This isn't over translate Turkish
768 parallel translation
This isn't over.
Bu iş bitmedi.
If this war isn't over soon, I'll go crazy.
Bu savaş yakında bitmezse, çıldıracağım.
This isn't over yet, you'll see.
Bu iş burada kapanmadı, görürsünüz kapanmadı.
This fight isn't only over a girl.
Bu kavga sırf bir kız yüzünden değil.
But this isn't over yet.
Ama sizinle işim henüz bitmedi.
This friendly little visit isn't over yet.
Kısa ve dostça ziyaretimiz henüz bitmedi.
Hell, this hand isn't over yet, is it?
Kahretsin, bu oyun daha bitmedi, değil mi?
This thing isn't over yet.
Bu iş daha bitmedi.
This isn't over yet.
Bu iş burada bitmedi.
This isn't over.
Bu mesele burda bitmez.
It's almost incredible, isn't it, to think that this huge tree has walked over 2000 miles across this inhospitable terrain to stop here, maybe just to take in water before the 2000 miles on to Cape Town
İnanılmaz, değil mi? Bir düşünün, bu koca ağaç bu zorlu coğrafyada 3.000 km. Yürüdü ve yaşadığı yer olan 3.000 km.
This isn't over.
Henüz bitmedi.
This isn't over by a long shot!
Bu burada bitmeyecek!
How do you even know this war isn't already over?
Belki de savaş çoktan bitmiştir.
This thing isn't over yet
İşimiz bitmedi henüz.
This isn't have-a-gimp-over-for-dinner night, is it?
Bu yemek, tüyleri diken diken eden yemeklerden biri mi?
- This thing isn't over!
Tören daha bitmedi.
Captain, this isn't over yet!
Daha bitmedi kaptan!
This thing isn't over yet!
Bu şey henüz bitmedi.
This isn't over, Jade.
Bitmedi, Jade.
This isn't over.
Daha geçmedi.
This driver isn " t over-grossed.
Bu şoförün aşırı yükü yok.
"Close-out voucher." Wait. This case isn't over, yet.
"Son Fatura." Durun, bu dava henüz bitmedi.
This matter isn't over yet.
Bu iş burada bitmedi.
This isn't over for anybody until I get my stash back.
Malımı geri alana kadar durmak yok.
- This isn't over yet Do you read me?
- Daha bitmedi. Beni duyuyor musun?
- This isn't over.
- Bu daha bitmedi.
this house payment's hanging over your head, isn't it?
Bu ev ödemesi başını ağrıtıyor değil mi?
Isn't this over yet?
Hala bitmedi mi?
This isn't over yet.
Bu burada bitmez.
This discussion isn't over yet!
Bu tartışma henüz bitmedi!
Finally, this case isn't over...
Sonuçta, bu dava bitmedi...
This isn't the first wild thing you've tried to pull over on us.
Bu bize söylediğin ilk çılgınca şey değil.
- This thing isn't over.
- Daha işimiz bitmedi.
If this isn't the biggest bag-over-the-head punch in the face I ever got.
Bu hayatımda, gözlerim bağlı olarak mideme yediğim en büyük darbe.
Saunter me over there. This isn't sauntering. This is pulling.
Dans etmiyorsun, beni çekiştiriyorsun!
This isn't over, you little shit.
Bu olamaz, seni küçük pislik.
This isn't over.
Daha bitmedi.
This isn't over, is it?
Henüz bitmedi, değil mi?
This isn't over yet.
Bu iş daha bitmedi.
This war isn't over until you kill me for good.
Bu savaş, beni öldürene kadar bitmez.
- This isn't the hat shop. - Over here.
Burası şapka mağazası değil.
This isn't over.
Bu daha bitmedi.
Ah, this isn't over.
Ah, daha bitmedi.
Mom, this isn't really the time to go over the guest list, okay?
Düşmanınızı tanıyın. Günaydın Joel.
This isn't over, Dax.
Bu iş bitmedi, Dax.
This isn't over yet, Big Ears.
Daha bitmedi, büyük kulaklı.
Yeah, you won this round, Dean... but the war isn't over.
Bu roundu sen kazandın, Dekan... ama savaş henüze bitmedi.
This isn't over yet.
Henüz bu iş bitmedi.
This isn't your M.O. You only knock over estates.
Siz sadece evleri soyarsınız.
This isn't over, Guile.
Henüz bitmedi bu iş Guile.
this isn't over yet 34
this isn't you 235
this isn't right 330
this isn't 241
this isn't going to work 72
this isn't about you 154
this isn't a joke 83
this isn't your fault 106
this isn't about money 38
this isn't working 202
this isn't you 235
this isn't right 330
this isn't 241
this isn't going to work 72
this isn't about you 154
this isn't a joke 83
this isn't your fault 106
this isn't about money 38
this isn't working 202