Tooty translate Turkish
30 parallel translation
- It was all certainly pretty rooty-tooty. - What was?
- Hepsi çok gerçekçiydi.
Be here ready for clients, not fishing and playing that rooty-tooty jazz.
Kendine müşteri bulacağına... balığa çıkıp caz tıngırdatıyorsun.
Do ya fancy a fibreglass fruit flan or a polystyrene tooty-fruity?
Düşünebiliyormusun, fiberglastan meyveli pasta veya polistiren meyveler? Bir fincan çaya ne dersin?
All right, Dad, so you scammed us a few Rooty Tooty Fresh'N Fruity breakfasts.
Baba, o şekilde sana kıytırık bir kahvaltı ısmarlamamızı sağladın.
- Hi, everybody. - Oh, Tooty.
- Herkese merhaba.
He fired Tooty the Story Lady, too?
- Masalcı Tooty'yi de mi attı yani?
And, Tooty, who was it that just doubled the Story Time puppet budget?
Ve sen Tooty. Masal programının kukla bütçesini iki katına çıkaran kimdi?
All right, Tooty.
- Tamam Tooty!
Tooty Feingold, the Story Lady.
Masalcı Kadın Tooty Feingold.
High Hat, Rooty-Tooty, Caliente and Alibi are all there.
High Hat, Rooty-Tooty, Caliente ve Alibi başa başlar.
What we're serving, my lady, is a pretty close replica of ihop's famous rooty-tooty - fresh-and-fruity pancakes.
Servis ettiğimiz şey, hanımım IHOP'un meşhur Düt Dürü Düt Taze ve Meyveli Kreplerinin aslına çok yakın bir kopyası.
Those are the best rooty-tooty-fresh-and-fruity pancakes I've ever had "?
Bunlar şimdiye kadar yediğim en güzel... Düt Dürü Düt Taze ve Meyveli Krepleri. " diyemiyorsun?
Rooty Tooty Fresh and Fruity. Sunnyside up, not too runny.
Rooty tooty taze ve lezzetli.
I want the tutti-frutti rooty-tooty special.
Hepsinden karışık spesiyalini istiyorum. - Karışık- -
Nothing beats a fruity tooty.
Meyve salatasının yerini hiçbir şey tutamaz.
- like a Rooty Tooty Fresh and Fruity!
-... güneşi yaratmazdın herhalde.
Oh, too bad. It's dollar shooters at Tooty McGee's.
Yazık, Tooty McGee's'de içkinin dublesi bir dolar?
Rooty tooty music.
Sıçmık müziğin teki.
Rooty-tooty fresh and fruity, I'm in a pile of doody.
Pası yakalamak için uçtum. Toplu spor yapıyordum da.
And a salutey-rooty-toot-tooty back to you, my friend.
Ve sana da mer-haaa-baaa-blaaa-blaaa arkadaşım.
Rooty-tooty.
Kapiş-mapiş.
You gotta like this, the girlfriend and the ex-girlfriend bonding over your rooty-tooty stinky booty.
Rahatsız olma bundan sevgilin ile eski sevgilin, senin kokuşmuş ganimetin sayesinde iyi anlaşıyor.
I've ridden the range, pa-tooty-pie, with the hogs and the buffalo and the dang mules.
Çeşit çeşit, etli butlu domuz, bufalo ve lanet katırlara bindim.
What you call the "Rooty Tooty Fresh'N Fruity"
"Rooty Tooty Fresh'N Fruity" ine nediyorsunuz?
Which'll hold us over till our noon-30 rooty-tooty fresh and fruity breakfast.
Dışarıda yiyeceğimiz yemek de bizi ihop'ta yapacağımız kahvaltıya kadar idare eder.
Owlenbach, Owlenbach, hooty-tooty Owlenbach!
Baykuş, Baykuş, dişlek Dere Baykuşu!
Because IHOP has the rooty tooty fresh and fruity.
Çünkü IHOP'ta meyveli krep var.
Time to "Too-tooty-too" with The Turtlenecks!
Boğazlıkazaklılarla Ba-Barap-Ba zamanı
- Hey.
- Tooty.