Tongue translate Turkish
8,579 parallel translation
It's tongue.
Dil bu.
You're eating tongue.
Şu anda dil yiyorsun.
Daddy, I-I bit my tongue, and I got stuck.
Baba, ağzımdan kaçtı ve işin içinden çıkamadım.
Mm-hmm. Taste buds at the front of your tongue.
Lezzeti dilinizin ucunda belirir.
I have ways of loosening your tongue, Henry Morgan.
Dilini çözmenin yollarını biliyorum, Henry Morgan.
I'm not sure he had a tongue.
Dili var mıydı, onu bile bilmiyorum.
Mother tongue,
Ana dili,
Hold your tongue, or I'll remove it from your mouth!
Diline sahip çık, yoksa koparırım o dilini!
- I told you to hold your tongue!
- Diline sahip çık dedim sana!
What could be more natural than your mother's tongue in your ear?
Kulağına, annenin dilinden daha doğal ne gelebilir ki?
Get your tongue off the roof of your mouth, for Christ's sake.
Dilini damağının üstünden çek, Tanrı aşkına.
His native language, Afrikaans, is still his daily tongue.
Asıl dili Güney Afrika Hollanda lehçesi hala asıl dili gibi.
Well, you're easy to talk to. I just get all tongue-tied with other girls.
Seninle rahat rahat konuşuyorum ama iş diğer kızlara gelince dilim tutuluyor.
Becca of the iron tongue?
- Becca mı? - Demir Dilli Becca mı?
The notorious keyboard warrior Becca of the iron tongue Why'd she kill herself?
Koskoca azılı klavye delikanlısı, Demir Dilli Becca neden kendisini öldürsün ki?
Probably because my mom was an ice-cold, sharp-tongue alcoholic who preferred shopping and spas over spending time with me.
Muhtemelen annem spaları ve alışveriş yapmayı bana tercih eden mahkeme duvarı suratlı, sivri dilli ayyaşın teki olduğu için.
For you, that's basically walking up to him and jamming your tongue down his throat.
Senin için, bu resmen üzerine gidip ağzına yapışmak demek oluyor.
She's got her tongue down his...
Dili çocuğun...
Hie thee hither that I may pour my spirits in thine ear and chastise with the valour of my tongue all that impedes thee from the golden round.
Hemen buraya gel ki manevi gücümü kulaklarına akıtabileyim. O altın müdevverden seni uzak tutan ne varsa dilimin yiğitliğiyle hakkından gelivereyim!
To beguile the time, look like the time. Bear welcome in your eye, your hand, your tongue. Look like the innocent flower but be the serpent under't.
Büyülemek için zamanı, zaman gibi görünsen ve gözünde, elinde, dilinde memnuniyet bulundursan zararsız bir çiçek gibi görünüp altında yatan yılan olsan.
Let not your ears despise my tongue which shall possess them with the heaviest sound that ever yet they heard.
Nefret etmesin kulakların dilimden bugüne kadar duyup duyacağı en üzücü kelimeleri söylediği için.
Accursed be the tongue that tells me so, for it hath cowed my better part of man.
Lanet olsun bunu söyleyen o diline alıp götürdüğün için cesaretimi.
Has the cat got your tongue?
Kedi senin dilini biliyor?
I'm going to shove my fist right down it, tear out your tongue, and mail it to Mars.
sana yumruk atar,.. dilini koparır Marsa yollarım.
I was stuffing envelopes and licking stamps until my tongue was dry.
Mektupları doldurup dilim kuruyana kadar pul yalıyordum.
Demon, if you keep hiding, I will rip out your lying tongue!
Şeytan, Saklanmaya devam edersen, dilini çekip çıkaracağım!
Oh, you got a really weird tongue.
Oh, gerçekten tuhaf bir dil var.
Well, I mean, I'm more of a tongue guy myself, but...
Yani ben daha çok dil adamıyım, ama...
I would tongue-pound her salty walrus any day of the week.
Aman Tanrım. İstesin, her santimetresini yalardım var ya.
It is much to ask... but there is no one else who speaks their tongue.
Senden çok şey istiyoruz... ama onların dilini konuşan başka birisi yok.
- Also, puff tongue!
- Dil şişmesi.
- Puff tongue?
- Dil şişmesi mi?
- Yeah, puff tongue.
- Evet dil şişmesi.
- Puff tongue?
- Dil şişmesi?
Puff tongue.
Dil şişmesi.
- I'll cut your tongue out.
- Dilini keserim senin.
He's missing his tongue.
Dilini yutmuş.
( CLICKS TONGUE ) Got the hair all wrong, and the nose, too.
( CLICKS DİL ) de, saç tüm yanlış ve burun var.
Has the cat got your tongue?
Dilini kedi mi yedi?
I got your tongue.
Dilini ben almıştım.
- Kept you from biting your tongue.
Dilini ısırmanı engelledi işte.
Bite your tongue before you scream!
Bağırmadan önce diliniz ısırın.
Do you remember how she used to stick her tongue out when she was coloring?
Resim yaparken dilini dışarı çıkarırdı, hatırlıyor musun?
Horn's not the only thing that tongue's good for.
Dil sadece trompet çalmak için değildir.
But if you... If you sing with the tongue of angels but you have no love, then you're a clanging cymbal.
Ama şayet... meleklerin diliyle bile şarkı söylesen, ama aşk olmadan o zaman sadece çınlayan bir zilsindir.
If you cannot hold your tongue, I will cut it out of your head.
Dilini tutamazsan kafanı keserim.
Something about tramp stamps and tongue rings.
Kalça üstü dövmeleriyle ve dil pirsingiyle ilgili bir şey.
Never having French-kissed before, Charlie felt Lauren's tongue in his mouth and he thought she was having an epileptic seizure.
Daha önce Fransız öpücüğünü tatmamış olan Charlie, Lauren'ın dilini ağzında hissettiğinde, onun sara nöbeti geçirdiğini düşünmüştü.
The courtier's eye, the scholar's tongue, the very glass of fashion.
Bir aşığın gözleri, bir bilgenin dili modanın gerçek simgesi.
There's more than one way to skin the cat that got your tongue.
Dereyi geçmenin birden fazla yolu var.
a kiss with tongue were given.
Dili İle öpücük verdi.Sonra Tom ile Joan beraber yatak odasına gittiler.ve