English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ T ] / Toned

Toned translate Turkish

154 parallel translation
Too high-toned to try.
Denemeye bile tenezzül etmiyorlar.
Don't draw away from them or act high-toned.
Kendinizi onlardan uzaklaştırmayın ya da üstünmüşsünüz gibi davranmayın.
Kind of high-toned, huh?
ha? Yüksek tonlu mu?
High-toned? Swell-headed.
Şaşkın başlı.
Or a high-toned baby grand
Bir piyanonun Yanında durmaya bayılırım
You and your high-toned friends.
Sen ve sosyetik dostların.
Very high-toned and fancy.
Çok sesli ve hoş bir şey.
Kind of high-toned.
Tiz bir ton.
And they recognise a high-toned skunk when they smell one.
Ve kokusunu duyduklarında bir kokarcayı hemen tanırlar.
Bodies toned, trained, developed.
Vücutlar dinçleşir, talim görür ve gelişir.
Why, you'll be right in the most high-toned society, Miss Kate.
Evet, yüksek sosyeteye gireceksiniz, Bayan Kate. Bir hanımefendi.
Get off my neck, you high-toned greaser.
Hadi oradan, seni kendini beğenmiş yağlı surat.
If purity is toned down, it's no longer purity.
Eğer saflık yumuşatılırsa bu artık saflık olmaz.
The references to penises and vaginas... should be toned down just a smidge.
Penis, vagina gibi bilgileri... bir parça daha yumuşatmalısın.
The balls have kind of gotten toned down compared to what it used to be.
Baloların eski tadı kalmadı.
You got some high toned idea that your gonna go relive that old nightmare?
O eski kâbusu yeniden yaşamak mı istiyorsun?
Those are really toned.
Egzersiz yapmalarına hiç gerek yok.
We feel toned up.
İnsan zindeleşiyor.
Tanned, toned up.
Bronzlaşmış, güçlenmiş.
Cornflake-fed and yogurt-toned.
Mısır gevreği kokulu ve yoğurt gibi beyaz.
Blue was toned down in favor of deep, saturated colors.
Şiddeti resmetmek için maviyi birkaç ton açıp doygunluğa ulaştırmış.
I'd rather take an order from Bill Clinton... than hear that guy's snooty, high-toned voice again, sir.
O adamın yüksek desibelli, burundan gelen sesini duymaktansa Bill Clinton'dan emir almayı tercih ederim.
"High-toned voice." Bart, that's it.
Yüksek desibelli, Bart. İşte bu.
His baby don't care for races... or high-toned places.
Onun bebeği bilezikten hoşlanmaz veya pahalı yerlerden.
Man, she sure is high-toned!
Adamım inan bana çok çekici.
He's better when he's toned down.
Sesinin az çıkması bizim için daha iyi.
They could be a little more toned.
Biraz daha güçlü olabilirler.
He's wearing a flesh-toned body stocking.
Ten renginde bir elbise giyiyor.
You're also gonna need a well-toned upper body or a shirt.
Vücudunuzun üst kısımının da iyi gözükmesi gerekir veya bir gömlek de olur.
If you toned up a little, you'd probably get a lot more action. [Clicks Tongue]
Birazcık güçlensen, belki de daha çok aksiyon yaşayacaksın.
It doesn't matter that he's right that I have a finely toned, picture-perfect, award-winning ass!
Adamın haklı olup olmamasının önemi yok. Tam kıvamında, resim gibi, ödül sahibi kalçam olsa bile.
Then I started feeling toned. My face was less mushy.
Yüzüm eskisi kadar ham değildi.
What? Toned milk?
Tonluk süt mü?
Henry toned it down a little.
Henry biraz düşürdü.
Come out in the open if you want your muscles toned up.
Eğer kaslarının gelişmesini istiyorsan açık havaya çık.
Time to kick your frosty, well-toned ass.
Şimdi o seksi kıçını tekmeleme zamanı.
I was getting one of my shirts toned down, so I dropped in for your exam.
Tam tişörtümün rengi kaçtı ki, gözüne bir bakıyim dedim.
And the plum color... that really accents your jewel-toned eyes.
Ayrıca yeşil olduğundan cevher gibi gözlerini daha da ortaya çıkacaktır.
I MEAN HE'S TONED DOWN, LIKE YOU.
Sakinleşmiş, senin gibi.
I just want to curl up all fetal-like in her... ... toned yet supple arms. She has magnificent arms.
Güçlü ama yumuşacık kollarında bir cenin gibi kıvrılmak istiyorum.
Collage style with kind of a sepia-toned finish to it.
Kolâj gibi. Mürekkep rengiyle de son dokunuşları yaptım.
His restaurant was so high-Toned, to get reservations... You had to create a parallel universe, where you had reservations!
Restaurantı o kadar meşhurdu ki, rezervasyon yaptırmanın tek yolu rezervasyon yaptırdığın başka bir paralel evren yaratmaktı!
There's some high-toned and fancy to-do at the fort.
Kalede çok nazik bir sosyal etkinlik var.
So toned.
Bronzlaşmışsın.
The Body of Christ! Sleek swimmer's body, all muscled up and toned!
Pürüzsüz yüzücü vücudu, kaslı ve kuvvetli!
Do you mean the fact that they're incredibly beautiful, toned... and don't need an airbrush?
Yani onların inanılmaz derecede güzel olduklarını mı ima etmeye çalışıyorsun?
Well, I've toned a lot since then. l--in my opinion.
Tamam. Tamam.
Woman ] It comes from knowing you're toned and fit.
Bilmiyordum.
An incredibly toned and, you know, evenly tanned and limber bike.
İnanılmaz tonda, mükemmel bronzlaşmış ve esnek bir bisiklet.
"High Toned Son Of A Bitch".
Arkasında bir çıkartma var. "Yüksek oktanlı orospu çocuğu".
She got that from me and she toned it down.
Onu benden esinlendiler.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]