English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ T ] / Tiers

Tiers translate Turkish

68 parallel translation
We used to save fares by sleeping in tiers.
Tasarruf yapmak için en üst katta uyurduk.
- Huge coconut cake with the tiers.
- Kat kat hindistan cevizli bir pasta.
Three tiers like this!
İşte böyle üç katlı!
After this, I want to see you in the dogwatches, sky-larking on deck, not skulking in the cable tiers like a lot of darn Frenchmen.
Bundan sonra, sizi nöbette, güverteyi temizlerken görmek istiyorum, Böyle lanet Fransızlar gibi halatların arasında saklanırken değil.
My DRDs have checked all tiers and passageways.
DRD'lerim tüm katları ve geçişleri kontrol etti.
Energy failure! Tiers 5 through 9.
Yaratıklar güç kanallarına sızmış.
Eight entire tiers are burnt, and Moya's immune levels are falling to critical.
Sekiz kat baştan sona yandı ve Moya'nın bağışıklık seviyeleri kritik düzeye düştü.
You take tiers one to three, I'll take four to seven.
Sen birden üçe kadar katlara bak, Ben de dörtten yediye kadar olanları alıyorum.
I had to go up two tiers in the waste lift to find another way in here.
Buradan başka bir yol bulabilmek için, atık asansöründe üst iki katı dolaşmam gerekti.
Two tiers!
İki kat!
Only that Moya's hydric system is failing on a number of tiers.
Sadece Moya'nın su sisteminin bazı katlarda bozulduğunu biliyorum
That building there houses the tiers.
Şu binada koğuşlar var.
- All right, everybody to the tiers for count!
Herkes sayım için koğuşlara.
Inmates will move to tiers... for face-to-badge count. Move it!
Yürüyün!
Inmates will report to the tiers for face-to-badge count.
Mahkumlar sayım için koğuşlara gitsin.
- Take him back to the tiers.
Onu koğuşuna götür.
How many men do we have searching the tiers?
Koğuşları kaç adam arıyor?
Get our men out of the tiers and into the yard now.
Adamlarımızı koğuşlardan çıkar, derhal avluya insinler!
Okay, narium coils, 3k wire. Gotta be on tiers 3 and 4.
Tamam, naryum bobinleri, 3 damarlı kablo. 3 ve 4'ncü katlarda olmalılar.
The DRDs are searching all the other Tiers.
DRD'ler tüm diğer katları arıyor.
As far as I can tell... the mist is exuding from a dozen points on three tiers.
Anlatabileceğim kadarıyla... sis üç katta da bir düzine noktadan çıkıyor.
Now... I heard it falling, so it could be on one of those tiers down there, or, uh... it could have fallen all the way down the neural cluster.
Şimdi... onun düştüğünü duydum, o halde aşağıdaki katlardan birinde olmalı ya da...
Two tiers down, four chambers across...
Aşağıda iki kat var, boydan boya dört odalı..
Aeryn, I'm nine tiers below Pilot's Den.
Aeryn, Dokuzuncu katta Pilot Kabininin altındayım.
HONEY, THAT'S GOT, LIKE, SIX TIERS!
O pasta altı katlıydı.
Hamman side, two tiers up.
Sancak tarafı, iki kat üstümüzde.
Keep searching all tiers.
Tüm katları aramaya devam edin.
Up one tier. Down-down two tiers... as far as you can see-see.
Bir üst katı ve alttaki iki katı... görebildiğim kadarıyla.
Even spacing, all tiers, no gaps.
Düzenli aralıklarla, tüm katlar, boşluk bırakma.
I happen to have four tiers of diapers.
- Dört katlı bir bez pastam var.
The audience sat on those tiers over there.
Şu taraçalarda da seyirciler oturuyordu.
Many tiers are taking on water.
Birçok kat sular altında kalıyor.
I'll check the lower tiers. I got topside.
Üst tarafı ben alırım.
He's not on the lower tiers.
Aşağı katlarda değil. Pekâlâ.
Breach on the lower tiers where D'Argo and Stark are!
D'argo ve Stark'ın olduğu alt katlarda gedik açıldı!
- I blew out a wall and three tiers.
- Bir duvarla üç katmanı kesmiştim.
They've got three tiers of tree-mounted security cameras, plus there's military-trained guards that patrol.
Ağaca bağlanmış üç dizi güvenlik kamerası var. Ayrıca devriye gezen askerî eğitimli korumalar var.
They're listed in tiers of projected recidivism, zero through three.
Bunlar tehlike boyutlarına böye 0 ile 3 arasında puanlandırıldı.
Fatma, Dad's asking if five tiers is OK.
Fatma, babam "5 katlı olur mu?" diyor.
It's a lot of atmosphere when you walk around all alone sometimes in the tiers.
Bazen tek başına katlar arasında yürürken havada çok fazla şey olduğunu hissediyorsunuz.
You can feel the tears. No wonder they're called tiers.
Gözyaşlarını hissedebiliyorsunuz.
We're gonna do it in two tiers.
İki parti halinde yapacağız.
yeah, the idea of the walkersin the same roomwith five tiers of hot, moltenchocolate is pretty rrifying.
Evet, Walker'ların hepsini beş katlı bir çikolata çeşmesiyle, aynı odada düşünmek korkutucu.
You can be back at the tiers, making yourself another chess set out of cardboard, huh, Henry?
Sen parmaklıklara geri dönüp mukavvadan satranç seti yapabilirsin. Değil mi Henry?
Why don't we do this in tiers?
Bunu aşamalar halinde yapalım mı?
Rolled fondant icing, five tiers, wait.
Yuvarlak şekerle kaplı, beş katlı,... Dur bir dakika.
Five tiers.
Beş kat.
Five tiers.
Beş katlı.
That's a lot of tiers.
Bu çok fazla kat var.
They chained the doors to the tiers.
Koğuş kapılarını zincirlemişler.
McLaren, get'em back in the tiers.
McLaren, onları koğuşlara götür!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]