English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ T ] / Tonsils

Tonsils translate Turkish

224 parallel translation
I've come to see about your tonsils ".
Bademciklerinizle ilgili görüşmeye geldim. " dedi.
The representative of police like to know... if there is anything wrong with your tonsils, Monsieur Filiba.
Polis temsilcisi bademciklerinizle ilgili bir sorununuz olup olmadığını... - bilmek istiyor Mösyö Filiba.
About tonsils.
Bademcikler.
When I woke up, I still had my tonsils, but my pocketbook was gone.
Uyandığımda bademciklerim hala yerindeydi ama cüzdanım gitmişti.
Tonsils.
Bademcikler.
Positively tonsils.
Kesinlikle bademcikler.
Me burn a tonsil? "My tonsils won't burn"
Bademciklerim paralanacak ha? "Benim bademciklerim paralanmaz"
Oh, Ed, stop getting your tonsils in an uproar.
- Ed, boş yere nefesini tüketme.
- Brother, you'll freeze your tonsils.
- Kardeşim, bademciklerin donacak.
- He took out Walter's tonsils.
- Walter'ın bademciklerini almıştı.
He was out of the office having his tonsils swabbed.
Bademciklerinden rahatsız, büroda yoktu.
Brush his tonsils with iodine.
Bademciklerine iyot uygulayın.
If you were younger, I'd tell you to have your tonsils taken out.
Daha genç olsaydın, bademciğinin alınmasını söylerdim.
That was when he was 12, to have his tonsils out.
12 yaşındayken gitti, bademciklerini aldırmak için.
Bill Edward's tonsils.
- Evet. Bill Edward'ın bademcikleri.
When they're young, they've their teeth straightened their tonsils taken out and gallons of vitamins pumped into them.
Gençken dişleri dökülür,..... bademcikleri alınır ve bir yığın vitamin yüklenirler.
Legs not tonsils.
Bacak lazım bademcik değil.
I don't wanna strain my tonsils.
Bademciklerimi patlatmak istemiyorum.
Physician, I didn't ask you how many tonsils you removed today.
Bu gün size kaç yere gittiğinizi sordum mu.
- Just dropped in to wet your tonsils.
Sadece bademciklerini görmek için uğradık, oğlum.
- No worse than having your tonsils out.
- Bademciklerini aldırmaktan farkı yok.
Tonsils.
Bademcik.
- Why don't you fry your tonsils?
- Bademciklerin yanmıyor mu?
- Well, you didn't miss your tonsils.
- Well, you didn't miss your tonsils.
You had your tonsils out...
Bademciklerini aldırdın...
The machine is capable of almost anything... but I'll still trust healthy tonsils.
Makina neredeyse her şeyi yapabilir. Ama sağlıklı bademciklere daha çok güvenirim.
I mean, just to give her tonsils a break...
Sadece şu bademciklerin biraz rahat etsin ya!
It accurately recorded my lack of tonsils and those two broken ribs I had once.
Bademciklerimin olmadığını ve kırık kemiklerimi tespit etti.
That's just what it is. I'll bet you've even grown your tonsils back.
Bahse girerim, bademciklerin tekrar çıkmıştır.
I could have my tonsils out again.
Bademciklerimi tekrar aldırabilirim.
You young whippersnappers, you're not like the old team... out with old Mr. Dunston in the plains and prairie, driving those cattle... getting their tonsils out in the middle of the night with no doctors.
Sizi küçük züppeler, siz hiç yaşlı Bay Dunston ile birlikte... ovalarda ve bozkırlarda sığırları süren, kendi bademciklerini... gecenin bir vakti doktor olmadan söken gruptakilere benzemiyorsunuz.
♪ Do you swallow it in spite? ♪ Can you catch it on your tonsils? ♪ Can you heave it left and right?
# Cottleston pastası
( as Peggy ) THEY HAVE TO USE 2 CANS OF ETHER TO TAKE HER TONSILS OUT BECAUSE SHE'S A REAL STRONG LITTLE GIRL.
Bademciklerini almak için iki şişe eter gerekti, gerçekten çok güçlü bir kızdı.
You cough with these blasting caps... and they'll blow your balls up around your tonsils.
Bunlar elindeyken öksürdüğünde patlarlarsa taşakların ağzından çıkar.
They're shaftin'you right up to your tonsils.
Sizi sıkıp suyunuzu çıkarıyorlar.
He took my tonsils out.
Bademciklerimi aldı.
My, what large tonsils you have.
Vav, nekadar büyük bademciklerin var.
He's in hospital having his tonsils out.
Hastanede bademciklerini aldırıyor.
If Norm was here, he'd tear out your tonsils and feed them to you.
Eğer Norm burada olsaydı gülerdi. Eğer Norm burada olsaydı, bademciklerini çıkartır seni onlarla beslerdi.
I know, when I was a kid I had to have my tonsils taken out.
Hatırlıyorum, çocukken bademciklerimi aldırmam gerekmişti.
I didn't understand what my tonsils had to do with my eyes either.
Bademciklerimin gözlerimle ne ilgisi olduğunu anlamamıştım.
I doubt that. I don't even have my tonsils anymore.
Emin değilim, artık bademciklerim bile yok.
Good judgment, that never comes back, your tonsils, your appendix they keep those for display purposes.
Sağduyu asla geri gelmez. Bademcikleriniz, apandisitinizi teşhir amaçlı tutarlar.
She's got a tongue like an electric eel and she likes the taste of a man's tonsils.
Elektrikli yılan balığı gibi dili var ve bir erkekte en çok bademciklerinin tadını beğeniyor.
My kid is getting his tonsils out, he's scared.
Çocuğumun bademcikleri şişmiş, korkmuş.
His kid's going to have his tonsils out.
Çocuğunun bademcikleri şiş
I gotta find Johnny "Golden Tonsils" and we don't know where he is.
"Altın Ses" Johnny'i bulmalıyım, nerede olduğunu bilmiyorum.
She was stuck on him. He was called "Golden Tonsils". I knew all his tunes.
Ona vurgundu. "Altın Ses" derlerdi, bütün şarkılarını bilirim.
Then i'm gonna knock Your tonsils out your asshole.
Sonra bademciklerini kıçından çıkaracağım.
It's no worse than having his tonsils out.
- Bademcikleri yerinden çıkacak sanki.
She's got a tongue like an electric eel and she likes the taste of a man's tonsils.
Eminim ki, bu sabah yapmamız gereken daha önemli bir şeyler vardı. On bin florinle ilgili bir şeyler hatırlıyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]