Tomatoes translate Turkish
1,298 parallel translation
I couldn't get any camping gear, although I did get some very good tomatoes.
Çadırı alamadım ama çok güzel domatesler aldım.
- Here I left him a pair of tomatoes.
- Buraya bir iki domates bırakıyorum.
Even the tomatoes, chillies and ginger too!
Hatta domatesler, kırmızı biberler ve zencefil de!
Our tomatoes are looking good, don't you think?
Domateslerimiz iyi görünüyor, değil mi?
Also, could you dress the deviled eggs with tomatoes...
Ah, bir de baharatlı yumurtaları domatesle süsleyebilir misin?
To sell tomatoes they had grown on their farm in the Bahamas.
Domates satmak için, Bahamalarda yetiştirilirler.
- An old jar of sun-dried tomatoes.
- Bir kavanoz salça.
Avoid all red foods : tomatoes, carrots, oranges, strawberries.
Bütün kırmızı yiyeceklerden uzak durmalısın. Domates, havuç, portakal, çilek bunların hiçbirini yeme.
Because the bacon... was just crisp enough to provide traction so the tomatoes don't slide.
Çünkü pastırma, yapışmayı sağlayacak kadar gevrekti. Böylece domates parçalanmadı.
We don't grow tomatoes.
Biz domates yetiştiremeyiz.
We buy tomatoes.
Satın alırız.
Fried Green Tomatoes.
Kızarmış Yeşil Domatesler.
What ya doin'to my tomatoes, man?
Domateslerime ne yapıyorsun.
- I eat those tomatoes, assholes.
- Ben o domatesleri yiyorum, yavşaklar.
Three tomatoes are walking down the street :
Sokakta üç domates yürüyor.
Uh, pasta and tomatoes, uh, and very light on the oil.
Makarna ve domates. Hafif yağla.
- Well, uh, You know what they say about tomatoes.
Domatesler hakkında ne derler bilirsiniz.
These tomatoes are tasteless.
Bu domatesler yumuşak.
These tomatoes are inedible. What's wrong with them?
- Bu domatesleri yiyemeyiz.
I'll send the soldiers to water the tomatoes.
Yarın, sebzeleri sulayan 10 adam olacak.
One was giving out tents and the other tomatoes.
Biri çadır, diğeri de domates dağıtıyordu.
We got there too late for the tents, but we managed to get a few tomatoes.
Çadır için geç kalmıştık... ama biraz domates alabildik.
I made myself a wooden skewer and I put the tomatoes on it.
Tahtadan şiş yapıp, domatesleri geçirdim.
We should have vine-ripened Talaxian tomatoes in a couple of months... unless this planet has the equivalent of tomato bugs.
Bir kaç ay içinde, olgunlaşmış sarmaşık domateslerimiz olacak... elbette domates yiyen böcekler ortaya çıkmazsa.
If your tomatoes could spare you for a minute, I'd like your opinion on something in the house.
Kendini domateslerinden bir süreliğine ayırabilirsen, ev ile ilgili bazı fikirlerini almak isterim.
- Fried Green Tomatoes sucks?
- Fried Green Tomatoes berbat?
And get some of those little tomatoes daddy likes.
Ve babanın sevdiği küçük domateslerden koydurun.
Tomatoes like volleyballs.
Voleybol topları kadar büyük domatesler.
- My mother loves Hampton tomatoes.
- Annem Hampton domateslerine bayılır.
She's nuts for Hampton tomatoes.
Hampton domateslerine hasta.
I gotta go get those tomatoes.
Gidip şu domatesleri almam gerekiyor.
- Anybody want some tomatoes?
- Domates isteyen var mı?
Boy, I love these Hampton tomatoes.
Hampton domateslerini çok seviyoruım.
Well, when you went for the tomatoes, she lied out topless.
Sen domates almaya gidince üstsüz güneşlendi.
The ingredients were fresh pureed tomatoes... water, salt and sodium benzoate used to retard spoilage.
İçindekiler, taze püre domates su, tuz ve bozulmayı geciktirmek için sodyum bezonat.
I didn't have tomatoes for salsa so we'll dip in hummus.
Salsa yapacak domatesim yoktu, ben de humus yaptım.
Maybe it's all these tomatoes.
Belki o domatesler yüzündendir.
- I've never tasted tomatoes this sweet.
- Hiç bu kadar tatlı domates yememiştim.
- You're burning tomatoes.
- Domatesleri yakıyorsun.
You have wrecked the house Jefferson and Griff now look like fried green tomatoes and you still don't know where that switch goes.
Evi harap ettin Jefferson ve Griff kızarmış yeşil domatesler gibi görünüyor ve hala o düğmenin neye yaradığını bilmiyorsun.
I'm actually having stewed tomatoes with dehydrated eggs.
Aslında istihkak paketi beş - domates yahnisi ile kurutulmuş yumurtam var.
Not unless you're allergic to tomatoes.
Domatese alerjiniz yoksa, ölmeyeceksiniz.
If you're not a meat eater, You know, I didn't know. I got some of these tomatoes here
Eğer et yemiyorsan diye yeşil biber ve domates de var...
# SQUASHED TOMATOES AND STEW #
Patates püresi ve yumurta
That's why you now kill with real bullets... as you used to kill with tomatoes.
O yüzden artık öldürmek için gerçek kurşun kullanıyorsunuz. Eskiden domates kullanırdınız.
You're better off raising tomatoes.
Domates yetiştirmek daha iyidir.
Now, you didn't nearly take enough tomatoes.
Orada yeterince domates almadın.
When a man comes over with a basketful of tomatoes, what is he expecting?
Evine bir sepet domatesle gelen erkek ne bekliyor olabilir?
- It is time to pick tomatoes.
" - Domateslerin toplanma zamanı geldi.
Now, the key to tomatoes is you gotta squeeze'em.
Domates seçmenin ilk kuralı Onları sıkmalısın.
Tomatoes, sweet and beautiful.
Domates, lezzetli ve güzeldir.