This is all on you translate Turkish
687 parallel translation
All this is fake. You care more about Johnny than anything else on Earth.
Senin için dünya bir yana, Johnny bir yana.
My name is Deems Taylor, and it's my very pleasant duty to welcome you here on behalf of Walt Disney, Leopold Stokowski and all the other artists and musicians whose combined talents went into the creation of this new form of entertainment, Fantasia.
Benim adım Deems Taylor, Ortak yetenekleri ile "Fantasia" denilen bu yeni eğlence türünü yaratan... Walt Disney, Leopold Stokowski, diğer tüm sanatçı ve müzisyenler adına sizlere hoşgeldiniz demek... benim için bir zevktir.
This is all open country ahead, but you can expect heavy machinegun fire from these wooded ridges on the right and the left flanks.
Bu ilerlememizin temel unsuru. Bu ağaçlık yamaçta, sağ ve sol cenahlarda makineli tüfekler olabilir fakat geçmek zorundayız.
Because you know how it is, Keyes. In this business you can't sleep... for trying to figure out all the tricks they could pull on you.
Çünkü, bilirsin Keyes bu işte sana yapabilecekleri oyunları düşünmekten uyuyamazsın bile.
This field is patrolled on all sides so no one can disturb you at your work.
Bu alan her yönünden devriye altında. O yüzden kimse sizi rahatsız edemeyecek.
- You realize this is all on my own time?
- Bu, mesaim dışında, farkında mısın?
Is it possible that all of this advice is based on the fact that you know Mr. Marswell just a little more intimately than I do?
Bütün bu tavsiyeleri Bay Marswell'i, daha yakınan tanıdığınız için veriyor olabilir misiniz?
This is all we've got to go on, and I want you expecting him.
Yapacaklarımız bu kadar. Senin onu beklemeni istiyorum.
There's nothing I'd like better than to find out... that this is all being put on just to scare you off.
Bütün bunların sadece seni korkutup kaçırmak için sahnelendiğini öğrenmekten daha çok ne isterim.
So far, all I have written in this report... is that you and Lejeune were killed while out on patrol.
Şu ana kadar bu raporda... sen ve Lejeune'un keşif esnasında öldüğünüzü yazmıştım.
But you gotta help me a bit, cos I can't put on that this is all as bad as you make it.
Ancak bana biraz yardım etmelisin, çünkü yaptığını tek başıma düzeltemem.
How long is it gonna be before you get tired of this thing and move on to the next, like you done that little play-acting group you was all stirred up about last year?
Geçen yıl ortalığı ayağa kaldırdığın küçük tiyatro grubundaki gibi, bundan bıkıp bir diğerine geçmen ne kadar sürecek acaba?
( Guide ) When the water reaches the caves, it deposits lime, which forms stalactites on the roof, stalagmites on the floor and covers the walls all over as it is doing mostly, as you can see, in this chamber.
Su mağaraya ulaştığında, kireç biriktirir bu da tavanda sarkıt, zemindeyse dikitler meydana getirir. Ve tüm duvarları kaplayarak bu odacığı oluşturur.
All this makes me wonder if what you really want is for those people to go on living in hovels so you can carry on your usual propaganda.
Bu bana, senin aslında o insanların ahırlarda yaşamasına.. .. devam etmesini istediğini düşündürüyor. ve böylece sen de..
Well, like I told you on the phone, this is about all we've got.
Telefonda size bahsettiğim gibi... elimizdeki hepsi bu.
All you have to do is throw this switch, it homes in on the loudest engine noise.
Tek yapmanız gereken şu düğmeyi çevirmek, böylece en gürültülü motor sesine kilitlenecek.
I don't know about this... but I assure you, this is not the reason why I am on the ship, not at all.
Bu konuda bir şey bilmiyorum ama sizi temin ederim, gemide olma nedenim hiç bu değil.
And if it's a trap,... and none of this is true,... I'm gonna set the church on fire with all of you in it.
Eğer bu bir tuzaksa ve hiçbiri gerçek değilse kiliseyi siz içindeyken ateşe veririm.
Ever since my return from England aboard The Sphinx on October 5, I've been surprised by the number of my compatriots who still believe the wounded in Narvik and Dunkirk were all well-treated by our ex-ally and this is why I've decided to share my memories with you.
5 Ekim'de Sphinx'le İngiltere'den döndüğümden beri Narvik ve Dunkirk'teki yaralılara eski müttefiklerimiz iyi davrandığına hâlâ inanan yurttaşlarımın çokluğu beni çok şaşırttı ve bu yüzden anılarımı sizinle paylaşmaya karar verdim.
If by any chance it should occur to you in those 40 or 50 hours to end this matter differently, in some fantastic manner, to lay hands on yourself... Perhaps this is an absurd supposition and I hope you'll forgive me for that, would you be so good as to leave a short but thorough note, just two lines, two lines will do, that's all.
Eğer şu önümüzdeki 40-50 saat içinde, bu konuyu farklı bir biçimde bitirmek düşünceniz varsa, fantastik bir son mesela kendi cezanızı kendinizin vermesi gibi ki belki de bu anlamsız bir varsayım ama böyle düşündüğüm için bağışlayın bana geriye bir not bırakmak gibi bir iyilikte bulunur musunuz?
What I can't figure out is, with all this kind of action going on in here, what are you doing out there couching it?
Benim anlayamadığım, etraf bu kadar hareketliyken... hangi akla hizmet kanepenin üstünde uyuduğun.
And this is where you sit, if you want to go this way, you pull that way, if you want to go that way you pull that way, if you want to go straight ahead, you kick the horse and hang on All right?
Ve burası da oturacağın yer. Bu tarafa gitmek istersen, bu yöne çekeceksin, bu tarafa gitmek istersen, bu yöne çekeceksin, düz gitmek istersen, atı mahmuzla ve sıkı tutun, tamam mı?
All you gotta do is take this two grand across the street... to Shaw's place, and bet it on that pony.
Tüm yapman gereken, bu 2,000'le sokağın karşısına geçmek... Shaw'ın yerine girmek, ve o at üzerine oynamak.
So from now on until this madman is apprehended, you will all be protected day and night by one of our men.
Şu andan itibaren katil yakalanıncaya kadar, gece gündüz adamlarımız sizi koruyacak.
- Okay, now, all you have to do is turn on this power switch here.
Tek yapman gereken şu düğmeye basmak.
You know, I kind of feel stupid, talking like this with the lights on and everything, but, you know, the house here and the solid oak floors, and all that stuff, and the plumbing, wouldn't be nothing without you being here,'cause,
Işıklar varken böyle konuşmak aptalca geliyor ama bütün bunlar ; ev, sağlam meşe döşeme ve tesisat falan tüm bunların, sen burada olmazsan bir anlamı olmaz.
Lisa, this is really embarrassing. I'm sitting here with a hard-on, and there's people all over and I can't talk to you now.
Lisa, etrafımda insanlar var ve benimki kalkık.
I hope you're having as good a time as the rest of us, trying to figure out what this stuff is on our plates. But most of all...
Umarım tabaklarımızda ne var diye düşünürken... en az bizim kadar eğleniyorsunuzdur.
I mean, on the contrary, this incredible emphasis that we all place now... on our so-called careers... automatically makes perceiving reality a very low priority... because if your life is organized around trying to be successful in a career... well, it just doesn't matter what you perceive or what you experience.
Bilakis, hepimizin sözde kariyerlerimize biçtiğimiz bu inanılmaz önem otomatikman algılanan gerçekliğin önemini çok düşürüyor çünkü hayatını kariyerinde başarılı olmanın etrafında organize ettiysen bu senin neyi algıladığına veya neyi tecrübe ettiğine etki etmiyor.
But has it every occurred to you, Wally, that the process... that creates this boredom that we see in the world now... may very well be a self-perpetuating, unconscious form of brainwashing... created by a world totalitarian government based on money... and that all of this is much more dangerous than one thinks... and it's not just a question of individual survival, Wally... but that somebody who's bored is asleep... and somebody who's asleep will not say no?
Peki Wally, dünyada şu an gördüğümüz bu can sıkıntısının paraya dayalı, baskıcı bir dünya hükümeti tarafından uygulanan, şahsen sürdürülen şuursuz bir beyin yıkama işlemi tarafından yaratılmış olabileceği, bütün bunların bir kişinin düşünmesine göre daha korkunç olduğunu ve bunun ferdi bir hayatta kalma mücadelesinden ziyade canı sıkılan birisini uyuduğunu ve uyuyan birisinin "Hayır" diyemeyeceğini hiç düşündün mü?
You know this is all constructed on a void.
Burayı bir boşluğun üstüne kurmuşlar.
- Well there's the traditional, this is the semi-automatic 3.590 forints, for 12.900 there's the fully automatic, that's got 18 programmes, it all depends on how much washing you want to put in.
- Kaç çeşit var? - Şu geleneksel olan bu yarı otomatik 3.590 forint 12.900'e de tam otomatiği var 18 programlı ne kadar çamaşır koymak istediğine bağlı.
[Chuckles] Tell you what... when this is all over, you put on your prettiest dress... and I'll take you dancing at the Tick Tock all night long, till the roosters crow.
Bak ne diyeceğim, bütün bunlar bitince, en güzel elbiseni giy, ben de seni Tik Tak'a götüreyim, bütün gece boyunca dans etmek için, horozlar ötene kadar.
Did you know that over one-fifth of all the grain on this planet... is destroyed by rats?
Dünyamızdaki tahılın beşte birinin sıçanlar tarafından yendiğini biliyor muydun?
Okay, now, to turn on the tracking system, all you have to do is flip this here.
Pekala, şimdi, takip sistemini açmak için bütün yapman gereken bunu buraya çevirmek.
Is that all you've learned by observing this family on Christmas Day?
Noel günü bu aileyi gözlemleyerek öğrendiğin tek şey bu mu?
Another day closer to victory. And for all of you out there on or behind the lines, this is your song.
Ve, siz dışarıda veya düşman hatlarının gerisinde olanlar.
Well, it seems, somebody wanted to find his way to Winchester, and George, he really is such an eccentric, you might mistake him for a scarecrow, I mean, his legs are all astray, his arms always thrust out like this, his head shaved like a turnip, and on his head he wore the most extraordinary hat -
Winchester, yolunda onu görenler yardım isterdi, ve George, gerçekten, garip biriydi, korkuluğa benzediği için yanılabilirsiniz, kastettiğim, bacakları korkuluk gibi, her zaman harbe hazır, bunun gibi, tıraşlı başı şalgam gibiydi,
Hey, you know, when this is all over, I'm gonna invite you guys on the yacht for a weekend.
Hey, bütün bunlar bittiğinde, bir hafta sonu sizi yatta ağırlayacağım.
All you need is a couple of adjustments on this thing.
Tek gereken bunun üzerinde bir kaç düzenleme yapmak.
Of all the low-down, low-life, rotten things you've done to me, and the list goes on this is by far the all-time worst!
Bana yaptığın onca aşağılık, çürümüş şey arasında, ki bu çok uzun bir liste, en kötüsü buydu!
Now, kids, I want you to go upstairs, lay out all the clothes you want to take, and keep this in mind... the first Howard Johnson's, the Pez is on dad.
Çocuklar, yukarıya çıkıp götüreceğiniz tüm kıyafetleri hazırlamanızı istiyorum. Ve şunu aklınızda tutun ilk Howard Johnson's The Pez'i babanız ısmarlıyor.
Of all the necks on this boat, Highness, the one you should be worrying about is your own.
Majestelerinin bu gemideki boyunlar içinde tek endişe etmesi gereken boyun, kendisininki.
This is all very kind of you, but I really think I ought to be out there getting work done on the car.
Çok naziksin, ama gerçekten de dışarıya çıkıp, şu arabayla uğraşsam iyi olacak.
And, last night, Jack slept on the floor... and when he woke up, he said he was dead... and that I was a dwarf and that I had buck teeth... and you know how self-conscious I am... about those things, this is all your fault!
Dün gece Jack yerde uyudu uyandığında da öldüğünü söyledi ayrıca cüce olduğumu, dişlerimin kazma gibi olduğunu da söyledi böyle konularda ne kadar sıkıldığımı biliyorsun o yüzden bunların hepsi senin suçun.
Counselor, when this is all over, I will show you New Manhattan on Beth Delta I as you have never seen it, and we will laugh over glasses of champagne.
Danışman, tüm bunlar bittiğinde, size Beth Delta I'deki Yeni Manhattan'ın daha önce... asla görmediğiniz yüzünü göstereceğim, ve şampanyamızı yudumlarken kahkahalar atacağız.
All you have to do is make sure this camera's on... feeding the station by five to midnight.
Sen, saat 11 : 55'te kamerayı açık tut yeter.
I want you to know, James, this is all going on my report.
Bilmeni istiyorum James, bunların hepsi raporumda olacak.
If you really love someone, it's like this bright light is shining on you all the time.
Birine gerçekten âşıksan, bu parlak ışık daima üzerine yansır.
On the table were two big bottles of lemonade, cream cake, cooking chocolate, big box of marshmallows, and Maria said "Look, this is all for you."
Masanın üzerinde iki büyük şişe vardı. Limonata, krem kek, sıcak çikolata, marshmallow. Ve Maria "Bak, bunlar senin için" dedi.
All right, but you gotta swear. This is like swearing on Bibles.
Pekala ama kutsal kitap üzerine yemin edeceksiniz.