Thus translate Turkish
3,490 parallel translation
Thus, we decided the remainder of this combat game will come off.
Bu bizim kararımız Geri kalan dövüş oyunları olmayacak.
The normal sentence is one week but because you have the nerve, the unmitigated gall to actually call yourself a tooth fairy thus make a mockery of everything we stand for I'm sentencing you to two weeks'tooth-fairy duty.
Normal ceza süresi bir hafta. Fakat siz kendinize şans perisi deme cüretini katıksız yüzsüzlüğünü göstererek savunduğumuz her şeyle alay ettiğiniz için sizi iki hafta diş periliği hizmetine mahkum ediyorum.
And thus another near-death experience in my ongoing saga with Juli Baker had been successfully avoided.
Böylece, Juli Baker ile devam eden maceramızda başka bir ölümle yüzleşme deneyimi de önlenmiş oldu.
- Thus began the bidding.
- Böylece açık arttırma başlamış oldu.
Of course. "Thus always for tyrants."
Elbette. "Zorbalar böyle ölür."
You're flying in the face of everything the Tories have been thus far.
Muhafazakar Partililerin şimdiye kadar savunduğu her şey sende var.
He shouts to scare the monster, who will often turn aside... but the she-bear thus accosted rends the peasant tooth and nail.
"... canavarı korkutmak için bağırır, o da hemen kaçar. " " Fakat dişi ayı köylüye yaka paça yırtarcasına saldırır. "
To tell you the truth, we can us surrender and run away... and thus stay alive.
Gerçeği söylemek gerekirse teslim olabilir veya kaçabiliriz... yada savaşıp hayatta kalırız.
- You can not do. Thus a man throws people off a moving train so he does not have to pay.
Para ödemeyeni trenden atarlar.
At least, thus far.
En azından şu noktaya kadar.
All diplomatic efforts to avert nuclear war have thus far failed.
Şimdiye kadar yapılan tüm diplomatik girişimler, başarısızlıkla sonuçlandı.
Thus setting the world back in proper balance.
Böylece dünyamız düzgün bir şekilde dengede kalmaya devam ediyor.
Seeing as how you're still alive, I'd say it's all been very successful thus far.
Sen de hala yaşadığına göre buraya kadar başarılı olduğumuzu söyleyebilirim.
Thus began his unprecedented winning streak that included the world-famous "T-Rex Eating Girl."
Böylece, eşi görülmemiş galibiyet serisi başladı. Buna dünyaca ünlü, "Kız Yiyen T-Rex" de dahil.
Write thus :
Şunu yaz ;
I see him stamp thus, cry thus :
Ayağını yere vurup haykırdığını görüyorum. " Hadi gelin korkaklar!
To Aufidius thus I will appear and fight.
Aufidius'un karşısına böyle çıkıp çarpışacağım!
and that his country is dearer than himself, let him alone, or so many so minded wave thus, to express his disposition, and follow Martius!
İçinizde kendi güvenliğinden çok şerefini ve şöhretini düşünen kahramanca ölmeyi kötü ölmeye tercih eden vatanını kendi canından çok seven varsa yalnızca o ve onun gibi düşünenler işte böyle kılıcını çeksin çıksın ve ben varım desin! Martius'un peşinden gelsin!
It remains, as the main point of this our after-meeting, to gratify his noble service that hath thus stood for his country.
Bu toplantının ana konusu olarak, vatanını böylesine koruyan bir insanın hizmetini ödüllendirmek kalıyor.
Why should the people give one that speaks thus their voice?
Böyle konuşan birine halk niye oy versin?
Thus we debase the nature of our seats and make the rabble call our cares fears, which will, in time, break open the locks of the senate, and bring in the crows to peck the eagles!
Hangisinin üst olduğu belli olmadan, iki otorite birden güç gösterisine kalkarsa, aradaki boşluğu kargaşa doldurmakta gecikmez ve sonunda ikisi birden tepe takla iner! Böylece, bu sürü için duyduğumuz kaygıyı korku sanmalarına yol açıp, bulunduğumuz mevkiyi alçaltıyoruz! Bu gidişle kargalar Senato kapılarının kilitlerini kırıp girecek ve kartalları gagalamaya başlayacak!
Let them pull all about mine ears, present me death on the wheel or at wild horses'heels, - yet will I still be thus to them!
Her şeyi yakıp yıksalar da, bana işkence çarkında ya da atların ayakları altında ölümü sunsalar da tavrım değişmeyecek!
Despising, for you, the city thus I turn my back.
Bu şehirde yaşamaya tenezzül etmem. O yüzden, arkamı dönüp gidiyorum.
The sorrow that delivers us thus changed makes you think so.
Çektiğimiz acı bizi değiştirdiği için sana öyle geliyor.
- Nay, go not from us thus.
Dur, böyle ayrılma bizden.
Thus, I owe nothing to nobody.
O yüzden de, hiç kimseye hiçbir şey borçlu değilim.
I introduced myself and shook my tail feathers counter-clockwise thus deferring to his dominance.
Kendimi tanıtıp, kuyruk tüylerimi saat yönünde sallayarak ona saygı gösterdim.
- Thus He is nowhere.
- Öyleyse hiçbir yerde.
And thus I created a homunculus.
Ve bir cüce bir cüce yarattım.
Thus making Shkolnik's work obsolete.
Bu da Şkolnik'in çalışmasının çöpe atılmasına neden oldu.
How many stories have you recorded thus far?
Şu ana kadar ne kadar hikâye topladın?
And it goes thus :
- Ve şöyle der :
Thus in the name of the Name Which Must Not Be Spoken, do I this passage consecrate with my person.
Ve Adı Anılamayan adına, bu yolu kendimle kutsuyorum... Gorgo! Mormo!
- Thus then in brief...
Uzun sözün kısası :
And being thus frighted swears a prayer or two
Birden uyanır asker korkuyla. Bir iki dua okur, yine dalar uykuya
Thus from my lips, by yours, my sin is purged.
İşte senin dudaklarınla, dudaklarım arındı.
What man art thou that thus bescreen'd in night so stumblest on my counsel?
Kimsin sen? Böyle geceye gizlenerek Sırrımı ögrenmeye gelen kim?
Thus, our relationship...
Ayrıca, ilişkimiz...
Thus endeth the brief career of one Ben Jonson.
Böylece Ben Jonson'un kariyeri sona ermiş oldu.
He punishes them by putting the lid on and rewards them by taking it off thus slowly suffocating them.
O kapağı açıp kapatarak onları ödüllendiriyor ya da cezalandırıyor. Böylece onları yavaş yavaş boğuyor.
Thus, the new chief of the Vikings of Flake is...
Flake Vikingleri'nin yeni lideri
It was thus that we saw. But in fact, I did not value my wife.
Ama işin aslı karıma değer vermiyordum.
Thus, and as - I said I go out -
Böylece, ve gibi - Ben dışarı dedi -
For thus the Great White Chief hath said,
Bu yüzden Great White Chief Hath der ki
Because perhaps it may analyze your job... and thus tell you by what it costs you both.
Çünkü belki yazdıklarını eleştirebilir ve sana neden bu kadar zorlandığını söyleyebilir.
Saying thus seems crazy.
Kulağa çok delice gelecek.
What designs, no one has thus drawn.
Onun eserleriyle kimse boy ölçüşemiyor.
Thus through black magic and other dark energies he has sent a dark soul in the form of Deshraj's nephew.
Bü yüzden kara büyü ve diğer karanlık enerjiler yoluyla Deshraj'ın yeğeni şekline bürünmüş bir kara ruh gönderdi.
They can thus have hardly move.
- lyileşecek.
To brag unto them "Thus I did, and thus!"
Karşılarında şunu bunu yaptım diye övünüp acımayan ve gizlemem gereken yaralarımı gösteremem.
Let it appear thus.
Bırak böylece ortaya çıksın.