English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ T ] / Toil

Toil translate Turkish

327 parallel translation
Toil... for by toil the sweets... of human life are found
Çok çalışın. İnsan yaşamının tatları çok çalışmakta bulunur.
Now they were homeward bound and they were leaving the hardship and toil of Alaska to live in the land of milk and honey.
Eve dönüyorlar. Alaska'nın zor şartlarına veda ettiler. Süt ve bal diyarında yaşamak için.
A place will be found for you among the men who toil in our quarries.
Taş ocaklarında çalışan adamların arasında sizin için bir yer bulunacak.
It had shared in the toil.
Çekilen cefayı simgeliyordu.
Double, double, toil and trouble ; Fire burn and cauldron bubble.
Acı üstüne acı, kan üstüne kan, Kayna kazanım kayna, yan ateşim yan!
In it, I toil not. Neither do I spin.
Orada ne çok çalışırım, ne de didinirim.
Of fifty high priests, four enter the inner sanctum where thousands of slaves toil, all sworn to silence
Dört tanesi iç kısımdaki kutsal odaya giriyor. Orada binlerce köle çalışıyor ama bir tanesi bile o kişinin ne bildiğini ortaya çıkaramıyor.
Come it's the nature of things that ants toil and grasshoppers sing and play, Mr. Scrooge.
Bu doğanın kanunudur bay Scrooge, karıncalar çalışır çekirgeler çalıp şarkı söylerler.
Toil, toil, carpent, carpent!
Uğraş, uğraş, didin, didin!
It is men who endure toil and dare dangers that achieve glorious deeds.
Askerler, muhteşem başarılara imza atarken tehlikeleri göze alırlar ve zahmete katlanırlar.
Men and women who know the meaning of toil.
Kendilerini zorlayarak çalışmanın ne demek olduğunu bilenleri.
And the dignity of toil.
Ve çekilen acının itibarını.
You bleed with Millet over the nobility of toil.
Millet'le beraber, acı çekmenin asaletini övüyorsun.
What do you know about toil?
Sen acı çekmeyi nereden bilirsin?
A golden harvest to the threshers, a grain safe to feed the masters, bitterness to feed the slaves, and to feed the brick pits, straw, carried on the bowed backs of women down into the never-ending valley of toil and agony, stretching mile after mile.
Zalimler için altın harman dövenler... efendilere yedirilecek buğday, kölelere yedirilecek acı, kerpiç kuyularına verilecek saman, kadınların kambur sırtında kilometrelerce uzanan ve hiç bitmeyecek gibi görünen, acı ve elem vadisinde taşınıyor.
Bondage without rest, toil without reward.
Dinlenmeksizin esaret, ödülsüz bir meşakkat.
All who shared the toil will share this gold!
Sıkıntıyı paylaşanlar altını da paylaşacak! Al evlat!
It began as toil for bread and butter and ended in a love for science.
( Hayatım ) Ekmek ve tereyağı için yorulmadan çalışmakla başladı ve bilim aşkıyla sona erdi.
We toil not and neither do we spin.
Çalışmayacağız ve uğraşmayacağız.
Bringing my strong, handsome sons here to better themselves, and not toil upon a thankless land like their father who died a thousand times before giving up.
Ailemi buraya getirmekle hata mı ettim benim güzel güçlü oğullarım iyi bir yaşam sürsün istedim! O kurak topraklarda babaları gibi çürümesinler büyük şehirde daha iyi kazansınlar istedim!
"They toil not, neither do they spin,"
Sıkılmıyorlar. Aceleci değiller.
They set off on their last journey with their shirts still clinging to their shoulders with sweat, with their arms still full of the day's toil, leaving soup untouched on the table
İnsanlar son yolculuklarına terden omuzlarına yapışmış kıyafetleriyle yaşamın tüm yükünü taşıyan omuzlarıyla masalarında duran çorbalarını henüz içemeden çıkıyorlardı.
See how the lilies grow, they do not toil or spin.
Zambakların nasıl büyüdüğüne bakın! Ne çalışır ne de iplik eğirirler.
They neither toil nor spin.
Ne çalışırlar, ne de iplik eğirirler.
- Double, double toil and trouble.
- Acı üstüne acı...
... toil and trouble.
- Kan üstüne kan... - Kan üstüne kan...
Double, double toil and trouble!
Acı üstüne acı, kan üstüne kan!
Why are our bodies... soft and weak and smooth... unapt to toil and trouble in the world... but that our soft conditions and our hearts... should well agree with our external parts?
Bedenlerimiz... nasıI yumuşak, zayıf ve narinse, Dünyanın cefasıyla baş etmeye uygun değilse, Yüreğimiz da öyle yumuşak olmalı Varlığımızın maddi yanıyla uyumlu olmalı.
Through the days of toil that's near
Yaklaşan karanlık günlerde
"They toil not, neither do they spin." But they seem to eat a great deal.
Sıkılmıyorlar. Aceleci değiller. Ancak bence epey yiyorlar.
My pa always said man was born to toil.
Babam hep, insan yorulmak için doğmuştur derdi.
It was a desperate hardship, of back-breaking toil, and then a divine providence graced our genius and our dedication with the power of powers, and through it our every need instantly materialised.
Umutsuz bir zorluk, bir tükenmişlik vardı, sonra güçlerin gücüyle bizim adanışımız ve dehamız sonucu yüce bir sağgörü kazandık, her ihtiyacımız anında gerçekleşti.
Born here and forged with toil, with difficulty... it took more than three centuries.
Burada doğmuş ve zahmet çekmiş, zorluk çekmiş üç yüzyıldan fazla sürmüş.
In other words, they perform all the physical toil necessary to maintain Stratos.
Stratos'u ayakta tutmak için fiziksel emek veriyorlar.
The complete separation of toil and leisure has given Ardana this perfectly balanced social system, captain.
Emek ve keyif, Ardana'ya bu kusursuz dengelenmiş toplumsal sistemi getirmiştir. Neden değiştirelim?
They must know that the land, stolen by the master's son, has to belong to those who toil it.
Bilmeleri gerekir ki, efendinin oğlu tarafından çalınan toprak, kendi topraklarıdır.
Double, double, toil and trouble.
Dert üstüne dert, bela üstüne bela.
"... accept the toil of this servant as atonement...
" Bu hizmetkarının çabasını bir telafi kabul et...
We toil as hard as we can. and even so we only barely make ends meet.
Dişimizi tırnağımıza takıp çabalıyoruz ve güç bela iki yakamızı bir araya getirebiliyoruz.
And that is not even to mention the main laboratory building right over there, where 2,000 more employees toil away like merry little gnomes.
Tabii ki ana laboratuvar binası buna dahil değil. İşte şuradaki, 2000 kadar sıkıntıdan patlayıcılarla oynayan çalışanı ile.
Mistress of truth where by sacrificing, diviners seek to know... the will of Zeus of the flashing thunderbolt... what message he may have... for men who, in their very heart, strain to win... magnificence of strength and a breathing-space from toil.
Gerçeğin kraliçesi! Kahinler, yanmış kurbanlarına bakarak... Zeus'un parlayan şimşeğini... mükemmeliği ve iş yorgunluğundan... bir nebze rahatlık arayan ruhlar için...
But you can't just toil in the here and now and forget all about the ever after.
Ama kendini dünya işlerine verip, öteki hayatı unutamazsın.
If the purpose of life is this loveless toil, then it's not for me.
Bana inanın. Hayatın amacı, bu sevgisiz kölelikse, bana uygun değil, demektir.
" They toil not, neither do they spin.
" Zahmet vermezler, çıkıntılık yapmazlar.
What do you know of the blood, sweat and toil of a theatrical production?
Bir tiyatro oyunu hazırlarken verilen emeği sen nereden bileceksin?
Barry was now bound up in an inextricable toil of bills and debts of mortgages and insurances, and all the evils attendant upon them.
Artık Barry faturalardan, borçlardan, ipotekler ve sigortalardan... ve bunlara bağlı bütün kötü şeylerden oluşan içinden çıkılmaz bir kapana kısılmıştı.
All my toil and teardrops make me sa-a-a-ad
* Sıkıntı ve gözyaşlarım üzüyor beni *
We see their toil and we all know... that this achievement is possible... thanks to the self-sacrifice of our heroic working class!
Ne kadar azimli olduklarını görüyoruz ve hepimiz... böyle bir başarının mümkün olduğunu görüyoruz.... Kahraman işçi sınıfımızın fedakarlığına minnettarız!
"Women are silent while the men toil"
"Dururken sessizce kadınlar erkekler kan ter içinde çalışmakta"
No money, no soldiers, no toil.
Para yok, asker yok, zahmet yok.
Until we stand in the fields with the millions that toil each day under the hot sun we will not represent India.
Her gün tarlada, sıcağın alnında ter döken o milyonlarla yan yana durmazsak... Hindistan'ı temsil etmiş olmayız.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]