There are too many of them translate Turkish
91 parallel translation
- There are too many of them.
- Sayıları çok fazla.
There are too many of them, and they smell.
Çok kalabalıklar ve kokuyorlar.
There are too many of them.
Onlardan çok var.
There are too many of them.
Çok kalabalıklar.
There are too many of them just for you. When this is over...
Tek başına haklaman için çok fazla kişi var.
But there are too many of them.
Fakat etrafta serserilerden çok var.
There are too many of them.
Onlardan çok fazla var.
There are too many of them.
Etraf polis kaynıyor.
There are too many of them!
Onlardan çok var!
There are too many of them, all around.
Çok kalabalıklar, her yerde onlar var.
There are too many of them out there.
Akşam olana dek bekleyin. Dışarıda onlardan çok fazla var.
There are too many of them.
Sayıları çok fazla.
Martti, there are too many of them coming!
Martti, çok kalabalık geliyorlar!
There are too many of them.
Onlardan birsürü var burada.
There are too many of them.
Çok fazlalar.
There are too many of them!
Bunu yapmayın! Sayıca çok fazlalar.
- There are too many of them.
- Çok kalabalıklar.
If there are too many of them, urchins can virtually clear-cut the underwater forest.
Sayıca çok fazla olmaları durumunda deniz kestaneleri bu sualtı ormanını katledebilir.
There are too many of them.
Biri ihanet etmiş olmalı.
- There are too many of them, Dax!
- Sayıları çok fazla, Dax!
There are too many of them!
Onlardan daha çok var! Ne?
There are too many of them outside.
Adamlarının hepsi dışarıda.
Master Skywalker, there are too many of them.
Usta Skywalker, çok kalabalıklar.
Maia, there are too many of them.
Maia, çok fazlalar.
There are too many of them and not enough planes leaving.
Onların sayıları çok fazla ve kalkan yeterince uçak yok.
There are too many of them at the bunker.
Sığınakta çok fazla adam var.
There are too many of them in there.
Orada çok adam var.
Fall back! There are too many of them.
Geri çekilin, çok kalabalıklar.
But there are too many of them.
Ama uyutulacak çok köpek var.
Dogukan, there are too many of them.
- Ateş etsene, geri zekalı!
There are too many of them. It burns.
Canım yanıyor.
There are too many of them!
Çok kalabalıklar!
There are too many of them!
Çok fazlalar!
There are too many of them.
- Çok fazlalar.
Give me the Dagger, there are too many of them.
Bana hançeri ver. Etraf yılan kaynıyor.
Arthur, there are too many of them.
Sayıca çok üstünler.
Are there too many of them?
- Çok mu kalabalıklar?
Y es, there are far too many of them... so you might as well kill him.
Evet, onlardan erafta çok var yani öldürsen pek bir şey fark etmez.
" But there are too many and I can't repeat all of them
" Ama öyle çoklar ki tekrar edemem hepsini
Sir, there are just too many of them.
Efendim, çok fazlalar.
But there are so many cards, and some of them are under the table, too.
Ama çok fazla kart var. Bir kaçını masanın altında gizliyorsun.
[Narrator] Ed is concerned that there are too many teams on the mountain, and some of them show a critical lack of experience.
Dağda çok fazla ekip olması Ed'i endişelendirdi bazıları ciddi tecrübe eksikliği gösteriyor.
Whatever they are, there's too many of them out there.
Her nerdeyseler, burada onlardan bir sürü var.
They are confident in their dominance over us, but mainly because there are so many of them... too many to sustain for long.
Bizim üstümüzde hakimiyetleri olduğundan eminler, ama ana nedeni çok fazla olmaları çok uzun süre var olamayacak kadar çok fazlalar.
We are searching through these keys now, to see if we can match them to a storage locker or another apartment, but there's just too many of them.
anahtarlardan arıyorlar, depo kilidi ya da başka bir daire ile birleştirecek miyiz ona bakacagız, fakat bunlardan çok fazla var.
Or are there too many of them?
Yoksa hatırlayamayacağın kadar çoklar mı?
There are simply too many of them!
Çok fazlası toplanıyorlar.
Of course, there are not too many of them floating around.
Tabi ki, etrafda gezinen fazla bulamazsın,
There are far too many of them.
Çok fazlalar.
There are too many of them!
Çok fazlalar.
There really are too many of them.
- Çok kalabalıklar.