Then what do we do translate Turkish
1,556 parallel translation
Then what do we do?
- O zaman ne yapacağız? - Çekiliriz ve ne yapacağımızı düşünmem için bana biraz izin ver.
But what do you say : I give you back the manuscript, you make these changes and then we publish.
Yazıyı tekrar ele alın, değişikleri yapın ve sonra biz de basalım.
- Well, then what we gonna do?
- O zaman ne yapacağız?
But... but... honey, what're we gonna do then?
Ama... ama... Tatlım, o zaman ne yapacağız?
- What shall we do then?
- Biz ne yapacağız o zaman?
Then what do we see?
Peki o zaman ne görüyoruz?
Then what we gonna do?
Ne yapacağız peki?
What are we gonna do, then?
O zaman ne yapacağız?
Do a little shopping, have a snack, make a phone call. And then we'll meet in the bathroom next to that statue over there... about a quarter after. Get cleaned up, brush your teeth, have a shave or what have you... and in our last five minutes we'll sit quietly in that little shrine over there... say a prayer and think about everything we've been through.
Birkaç bir şey alın, bir şeyler atıştırın, telefonu kullanın ve yaklaşık 15 dakika sonra şuradaki heykelin yanındaki tuvalette buluşup temizlenir, dişlerimizi fırçalar, tıraş falan olur, ve kalan dakikalarda şuradaki küçük türbede sessizce oturur, dua eder ve yaşadıklarımızı düşünürüz.
And we then had to tell the family, "Do you know what's written here?"
Kendi kendime "Aman Tanrım onu öldürmüşler." dedim. Ardından aileye, "Burada ne yazdığını biliyor musunuz?" diye sorduk.
Then what the hell do you suggest we do?
O zaman ne yapmamızı öneriyorsun?
Then... what do we do?
O zaman ne yapacağız?
We're men. But then I think about what that's going to do to her and my family, and they worth it.
Ama sonra bunun karımı ve ailemi nasıl etkileyeceğini düşündüm ve değmez dedim.
What do we do then?
- O zaman ne yapacağız?
What do we do then?
Sonra?
What'll we do then?
Sonra ne yapacağız?
Ok then, what do we have now on this piece of meat?
Pekâlâ, şu ceset parçası ile alâkalı neler biliyoruz?
So what shall we do, then?
Peki o zaman ne yapacağız?
What do we do then?
O zaman ne yaparız?
That's why you're going to sit tight, you're going to wait for my next call and then we're going to discuss what you're going to do with me next.
Şeytanın bildiğinden daha fazla ölümcül ve kara büyüm var. Bu yüzden kıçının üstüne oturacak ve bir sonraki aramamı bekleyeceksin.
Look, we're going to lose juice, potentially a fatal amount, no matter what we do, but if we can get those nonessential systems shut down, then the ZPM will need to pump less power through the leaky pipes, and we'll be able to put off imminent death for another hour or so.
Gücü kaybedeceğiz, ölümcül olacak, ne yaparsak yapalım ama o gereksiz sistemleri kapatabilirsek o zaman SNM sızıntılı borulardan daha az güç pompalaması gerekecek ve biz de yaklaşan ölümü bir ya da birkaç saat erteleyebileceğiz.
What if people start decorating their onesies and they hate what they do, so they want to start over, and then we don't have enough onesies'cause we only estimated one each?
Tulumu süslemeye başlayıp,.. ... beğenmeyip, baştan başlamak isterlerse ve herkese bir tane diye hesapladığımız için yeterince tulumumuz olmazsa?
If it is, then what? Do we generalise?
Dedikodular doğruysa bile genelleme mi yapacağız?
What we can do is insert a line into your groin and then float a catheter up and embolize the area.
Yapacağımız şey kasığınızdan bir kateterle girip kanayan bölgeyi embolize etmek.
Well, what do we do, then?
O zaman ne yapacağız?
I just didn't think I had what it takes to do this, but then when we took the test, I realized that...
Ben de bunun için gerekli vasıfların olmadığını düşünmüştüm. Ama testi yaptırınca fark ettim.
What we do is genetically alter the rat to remove its immune system, then attach the mold of a human ear with your muscle and bone cells inside.
Yaptığımız şey, bir farenin bağışıklık sisteminden dışarı attıklarında genetik değişiklikler yaparak, sizden alınan kemik ve kas hücrelerinden hazırlanmış bir kulak kalıbını üretmesini sağlıyoruz.
That's what we'll do, then.
O zaman öyle yaparız biz de.
Well, if she says that she talks to him and he's ok, then what proof do we have it even happened?
Eğer babasıyla konuştuğunu söylüyorsa tamam, elimizde suçun olduğuna dair ne kanıtımız var?
They're gonna start firing on us, and then What are We gonna do? Huh?
O zaman biz ne yapacağız?
And if you do then for the first one that you light we'll have your brother pay us a little visit from his hospital bed do you know what this is?
Hatta ona dokunamayacaksın.. Eğer yaparsan.. .. ilk yaktığın sigaradan itibaren..
So what shall we do with Varg then?
Varg elimizdeyken ne yapacağız?
By the way, when Piorno scares him, what do we do then?
Bu arada, Piorno onu korkuturken biz ne yapacağız?
Oh, you know, before we opened, I could only think about the displays and the catering, and then the crowd came in, and I got to share what I do with the people I love,
Açılmadan önce, tek düşünebildiğim, vitrinler ve yemek şirketiydi. Sonra kalabalık göründü, ve yaptıklarımı, sevdiğim insanlarla paylaşabildim.
What do we do with the blob, then?
Öyleyse, jöleyle ne yapacağız?
But then, of course, what do we do on a cold day?
Ama o zaman, soğuk bir günde ne yapacağız?
That's what we'll do, then.
Bizde öyle yaparız o zaman.
Here's what we do, then.
O zaman yapacağımız şey şu.
So what do we do if it is Alexx's son? Then what?
Alexx'in oğlunun çıkarsa ne yapacağız?
What I do, I cut this in strips, and then we gonna cut this...
simdi de etlerimizi gördügünüz gibi dilimliyoruz...
Then we won't show the plan. Plan? Then what we'll do?
peki ne yapıcaz?
What do we think he's into then?
O zaman onun neyin içinde olduğunu sanıyorsun?
... into Dwight's disappearance, then we are gonna be in a lot of trouble. What'd you do, kill Dwight?
eğer Vivian'ı Dwight'ı aramaktan vazgeçiremezsen, başımız büyük derde girer.
We do that - - for a while, and then the listening person summarizes what they heard.
Bunu bir süre yapıyoruz ve sonra dinleyen kişi duyduklarını özetliyor.
So what do we do till then?
Peki o zamana kadar ne yapacağız?
- Then what must we do?
- Peki ne yapmalıyız?
He's not gonna get any less dead. If we just do what Patrick tells us to do, then it will all be okay.
Eğer biz Patrick'in bize söylediklerini yaparsak, daha sonra herşey iyi olacaktı.
Then what should we do?
Peki ne yapmamız lazım?
We had spent so long with each other and the finish was what we had always dreamed of and hoped for and wished for and then we crossed the finish line, and it was like, "What next? Wh-Where do we go from here?"
Birbirimizle o kadar çok vakit geçirmiştik ki hep hayalini kurduğumuz, varmayı umduğumuz bitiş çizgisini geçtiğimizde "Şimdi ne yapacağız?" dedik.
If you like it, then What else do we need?
Sen beğeniyorsan, başka neye ihtiyacımız var ki?
- Okay, so what do we do, then?
- Tamam, ne yapacağız o zaman?