English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ T ] / Thinning

Thinning translate Turkish

172 parallel translation
Thinning.
İnceliyor.
He's about 5'9 ". He has light brown hair thinning on top, glasses.
50-60 kilo civarında, açık kahverengi saçları olan, gözlüklü biri.
- They're thinning out.
- Azalmaya başladılar.
- Thinning the herd.
- Sürüyü azaltıyorum.
English... tall... thinning on top... age, about 40.
İngiliz, uzun boylu, hafif saçları dökülmüş, kırk yaşlarında...
This Englishman... tall, thinning hair, about 40... who took the tape, who is he?
Şu kaseti alan uzun boylu, hafif saçları dökülmüş, kırk yaşlarındaki İngiliz, kim o?
Big man, tall, bland face, thinning hair.
İri, uzun boylu, yumuşak yüzlü, hafif kel bir adam.
When I arrived just now... there was a man who greeted me at the car : Tall, thinning hair.
Biraz önce geldiğimde, araçtan inince beni karşılayan bir adam vardı :
Recently, the thinning became dramatic... letting dangerous ultraviolet rays from the sun − shown here in red − hit the Earth.
Yakın zamanlarda, incelme o kadar fazlalaştı ki ; ... kırmızı ile gösterilen tehlikeli ültraviyole ışınlar, ozon tabakasını geçerek, dünyamıza ulaştılar.
Her hair is thinning.
Saçları seyrelmiş.
- Her hair is not thinning.
- Saçları falan seyrelmiyor.
- It was thinning while we sat there.
- Biz oradayken bile seyreldi.
Sweetheart, are you worried about your hair thinning?
- Tatlım, saç konusunda çok tuhaf davranıyorsun.
You- - you're just- - you're just a thinning hair guy.
- Sadece saç tellerin ince.
Right wing will sidestep to the left thinning out to twice the present distance.
Sağ kanat, şu anki mesafeyi en aza... indirgemek için uğraşacak.
I'm thinning the corporate herd.
Şirket seyreltmesi bu.
The dark matter density is thinning.
Karanlık madde yoğunluğu, inceliyor.
They were probably thinning his blood to start with.
Muhtemelen başlangıç için kanını seyreltmişlerdi.
THERE USED TO BE MORE OF ME. BUT THE BOOZE IS THINNING ME DOWN.
Eskiden daha güzeldim ama içki beni yiyip bitirdi.
"Honey, you look good, but your hair is thinning."
Ama saçın dökülüyor, " demez her anne.
Honey, I never told you your hair was thinning. Yes, you did.
Saçının döküldüğünü hiç söylemedim canım.
Overall, your troops, they're thinning.
Üstelik askerlerin güçsüzleşiyor,
Caucasian male between the ages of 6 and 10. Thinning hair.
Beyaz erkek altı ila on yaşları arasında, ince saçlı.
I have slightly thinning hair.
Saçlarım hafif seyrelmiş.
Ladies with thinning hair or bald spots, G.L.H. solves the problem instantly.
Saçları zayıflayıp dökülmeye başlayan hanımlar, G.L.H. sorununuzu anında çözer.
Maybe it's nature's way of thinning out the herd.
Belki de bu doğanın koyunları azaltma yoludur.
Fool me twice... you're thinning on top. Goodbye.
Alnın açılıyor, görüşürüz.
We'll round up every bald head, every semi-bald head, Every thinning head, like when you're racking pool balls.
Bütün kelleri sorgulayacağız, bütün yarım kelleri, saçı dökülmeye başlayanları ve kafasını bilardo topu gibi kazıtanları.
Thinning.
- Azalıyor.
Especially yours, since you're thinning on top.
Gerçi tepeni örtmek için epey kıl lazım.
Open with the "thinning on top" bit.
"Tependeki açıklığı ört" diye başla.
You're thinning a bit on top.
Yahu önler biraz seyrelmiş gibi geldi de bana.
Yes, it's thinning.
... durumunu benden soracaksın. Bak dökülüyor. [GÜLER]
- Was he 5'7 ", thinning hair?
- 1.70 boyunda, saçları dökük müydü?
Thinning out the demonic ranks, that sounds good.
Şeytani seviyelere göre ayırmak, iyi duruyor.
I'm all for thinning out the human race.
İnsanoğlunun sayısının azaltılması lazım.
- It's also thinning.
- Aynı zamanda zayıf gösterir.
When we were thinning the seedlings in the bottom row.
Arka sıradaki fideleri dizerken.
White male, late 40s, 6 foot, 200 pounds, thinning gray hair, glasses.
Beyaz erkek, 40 yaşlarında, 1.80 boyunda, 90 kilo, gri saçları ve gözlükleri var.
- It's not bald, it's thinning.
- O kellik değil seyrelme.
Thinning!
Seyrelme!
And between you and me my hair is thinning a bit.
Laf aramızda saçım da birazcık seyreldi.
They call this the thinning of the herd the survival of the fittest.
Buna, sürünün seyrekleşmesi... güçlünün hayatta kalması deniyor.
We're having some financial trouble due to a recent thinning of the herd.
Maddi sıkıntılarımız var. Sürünün azalması nedeniyle.
"Thinning of the herd"?
- Sürünün azalması mı?
Well, O'Neal used to handle all that party crap, and he was part of the thinning.
Parti zırvalarını O'Neal yapardı. Onu da kaybettik.
Clotting and thinning all at the same time.
Aynı anda hem pıhtılaşma hem incelme görülür.
It's my blood-thinning medication. - Sometimes it makes me feel -
İlaçlarım bazen beni şey hissettiriyor
Maybe it's the new blood-thinning medication he's on.
Belki de üzerinde çalıştığı, yeni, kan ısıtan tedavi yöntemidir.
I don't want to get technical, but the moracus syconia needs thinning.
Teknik konulardan anlamam ama, çiçek bakımından biraz anlarım.
It's his way of thinning out the herd.
Sinemaya gidiyorsun, işemek için çıkıyorsun ve döndüğünde Koreli manikürcüye dönüşmüş oluyor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]