English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ T ] / Timex

Timex translate Turkish

37 parallel translation
One Timex digital watch, broken.
Bir Timex dijital saat, kirik.
- A Timex.
- Bir Timex.
That was a Russian copy of a 1969 Timex digital.
1969 Timex'in Rus kopyasıydı.
You pick up your drink with a gold Rolex on your wrist. He wears a Timex.
Sen altın Rolex kullanırsın, o Timex.
Well, two months ago she was wearing a Timex, and now a Seiko.
Şöyle söyleyelim. İki ay önce bir Timex takıyordu ve şimdi bileğinde bir Seiko var.
I synchronized my Laker watch with Miss Culpepper's Timex.
Sevgili Laker saatimi bayan Culpepper'inkiyle senkron yaptım.
We call him Timex.
- Ona Timex diyoruz.
A Timex. And it's still ticking.
Timex.hala çalışıyor.
Don't be looking at your Timex.
"Timex" ine bakıp durma.
It's a Timex and the band is the Twist-o-Flex by Speidel.
Bir Timex ve kayışı da Twist-O-Flex, Speidel'den.
Seiko, Casio, Timex, Rolex.
Seiko, Casio, Timex, Rolex.
Timex, Rolex, Casio, Seiko.
Timex, Rolex, Casio, Seiko.
Actually, it's a Timex.
Aslında markası başka.
Kiddo, if you were any more wound up, you'd be a Timex.
Evlat, biraz daha gerilirsen, çamaşır ipi olursun.
I see you taking off your Timex.
Timex'ini çıkardığını görüyorum.
Timex.
Timex.
There he is, JC Penny and Timex.
Onun ise, JC Penny ve Timex'i.
Your dick's like Timex, dude.
Saat gibi çalışacak senin sik.
"He gave it to me when he switched to a Lady Timex."
"Bayan saatine geçmeden önce bunu bana vermişti."
Tell it to the Timex salesman. My gavel, please?
- Bunu saat satıcısına söyle.
It's a pretty Timex.
Hoş bir Timex.
- Sorry... but there are people down here who need a lot more help... than finding some missing Timex.
Üzgünüm, Fakat, orada bir yerlerde bir saati bulmaktan daha çok yardıma ihtiyacı olanlar var.
This is a quartz Timex.
- Saatimi kontrol mü edeyim? Bu kuvars saat.
It's a timex!
Bir Timex'miş!
- It's like the Timex, it takes a...
- Timex gibi, şey gibi ( saat markası )
John, you're a Timex watch in a digital age.
John, sen dijital çağda bir Timex saatsin.
We just came by to show you my new watch. It's a Timex.
Sana yeni saatimi göstermek için uğramıştık.
- Okay, Earl, time to go now.
Timex. Gel, Earl, biz kaçalım.
Yeah, it's a Timex.
Evet, Timex marka.
Whose Timex watch is this?
Artık zamanı geldi.
I don't take Timex.
Ben de sabır kalmadı.
My mummy's Timex!
Anneciğimin Timex'i! Pip-pip.
For my partner, was a Timex watch... and a check for $ 300 life insurance.
Ortağımın durumunda bu, bir Timex saatti. Ve 300 Dolarlık bir sigorta çeki.
This is a Timex there.
Burada bir Timex var.
10 on the Timex.
Saat 10'da orada olmalıyız.
Hey, if you feel a Timex up in there, grab it for me, huh?
Oralarda Timex saat görürsen alıver, tamam mı?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]