English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ T ] / Torches

Torches translate Turkish

433 parallel translation
Light your torches and go!
Meşalelerinizi yakın ve gidin!
Torches going through the village.
Meşalelerle köyün içinden geçiyorlar.
A wine that'll race through your veins... with little torches. It's port, Bob.
Damarlarında küçük fenerlerle yol alacak bir şarap.
Have you all got torches?
Hepinizin feneri var mı?
Light those torches.
Meşaleleri yakın.
Get the road torches going. We need some light.
El fenerlerinizi çıkarın bize ışık lazım.
If Hanks on his feet, have him make torches out of the waste from the journal boxes.
Eğer el fenerlerinin olduğu Kutuyu bulamazsanız, Arkadaki vagonda jeneratör var.
Get some welding torches.
Kaynak makinesi bulun.
"Burn this night with torches. " I know my hearts I hope we'll have tomorrow. "
"Işıldasın bu gece meşalelerle, Yarınlar için umut doluyum dostlarım."
A common slave, you know him well by sight, held up his left hand, which did flame and burn like 20 torches joined.
Bir köle, senin de tanıdığın bir köle sol elini kaldırıp başladı alev alev yanmaya, yirmi çıra biraraya gelmiş gibi.
Three torches left. A pity your gun is empty.
Daha üç meşale var, ama silahınız boşaldı.
The light in the pyramid comes from torches.
Piramidin içinde ışık meşalelerle sağlanıyor.
Their torches are moving back to the sea.
Mesaleleri denize dogru hareket ediyor.
Plant your tires at night beside the tribal standards, where all may come to light their torches! - They'll be burning, Joshua!
Geceleri ateşlerinizi sancakların yanına getirin böylece herkes meşalesini yaksın!
Hans and I can cut rope into torches.
Hans ve ben, halattan meşaleler yapabiliriz.
TORCHES...
Ateş...
TORCHES...
Ateş....
Put the torches under the chariot.
Meşaleleri süvarilerin arkasında tut.
Much light, over 50 torches.
Fazla ışık, 50 meşaleden fazla.
Don't be afraid to use them torches.
O meşaleleri kullanmaktan çekinmeyin.
Watch the torches, they may try to burn it down.
Meşalelere dikkat edin, tekneyi yakmaya çalışacaklar.
We're going to make four torches - we'll find the sticks and we'll use the fat from the meat, and then...
Dört meşale yapacağız. Çubukları bulalım. Etteki yağı kullanacağız.
Our torches burn in your honor
Meşalelerimiz sizin şerefinize yanıyor
The torches make it warm here.
Meşaleler yüzünden olabilir, buranın havası ısındı.
You will see we have all we need- - welding torches, steel cable, all the tools we will need.
Bildiğiniz gibi ihtiyacımız olan şeyler - Kaynak meşaleleri, çelik teller... ve diğer tüm ekipmanlar...
Flaming torches.
Fener alayı.
Then we made snowballs and threw them at the torches.
Kartopu yapar, fenerlere atardık.
- I've got torches and candles.
- Meşalemiz ve mumlarımız var.
- There's two acetylene torches inside.
- Kulübede iki adet asetilen alev makinesi var.
Hey Randy, light these torches over here.
Biri şu meşaleleri yaksın.
- Oh, those fools and their torches.
- O aptallar ve meşaleleri.
She doth teach the torches to burn bright!
Parıldamayı öğretiyor tüm meşalelere.
The phaser torches, they won't cut through the bulkheads, nor the doors, nor the decks.
Fazer kaynakları ne bölmeleri kesebiliyor, ne kapıları ne de güverteleri.
Torches you think?
Meşale mi onlar?
Bean, Rowdy, bring torches!
Bean, Rowdy, meşale getirin!
children, put torches in the water!
Çocuklar meşaleleri suya batırın!
Get some torches!
Meşale getirin!
- We'll make some torches.
- Meşale yakarız.
- Torches.
- Meşale.
Get some torches, quick!
Birkaç meşale getirin, çabuk.
Many people actually caught fire, running around like living torches.
Birçok insanın üstü başı tutuşmuş, yanan bir meşale gibi ortalıkta koşturuyordu.
All I tried to do was hide your eyes so you couldn't see people burning like torches.
Tek yapabildiğim gözlerini kapatmaktı. Meşale gibi yanan insanlar görmeyesin diye.
Mars Field is ablaze with torches.
Mars Field meşalelerle ışıl ışıl.
And at his dinner parties he burnt them as human torches.
Ve akşam yemeği partilerindes hristiyanları insane meşaleleri olarak yaktırmıştı.
Blew themselves up poking torches around.
Oraya buraya fener tutup kendilerini havaya uçurdular.
I will light the torches.
Ben de meşaleleri yakayım.
The trees like torches biased with light,
Ağaçlar ise meşale gibi parlıyordu.
Get the torches.
Meşaleleri alın.
Hail! ", open parentheses, ladies-in-waiting, officers, and torches appear on the castle ramp, close parentheses.
Selam sana! " Aç parantez" Şatonun rampasında nedimeler, memurlar ve meşaleler belirir. " kapa parantez.
And it was just a miracle of light... because they had literally set up hundreds of candles and torches.
Ve bir ışık mucizesi yarattılar çünkü gerçekten yüzlerce mum ve meşale yakmışlardı.
Light the torches!
- Meşaleleri yakın!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]