English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ T ] / Tingly

Tingly translate Turkish

194 parallel translation
All tingly.
Ürperti geldi.
Once when I was with my first husband, I got to this place that was kind of nice and tingly.
Bir keresinde. ilk kocamlayken, şurada hissettim tatlı ve iğneleyici bir şeydi.
Yeah. The nicest part is just before you taste it... your mouth goes all tingly... but that can't go on forever.
Evet.Tatmadan önce gözüken en hoş parça yediklerin ağzını yakıyor fakat bu böyle sürüp gitmez.
In fact, I feel... quite tingly.
Aslında, zaten... oldukça uyarılmış hissediyorum.
SOMETIMES MY LIP IS A LITTLE TINGLY AND PEOPLE SAY, "HOW ARE YOU DOING?"
Çünkü bazen dudaklarım biraz karıncalanıyor ve insanlar nasılsın dediklerinde ben de onlara şöyle diyorum :
Well, at first I wasn't sure but when I saw that kid telling me I could cover her bunnies up and I was looking at that little baby, counting on me to stop her pain I don't know, I got all warm and tingly- - And somebody stop me.
Aslında, başlarda emin değildim ama tavşanını kapattığımı söylediğinde ve küçük bebeğe baktığımda, bana güvenip acılarını dindiriyorlar gibiydi Bilmiyorum, o sıcaklık, mızmızlıkları ve... Biri beni durdursun.
It was that tingly feeling on the back of his neck... that told him... they... were out there.
Ensesindeki tüyler diken diken olmuştu. Demişler ki onlar dışardaymış.
I got that feeling, that tingly feeling on the back of my neck.
O his uyandı birden ve ensemdeki tüyler diken diken oldu.
It's more tingly than hot.
Sıcağın daha acısı.
- Ooh, sounds spine-tingly-dingling.
- Oldukça ilginç.
It's all tingly and shit!
Tamamen uyuştu ve de sızlıyor!
He makes my head go tingly.
Kendimi hafif hissetmemi sağlıyor.
I was looking at the phone, and I got one of those tingly feelings.
Telefona doğru bakıyordum ve içim yakan bir şeyler hissettim.
Oh, this vision you're getting, is it a tingly feeling and a picture in your head, or more like a husky voice murmuring in your ear?
Bu kehanetiniz... Karıncalanma gibi bir hisle kafanızda bir resim mi oluşuyor, yoksa kulağınıza fısıldayan boğuk bir ses gibi mi?
It's kinda tingly.
Sadece sızlama.
Every time I see them I get so... tingly.
Onları ne zaman görsem... İçim kıpır kıpır oluyor.
I'd say I'm tingly.
Karıncalanıyorum denebilir.
- I have grounds, precedent and a tingly kind of feeling.
Kıza olan kişisel rahatsızlığınız size onu okuldan uzaklaştırma hakkı...
I always get a happy, tingly feeling when I see those guys.
Bu adamları ne zaman görsem, mutlu bir şekilde içim pırpırlanıyor.
And then there was that time when you put your hand on my shoulder and I got this warm, tingly feeling inside.
Sonra, bir keresinde elini omzuma koydun ve içimde o ılık ürpertiyi duydum.
Makes you feel warm and tingly all over, don't it?
İçin bir hoş oldu, değil mi?
- Oh no, no, no, just a little tingly.
- Oh hayır, hayır, hayır, sadece biraz sızlıyor.
I'm so happy and tingly that I don't care if I'm not making any sense.
Öylesine mutlu ve sevinçliyim ki, mantıklı düşünmek umrumda değil.
Most Tingly and Wonderful Glorificus.
En büyüleyici, muhteşem hanımefendimiz.
Valued, respected. Sort of tingly.
Değerli, saygıdeğer, heyecan hissi uyandıran...
- I feel good. Tingly.
- Çok iyi hissediyorum.
Getting'that warm, tingly feelin'.
Şimdi de hafif karıncalanmayı hissetin.
I'm all tingly.
Heyecandan titriyorum.
It makes your lips tingly.
Dilini gıdıklıyor bu.
Stop it. You're getting me all tingly.
Yapma, gıdıklanıyorum.
I feel all tingly inside.
İçim kıpır kıpır.
Just makes you feel tingly all over.
Her tarafınızı hoş bir duygu sarar.
Being exposed to the Rwasundi for a few seconds can cause vivid hallucinations. And a slight tingly scalp.
Rwasundi'lerle birkaç saniye karşı karşıya gelmek çok gerçekçi halüsinasyonlara ve kafa derisinde hafif bir karıncalanmaya sebep olur.
You get all excited, with the tingly anticipation, but wait.
Sonra için pırpır eder. Heyecanla beklemeye başlarsın.
We were tracking a black-crowned heron, and I felt lightheaded and tingly.
Birden başım döndü ve karıncalanma hissettim
Tingly-in-the-pants feelings.
Pantalonumun içinde yankılanan hisler.
- I'm starting to feel all tingly.
- Biraz ürpermeye başladım.
Horses make me feel all tingly.
Atlar beni hep ürpertmiştir.
I just hit the bottom and my whole body went numb and tingly.
Dibe vurdum, ve vücudum uyuştu ve hissizleşti.
Are your fingers tingly?
çünkü tek söyleyeceğin... kes sesini. parmakların ısındı mı?
Tingly.
Karıncalanmış.
Tingly, huh?
Karıncalanmış mı?
- I'm feeling kind of... kind of tingly, you know, like right... right in here.
- Şey gibi hissediyorum... bi çeşit zil gibi, bilirsin, şey gibi... tam burda.
- Tingly?
- Zil gibi?
I get like this tingly feeling in my ass right before...
Gösteriden hemen önce götümde bir karıncalanma başlıyor.
Does it make you feel... tingly?
Bir ürperti hissettiriyor mu?
This feels really tingly... it almost hurts...
Bu ısırma hissi neredeyse acıtıyor...
She'll get all tingly, and it won't matter how horribly you treated her in the past... and how you took her for granted, and...
Her yanı karıncalanır, ona geçmişte ne kadar korkunç davrandığının, onu çantada keklik sanmış olmanın bir önemi kalmaz ve...
Tingly.
Ürpertiyor.
It's a tingly drink.
Ürpertici bir içecek.
Sex, it makes me feel sort of tingly all over.
Seks, vücudumun her yerini uyarır.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]