Tippy translate Turkish
139 parallel translation
Im tippy-toeing.
Sessiz yürüyorum.
My goodness, Tippy!
Tanrım, Tippy!
- John Tippy.
- Dengesiz John.
- Tippy Canoe and Tyler, too!
Nam-ı diğer Tyler.
They tippy-toe in, they have a little bowl of porridge... and... that's it.
Ayakları yerden kesiliyor, bir parça yulaf lapası yiyorlar ve işte bu kadar.
Okay, Tippy.
Pekala, Tippy.
You are absolutely at the tippy top of your game.
İşinin zirvesinin doruğundasın.
You go on your tippy-toes to the White House.
Sen, parmak uçlarında, Beyaz Saray'a gidersin.
Hearts will play Tippy-tippy-tay
* Kalpler, "Tippy-tippy-tay diye" atar. *
The signal is I'll call out "Tippy-toe!"
İşaret "Tipi-Tip!" olsun.
Tippy-toe?
Tipi-Tip?
- You don't like tippy-toe?
- Tipi-Tip'i sevmedin mi?
- No tippy-toe.
- Tipi-Tip yok.
Tippy-toe!
Tipi-Tip!
Come on, Junior. Tippy-toes.
Hadi Junior.
But then, you always was the nicest one, Tippy.
Zaten en kibar olanı sendin.
Sorry I had to play roughs, Tippy.
Kaba davrandığım için üzgünüm, Tippy.
It's Suzy and Tippy and Mumsy and Daddy and Baby together again forevers and evers.
Suzy ve Tippy ve Anne ve Baba ve Bebek birlikteler sonsuza dek.
He's from the Impressionist school, you know like Monet, Manet, Tippy-tippy-day-day.
Empresyonist okulundan mezunlar öyle, bilirsin Monet, Manet, Tippy-tippy-day-day.
The bones turned out to be the skeletal remains not of an infant, But of a beloved 14-year-old lhasa apso, formerly known as mr. tippy.
Kemikler bir bebeğin iskelet kalıntıları olarak tanımlanmadı,... ama BayTippy olarak bilinen 14 yaşında bir Lasa'nındı.
what? I am not going to be humiliated by you, in front of you... Or by having to bring a teenage girl in, on her birthday of all days,
Genç bir kızın önünde, hem de onun doğum gününde kızın ölmüş köpeği Bay Tippy'nin kemiklerini tanımlayarak,... senin tarafından aşağılanmak istemiyorum.
To identify the bones of her dead dog, mr. tippy. I see no reason to pursue this case any further.
Bu olayı sürdürmek için bir neden kalmadı.
Hearts will play Tippy-tippy-tay, tippy-tippy-tay
"Kalplerde şu ses Tippy-tippy-tay, tippy-tippy-tay"
Then they're islands, you know, with just the tippy-tops sticking out.
Eğer adadaysan zirveleri suyun dışına taşar.
Honey, why areyou standing on your tippy toes?
Tatlım, neden ayak parmaklarının üzerinde duruyorsun?
You know I'm not a fan of that tippy-tappy, tic-tac-toe, wide-open skating.
Biliyorsun bu tür "tippy-tappy", "tic-tac-toe", "genişçe patinaj oyununu" sevmem.
? Whippy-tippy too-too? ?
Pekâlâ, hadi başlıyoruz.
Tra, la, la, la? ? Whippy-tippy too-too?
Vipi tipi tu tu, tralala
Whippy-tippy too too? ? Tra, la, la, la?
Vipi tipi tu tu, trala-la Wickersham tali ho!
My goodness, Tippy!
Aman Allah'ım, Tippy!
On our tippy toes.
Evet, işte böyle.
The tippy toes. Yeah, that's it.
Hissediyor musunuz?
Tippy-toed.
Arkasından.
All right, Tippy, hand over the cash box and I might leave your brains inside your skull.
Tamam, Tippy, bahşiş kutusunu ver Beyinlerinizi kafa tasınızın içinde bırakmalıyım.
But what's impossible is thinking that somehow, some way the Beast found where we were hiding spiked the drinks we made ourselves snuck through this unreasonably large apartment on the tippy-toes of his cloven feet, right up to the vault and killed poor Manny, unseen and unheard.
Fakat canavarın bu saçma sapan apartmana gizlice girip,... saklandığımız yeri bulup, içkilerimize birşeyler katıp bizi kendimizden geçirdikten sonra toynaklarının ucunda yürüyerek acil durum odasına girip kimseye görünmeden ve duyulmadan zavallı Manny'i öldürmesi sizce de biraz garip değil mi?
C'mon, I like the way I have to stand on my tippy toes to kiss you.
Yapma, seni öpmek için parmak uçlarına kalkmayı seviyorum.
- Come on, tippy-time, tippy-time. - What? What's going on?
Haydi, hoppa.
Use your tippy-toes.
Ayak uçlarını kullan.
Tippy?
Tippy?
Tippy was gassed, Tony.
Tippy'nin gazı vardı Tony.
His name was Tippy!
Adı Tippy'ydi!
Well, only this morning... he advised me to be on my very tippy - toed best behavior tonight... so I don't weird you out.
Yalnız bu sabah geceleyin çok iyi davranmamı tavsiye etti. O yüzden sana tuhaflıklar yapmıyorum.
You know, Tippy was so gentle, he'd eat grapes right out of my hand.
Aslında, Tippy çok uysaldı, elimden üzüm yerdi.
They never heard of Tippy.
Adamlar Tippy'nin adını bile duymamışlar.
Wait, so you're thinking he forged the broker's document and took Tippy under false pretenses? No.
Bekleyin, yani siz onun komisyoncu belgeleri düzenleyip, sonra hileyle Tippy'yi aldığını mı düşünüyorsunuz?
We tried it your little tippy-toe pussy way.
... senin temkinli ve ödlek A yöntemin denendi ve feci..
Sometimes I would think he was asleep and I'd be halfway down the hall, like tippy-toe, tippy-toe and I'd hear, " Mommy.
Bazen onun uyuduğunu zannedip koridorun yarısına gelmişken, a parmak uçlarında gelip " Anneciğim.
I think you're tippy-top dog now.
İpler sanırım senin elinde artık.
I'll tell Tippy to get some cold pig stomach.
Tippy'ye söyleyeyim de biraz domuz işkembesi hazırlasın.
Mr. tippy!
Bay Tippy mi! ?
It's Tippy.
Bu Tippy.