Therapy translate Turkish
6,302 parallel translation
When I finally was paroled, I wrote this script as a form of therapy, and J-me came along, and he's a name.
Şartlı tahliyeyle çıktığımda bu senaryoyu terapinin bir parçası olarak yazdım.
Oof. Then she's gonna take me to physical therapy on Monday.
Pazartesi beni fizik tedaviye götürecek.
From the first massage in the morning to the tai chi after lunch, then therapy and pottery classes.
Sabah ilk mesajdan Öğle yemeğinden sonraki Tai Chi'ye kadar, Sonra terapi
He's going to need physical therapy, but in time he should make a full recovery.
Fiziksel terapiye ihtiyacı var fakat zaman içinde tamamen iyileşecektir
Six months after physical therapy, she was well enough... for a fairytale wedding.
Fiziksel terapiden 6 ay sonra, Peri masalı gibi bir düğünleri oldu.
My kick, my dribbling. Leo, you just started physical therapy.
Leo, fizik tedaviye yeni başladın.
The pills and the diets, biofeedback, music therapy, the Flaxseed diet.
İlaçlar ve diyetler, biyogeribildirim müzik terapisi, bezir diyeti.
Despite my best efforts, the therapy was not successful.
Elimden geleni yapmama rağmen terapi başarılı olmadı.
I don't need therapy.
Terapiye ihtiyacım yok.
Well, you might find therapy beneficial.
Terapinin faydasını görebilirsiniz.
Therapy doesn't work when you have to lie about everything.
Her şey hakkında yalan söylemek zorundaysan terapi işe yaramaz.
Go to your therapy, get back on active duty.
Terapine git, aktif görevine geri dön.
These photos don't appear to be promoting his knowledge of massage therapy.
Fotoğraflara bakarsak masaj hizmetini değil de sanki kendini tanıtmış.
So far, physical therapy seems much more interesting.
Şimdilik fizik tedavi daha çok ilgimi çekiyor.
Writing this story was sort of grief therapy.
Bu hikayeyi yazmak sanki biraz terapi gibiydi.
Then maybe she had to undergo inpatient physical therapy.
O halde hastanede fizik tedavi görmüş olabilir.
So bad that she had hundreds of days of physical therapy due to head injuries.
Öyle kötüymüş ki kafa yaralanması yüzünden yüzlerce gün fizik tedavi görmüş.
It has taken me years of therapy to stop having nightmares about my past, and now you're just gonna destroy that with one story.
Geçmişimle ilgili kabuslar görmeyi bırakmak için senelerce terapi gördüm. Ve şimdi sen bunu bir hikaye ile mahvedeceksin.
How long was Andy in therapy? Uh, 3 years.
- Andy ne kadar terapi görmüş?
Had she ever done group therapy? No.
Hiç grup terapisine girdi mi?
Shelly had stopped going to therapy before Claudia even started.
Shelly terapiye gelmeyi Claudia başlamadan çok önce bırakmıştı.
It was therapy.
Terapi alıyordu.
Was that part of his therapy?
Bu terapinin bir parçası mıydı?
I came up with a new time-saving therapy technique on the plane.
Uçakta yeni bir zaman kazanma terapisi tekniği buldum.
You two, therapy.
Siz ikiniz, terapiye.
I'm not saying it'll do, like, the neural things or whatever. But last week, when I was in chemo, that weird pet-therapy lady came in with a black Lab puppy.
Beyinsel bir şeydir falan demiyorum ama geçen hafta ben kemoterapideyken hayvan terapisti olan tuhaf bir kadın yavru bir siyah labradorla geldi.
You're using melodic-intonation therapy.
Melodik entonasyon terapisini kullanıyorsunuz.
Even offered to pay for therapy.
Birkaci terapi icin para onerdi.
Anyway, we're at the bar, everything's going great, and then this one shows up out of nowhere, mentions I'm in anger therapy, which puts a bullet right through my relationship with Akennedy.
Neyse, bardaydık, herşey mükemmeldi, ve bu bir anda ortaya çıkıp, öfke terapisi aldığımdan bahsetti, Bu da Akennedy ile olan ilişkimin kafasına namluyu dayadı.
Sorry, the therapy thing just slipped out.
Üzgünüm, terapi şeyi bir anda ağzımdan kaçtı.
Well, I want to try some role-playing therapy.
Canlandırma temelli bir terapi yapmak istiyorum.
Have you ever been to therapy or worked with a psychiatrist before?
Daha önce terapi gördünüz mü ya da bir psikiyatristle çalıştınız mı?
Is... this... therapy?
Terapiye geçtik mi?
She's doing her physical therapy here in the north wing.
Hastanenin kuzey kanadında fizik tedavisini görüyor.
Oh! That feels like therapy!
Bu, terapi gibi geldi!
You know, I feel too good for therapy today.
Bugün terapiye girmeyecek kadar iyi hissediyorum kendimi.
Then, after the accident... he hated physical therapy.
Ve kazadan sonra fizik tedaviden nefret etti.
I have other therapy groups.
Başka terapi gruplarım var.
About your therapy practice, about your baseball career, and about your work with the starving children in Africa.
Terapi pratiklerin, beyzbol kariyerin Afrika'daki aç çocuklar ile ilgili kampanyan.
Mom - 02x08 Free Therapy and a Dead Lady's Yard Sale
Mom 2. Sezon 8.Bölüm Bedava Terapi ve Ölü Bayanın Mülkünün Satışı
- So there's free therapy?
- Demek bedava terapi var?
She wants me to go to therapy.
Bana terapiye gitmemi söyledi.
Do you have any idea why Violet changed her mind about going to therapy?
Violet terapiye gitme konusunda neden fikrini değiştirdi sence?
- She took your sister to therapy. - Oh.
Ablanı terapiye götürdü.
- What's therapy?
- Terapi ne?
So listen, some stuff came up in therapy, and it got me thinking about our relationship.
Dinle, terapide bir şeyler oldu ve bana ilişkimizi düşündürttü.
Why don't you invite him to our family therapy?
Onu neden aile toplantımıza davet ettin?
Christ, I even tried chime therapy.
Tanrı aşkına, müzik terapisini bile denedim.
Sort all this out in family therapy.
Bunları sonra psikologla halledin.
Save it for therapy, okay, honey?
Bunu terapiye sakla, tamam mı, tatlım?
Do we need to make a therapy session with Dr. Marcus?
Dr. Marcus'la terapi seansı yapmamıza gerek var mı?