English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ T ] / Timeout

Timeout translate Turkish

177 parallel translation
Timeout!
Zaman doldu!
With the timeout, 8 : 14 remaining before intermission with the score :
zaman aşımı ile 8 : 14... mola önce kalan... skorla :.
Timeout, 8 : 10 left in the second quarter.
Zaman aşımı, 8 : 10 ikinci çeyrekte bıraktı.
They use their second timeout.
İkinci molalarını kullanıyorlar.
Dunleavy wanted a timeout.
Dunleavy ara istedi.
Okay, timeout.
Tamam, bu kadar yeter.
Timeout.
Yeter.
Whoa. Timeout.
Hasiktir...
Timeout, old man.
Bir dakika dur, dostum.
You two could use a timeout.
Biraz birbirinizden uzak durmanız lazım.
Timeout to decode.
Dur, anlamaya çalışayım.
Timeout, Utah.
Utah mola alıyor!
Timeout. I'm gonna have to bust a little move on them Harvard hotties down there at the bar.
Karşıdaki Harvardlı fıstıklara takılacağım.
Timeout.
Zaman doldu.
Timeout.
Ara verin.
Do we need a timeout?
Molaya mı ihtiyacımız var?
- I get a timeout?
- Mola alacağım?
TIMEOUT. TIMEOUT.
Durun!
EVERYBODY, TIMEOUT.
Mola. herkes mola alsın.
Tha  s the Dogs'final timeout.
Bu DOGlarin son molası.
- Yes, we are. Okay, the two of you need to take a timeout.
- Bence siz ikiniz biraz hava alın.
So my dad calls a timeout, comes to the mound, and I'm thinking he's gonna say like, Smart move or Good thinking son, something like that.
Sonra babam, mola istedi, yanıma geldi, ve ben bana beğendiğini akıllıca bir şey yaptığımı veya iyi düşündüğümü söyleyeceğini sandım.
Then bury you, dig you up, clone you and kill your clones. - 20-second timeout.
Seni gömüp, mezarını kazacağım ve klonlayıp tüm klonlarını öldüreceğim.
Look, it's obvious you need a timeout... and you need a little tickle time.
Bak, biraz mola vermen gerek çünkü gıdıklanma vaktin geldi.
All right, timeout.
Tamam, mola verin.
Ball is back in play after a 20-second timeout.
20 saniyelik molanın ardından top tekrar oyunda.
Richmond uses their last timeout with 1 : 20 remaining in the fourth quarter
Richmond 4. çeyreğin bitmesine 1 : 20 kala son molasını kullanıyor.
- Timeout, sir. Time.
- Mola efendim, mola.
Relax, or I'll give you a timeout.
Relax, yoksa seni bir zaman aşımı vereceğiz.
Wyatt, timeout means no magic!
Wyatt, zaman aşımı sihirli demektir!
Mommy needs a timeout.
Anne bir zaman aşımı ihtiyacı var.
Stop squirming, or I'll give you a timeout.
Kıvranmayı bırak, yoksa sana bir mola veririm.
A timeout.
İlişkimize ara vermek.
Cohen and I are on a timeout.
Cohen ve ben ilişkimize ara verdik.
Timeout, timeout.
Mola, mola.
Can I get a timeout, please? A pause?
Kısa bir ara verebilir miyiz, lütfen?
The referee has signalled timeout.
Hakem mola işaret etti.
- Timeout!
Mola!
OK. Ref, timeout.
Hakem, mola.
Timeout, ref. Ref, timeout.
Mola, hakem.
Call a timeout, Bobby Lee.
Mola al, Bobby Lee.
- Call that timeout.
- Mola al.
Call a timeout anyway and let's ice him.
Yine de mola al, onu donduralım.
Lucy, if you don't apologize, you're gonna have a timeout.
Lucy, eğer özür dilemezsen kapatılacaksın.
What's a timeout?
Kapatılma nedir?
Timeout.
Cezalısın.
- No, this is her timeout.
- Olmaz. Cezalı!
Call a timeout.
Mola istiyorum.
Oh, timeout.
Mola oldu.
Timeout.
Mola.
( whistle ) We've got a timeout on the court here.
Mola vermemiz gerekiyor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]