This place is a mess translate Turkish
102 parallel translation
But, gee, this place is a mess.
Aman Tanrım. Burası darmadağınık.
This place is a mess.
Ortalık darmadağın.
This place is a mess.
Her taraf altüst oldu.
I know this place is a mess, but if you don't mind staying here, I don't want your money.
Burada bir karışıklık olduğunu biliyorum burada kalmaya aldırmazsan, senden para istemiyorum.
This place is a mess!
Bu ev bir çöplükten farksız!
This place is a mess.
Burası çok pismiş.
Watson this place is a mess.
Watson burası karmakarışık.
This place is a mess.
Burası amma da dağınık.
- This place is a mess.
- Burası çok dağınık.
Boy, this place is a mess.
Burası berbat durumda.
This place is a mess.
Burası darmadağınık.
This place is a mess. Mess?
Burası karmakarışık.
- I think this place is a mess.
Bu oda çöp kutusuna benziyor.
This place is a mess.
Burası berbat.
- This place is a mess.
- Burası iğrenç.
This place is a mess.
Burası tam bir çöplük
- This place is a mess!
- Burası savaş alanına dönmüş.
Oh my God. This place is a mess.
Aman Tanrım, savaş alanı gibi.
My God, this place is a mess.
Tanrım, dağınıklığa bak.
- Huh? - Come on, this place is a mess.
Hadi ama ortalık darmadağın.
Leo, man, this place is a mess.
Leo dostum, bu yer darmadağın.
This place is a mess.
Burası karmakarışık.
- This place is a mess.
- Burası bir felaket.
I got to say it's the sweet loving, Berta, because this place is a mess.
Şu ortalığın haline baksana. Herkese günaydın.
God, this place is a mess.
Tanrim, burasi tam bir copluk.
Oh, my god, this place is a mess!
Aman Allahım, Burası darmadağın!
this place is a mess.
Baba, burayı savaş alanına döndürmüşsün.
This place is a mess.
Burası bir felaket.
This place is a mess.
Burası berbat halde.
- This place is a mess.
- Burası berbat.
This place is a mess.
Burası tam bir çöplük.
Now go home, this place is a mess.
Şimdi eve git, burası sana göre değil.
This place is such a mess.
Burası çok dağınık.
I'm sory this place is such a mess.
Kusura bakma, ev dağınık biraz.
But this place is such a mess
ama burası çok dağınık
Why is this place such a mess?
Etraf niye bu kadar dağınık?
There is no place on this planet where to you can make a hole in this land, without that mess out?
Bu dünyada, yerleşmek için bir yer bulamadık. Buralarda, kirli olmayan bir yer duydun mu?
That's why this place is such a mess.
Ev o yüzden bu kadar dağınık.
- This place is in a financial mess!
- Borç batağında yüzüyorsun!
This place is really a mess.
Burası gerçekten berbat durumda.
This place is just a mess!
Ev darmadağın!
This place is such a mess.
Bu ev çok dağınık!
This place is gonna be a mess.
Ev korkunç bir halde olacak.
This place is a mess!
Burası berbat halde.
Is a fucking mess. If your mother saw this place...
Burası bok gibi.Annen şuranın halini bir görse...
Obviously the autopilot can land the plane, but with over 200 severe gastric seizures on the way, this place is going to be a real mess.
Uçağı otomatik pilot tabii ki indirebilir. Ama iki yüz yolcu birden karın sancıları çekmeye başladığında ortalık iğrenç bir hal alacak.
sorry this place is such a mess.
Dağınıklığın kusuruna bakmayın.
This place is a mess.
Ortalık berbat.
Sorry this place is such a mess.
Kusura bakma, oda çok dağınık.
Sorry, uh, this place is kind of a mess.
Üzgünüm, etraf biraz dağınık.
This place is a frakking mess.
Burası lanet bir keşmekeş.