi ki : sigara almaya gitmeliyim ama merak etme. Hemen geri döneceğim.
But'you know'l thought to myself, "l'll go to medical school... ... I'll practice for a little while and then I'll come back to it."
Ben de kendi kendime dedim : "Tıp okuluna gideceğim, çalışacağım ardından dinozor olmaya döneceğim".
Tonight I'll tell him to go, then.
Öyleyse, bu gece ona gitmesini söyleyeceğim.
I mean, if I don't hear from her in the next couple of days, then maybe I'll just- - I don't know--go back there.
Yani, önümüzdeki birkaç gün içinde ondan haber alamazsam, belki, bilemiyorum, oraya geri dönebilirim.
If you want me to go to school, I'll get ready, and then you can drive me, okay?
Okula gitmemi istiyorsan hazırlanayım beni bırakırsın, değil mi?
I'm gonna go get the paperwork, we'll take your statement, then we'll see about finding your friends.
Evrakları almaya gidiyorum ifadelerinizi alacağız ve arkadaşlarınızı arayacağız.
It's alright, I'll... I'll go and take care of the papers then.
Tamam, ben ben... kağıtları hazırlarım.
I'll go to bed then.
Ha, iyi o zaman, iyi.
Well, I wanna go to school first, but then, we'll see.
Ama önce okuluna gitmek istiyorum, sonra bakarız artık.
I promise, kitten, then we'll go to chase bears in Greenland.
Söz veriyorum, kedicik. Sonra da Grönland'a gidip, ayı yakalayacağız.
I'll go get her and then we'll all go back inside together, OK?
Gidip onu getireyim, beraber içeri gireriz, olur mu?
I mean, not me, personally, but I am best friends with his wife and if I ask her to, she'll get him all worked up and then say that was for Elliot and then just roll over and go to sleep.
Şahsen değil, tabii. Karısının en iyi arkadaşıyım ve eğer rica edersem, onu heyecanlandırıp, "Elliot içindi" der ve kıçını dönüp yatar.
Then I'll go.
Ben artık gideyim.
Okay, then I'll go change.
- Pekala, o zaman gidip üzerimi değiştireyim.
Then I'll go back.
Tamam, dönecegim.
You let her go, then I'll give you the box.
Kızı bırakın ondan sonra size kutuyu veririm.
Then I'll go by myself.
O zaman kendim giderim.
Okay, fine. Then you go. And I'll bring your Mr. Blackthorn.
Peki, o halde sen git, ben de Bay Blackthorn'u getireyim.
I'm just gonna go to the toilet and then I'll talk to the people, okay?
Hemen tuvalete gideceğim sonra herkesle konuşurum, tamam mı?
Then I'll go see if anything needs doing.
Gidip yapılacak bir şey var mı diye bakayım.
I'll come and pick you up and if your mother and father disapprove,... then you can have the tickets and go with one of them.
Ben seni almaya gelirim, annen ve baban onaylamazsa biletleri alıp onlardan biriyle gidersin.
I'll go on my own, then.
Ben de tek başıma giderim.
- Then I'll go to New York and I'll ask him myself.
- Gidip kendim isterim ben de.
And then I'll go back, I promise.
Bak, adımı temize çıkardıktan sonra geri döneceğim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]