English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ T ] / Tituba

Tituba translate Turkish

60 parallel translation
Make a spell on Joseph Baker, Tituba.
Joseph Baker'ı büyüle, Tituba.
Get her John Proctor again, Tituba.
Ona John Proctor'u geri getir, Tituba.
- Tituba.
- Tituba.
- Tituba!
- Tituba!
- Tituba no do bad thing!
- Tituba kötü bir şey yapmadı!
- No! Not Tituba!
- Hayır, Tituba değil!
Tituba, when did you compact with the devil?
Tituba, şeytanla ne zaman anlaştın?
Tituba, I'm going to break his grip on both of you.
Onun üzerinizdeki hakimiyetini kaldıracağım.
Tituba, God put you in our hands to help cleanse this village.
Tituba, bu köyü temizlemek için Tanrı seni bize gönderdi.
"Rise up, Tituba, and cut that man's throat!" That's what him tell me.
"Kalk Tituba. Git o adamın gırtlağını kes!" Bana böyle dedi.
Him say, " Tituba, you work for me.
Bana, " Tituba, bana çalış.
And then him come to me one stormy night and him say, " Tituba, look!
Ve sonra o bana geldi fırtınalı bir gecede ve, " Tituba, bak!
Bless you, Tituba!
Allah razı olsun, Tituba!
I have myself examined Tituba, Sarah Good and 26 others who have confessed to dealing with the devil.
Tituba, Sarah Good ve şeytanla anlaştığını itiraf eden 26 kişiyi bizzat ben muayene ettim.
But as it turns out, I'm an heir to Tituba.
Ama işe bakın, meğerse Tituba'nın varisiymişim.
Everything you got, you got from us.
Bizi kara büyüsüyle onurlandıran vudu bilen köle kız. Tituba.
Tituba, wait.
Tituba, dur.
Tituba?
- Tituba?
Tituba.
Tituba.
Balbin, gab, Gabor, agaba!
Tituba : Balbin, gab, Gabor, agaba!
William Hooke, thou art the dead I seek.
Tituba : William Hooke, çağırdığım ölü sensin.
Does Tituba not yearn for the grand rite?
Tituba büyük töreni istemiyor mu?
We're running out of time, Tituba.
Vaktimiz tükeniyor Tituba.
Tituba, send me.
Tituba, gönder beni.
Oh, Tituba.
- Tituba.
Take him with you, Tituba.
Onu yanında götür, Tituba.
I did pass Tituba's room, and she was doing the strangest thing.
Tituba'nın odasının yanından geçiyordum, çok tuhaf bir şeyle meşguldü.
Tituba held a spider to her neck.
Tituba'nin boynunda bir örümcek vardi.
And Tituba's accusations jeopardize one that I care for deeply.
Tituba'nin suçlamalari, çok önem verdigim birini tehlikeye atiyor.
Now, Tituba's released, rewarded for her treachery, and you live like an animal, hunted and fearful.
Artik, Tituba serbest kaldi, ihanetinin ödülünü aldi, sen ise bir hayvan gibi yasiyorsun, izleniyor ve korkuyorsun.
But with violence and anger. She finds me guilty for Tituba's accusations as if I'm responsible for my servant's mind.
Sanki hizmetçimin zihninden mesulmüsüm gibi Tituba'nin isamlarindan beni sorumlu tuttu.
I have known Tituba even longer than you have, ever since she was a small child.
Tituba'yı senden daha uzun süredir, çocukluğundan beridir tanıyorum.
With all that she has endured in her life, if there is anyone who can hold out, it is she.
Hayatı boyunca bütün o katlandıklarıyla, buna dayanabilecek biri varsa eğer, o da Tituba'dır.
I shall take responsibility for George and for the slave, Tituba, for the time being.
Halihazır duruma göre George'la köle Tituba'nın sorumluluğunu üsteniyorum.
"Tituba, you are mine."
"Tituba, bana aitsin."
Tituba...
Tituba...
That is indeed what poor Miss Tituba found.
İşte aslında zavallı Bayan Tituba'nın keşfettiği şey de bu.
I have sworn testimony from the slave Tituba!
Elimde köle Tituba'nın yeminli ifadesi mevcut!
_
Tituba'ya git. Vaktin geldiğini söyle.
Tituba, make it stop.
Tituba, durdur şunu.
Mary Sibley, Tituba, Magistrate Hale.
Mary Sibley, Tituba, Sulh Hakimi Hale.
No, I had no escape till Tituba offered me salvation.
Hayır, Tituba bana kurtuluşumu sunana.. ... kadar kaçışım yoktu.
All those years that I believed our child was dead, Tituba knew that he was being raised in the woods by the Elders.
Bunca sene oğlumuzun öldüğüne inandım Tituba ormanda yaşlılar tarafından büyütüldüğünü biliyordu.
But before I could come to you, Tituba brought our little boy to me.
Ama öncesinde sana gelecektim Tituba minik oğlumuzu bana getirdi
Couldn't keep me out.
Anne ve Tituba... beni tutmak olamazdı
Tituba?
Tituba?
Tituba, you want to live, don't you?
Tituba, yaşamak istiyorsun, değil mi?
But, Tituba...
Ama Tituba...
William Hooke, thou art the dead I seek.
Durdur! Tituba : William Hooke, çağırdığım ölü sensin.
Mother and Tituba...
Ben denedim
_
Tituba Marburglar'a bizden bahsediyor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]