English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ T ] / Torrents

Torrents translate Turkish

36 parallel translation
I'd spill torrents of blood to give you rivers of diamonds.
Sana elmastan bir nehir vermek için, kan selleri dökerdim.
Look, the torrents of Roman leaves Are falling, falling
Bak, sel gibi Roma yaprakları düşüyor, düşüyor
Her hair pours down her brow like torrents of pure gold
# Saf altından bir sel gibi Kaşlarına dökülür saçları #
They stopped by a river full of torrents.
Seller gibi akan bir ırmağın kenarında durdular.
And the clouds the clouds will they reveal torrents of life?
Peki bulutlar bulutlar hayatın akışını göz önüne serecek mi?
Torrents and torrents of them.
Hem de sular seller gibi.
The near-continuous rains produce torrents that cascade over the edge of the plateau and form some of the highest waterfalls on earth.
Neredeyse durmadan yağan yağmurlar ile oluşan sel, platonun kenarlarından aşağı akarak dünyanın en yüksek şelalelerinden bazılarını oluşturuyor.
Excellent. denanet for torrents.ru
Şahane.
Raging torrents, volcanoes...
Taşan sulara, volkanlara...
"They toliled on and torrents ran." And?
# Yavaş yavaş yürüdüler ve karıştılar yağmura # Sonra?
An hour ago roughly after having poured forth even since say ten o'clock in the morning tirelessly torrents of red and white light it begins to lose its effulgence,.. ... to grow pale... pale ever a little paler,.. a little paler until...
Bir saat önce... aşağı yukarı tepemizde sabahın onundan beri... kızıl beyaz ışık sağanaklarını hiç azaltmadan... boşalttıktan sonra parlaklığını kaybedip... soluklaşmakta... solmakta... hep biraz daha... biraz daha solar tâ ki...
An ecstasy... whose tremendous tension loosened in torrents of tears.
Bir büyü... büyük bir gerginlik göz yaşlarıyla boşanıverdi.
Throwing torrents of favours and withering abuse on every person who step off those boats.
Gemiden inen her şahsa lütfunu suratlarına fırlatırken.
Here in Tateyama, it's raining in torrents and the wind is fierce.
Burada Tateyama'da, bardaktan boşanırcasına yağmur yağıyor ve rüzgar da çok şiddetli.
She was gushing torrents of blood.
Tonlarca kan kaybediyordu.
It rains in torrents.
Yağmura bak!
But it almost certain that Ahmad al-Ghazali more interested in ecstatic experiences pouring forth his great torrents of rather baroque Persian poetry about the love of God, was probably a little bit skeptical about the philosophical and theological activities of his brother.
Şurası kesin ki Ahmed el-Gazâlî Allah sevgisi hakkındaki barok Pers şiiri yerine hisleri daha coşturucu deneyimler üzerinde daha çok çalışıyordu ve muhtemelen kardeşinin felsefi ve ilahiyatsal aktiviteleri hakkında biraz kuşkuluydu.
denanet for torrents.ru
Altyazılar : SDI Media Group
Along the Nujiang, less than 30 rope crossings allow locals passage across the torrents.
Nujiang boyunca 30 civarındaki halat yardımıyla karşıdan karşıya geçme imkânı vardır.
( THUNDER RUMBLING ) The result is rain, in torrents!
Bunun sonucu da bardaktan boşanırcasına yağan yağmurdur.
The fish now have to battle against powerful torrents.
Balıklar çok güçlü akıntılara karşı koymak durumundalar.
A world of flowers and trees, or ablaze with fire and torrents of molten lava?
Çiçeklerden ve ağaçlardan oluşan bir dünya mı yoksa alev alev, erimiş lavlar ve ateş selleri olan bir dünya mı?
.. where vast forests of cells capture light. .. where tiny movements trigger fierce electrical storms... .. and raging torrents of blood feed your brain.
Işığa duyarlı hücrelerden oluşan dev ormanlar küçücük hareketlerin kopardığı şiddetli fırtınalar ve beynimize doğru çağlayarak akan kan ırmakları.
Hidden deep inside you is a wonderful, dynamic world where vast forests of cells capture light where tiny movements trigger fierce electrical storms and raging torrents of blood feed your brain.
Sizin derinliklerinizde muhteşem ve dinamik bir dünya saklı. Işığa duyarlı hücrelerden oluşan dev ormanlar küçücük hareketlerin kopardığı şiddetli fırtınalar ve beynimize doğru çağlayarak akan kan ırmakları.
.. a place of raging torrents, electrical storms...
.. içinde çağlayan ırmakların, elektrik dalglarının...
Severe monsoon rains have transformed shallow rivers into lethal torrents.
Şiddetli muson yağmurları sığ nehirleri, ölümcül sellere dönüştürüyor.
Trudged through mud, scaled hills, forged mighty torrents.
Bataklıkları, sıra sıra tepeleri, kocaman suları aştım.
They rest easy, knowing that few predators dare face the raging torrents.
İçleri rahat. Çünkü azgın çağlayanı geçmeyi çok az avcının göze alabileceğini biliyorlar.
On Hawaii, volcanoes have created mysterious tunnels called lava tubes, channels left behind when torrents of molten rock surge into the sea.
Hawaii'de volkanlar lava tüpleri adını verdiğimiz gizemli tüneller meydana getirdiler. Erimiş kaya akıntıları denizin içine taşarken ardında tüneller bıraktılar.
Well, I feel bad enough without his torrents of Karmic drivel.
Karma saçmalıklarıyla beni boğmadan da yeterince kötü haldeyim.
DR. JOAN TORRENTS GENERAL PRACTITIONER
DR. JOAN TORRENTS Genel Cerrah
The URLs need to be standardized, torrents need seeding.
URL'lerin standartlaştırılması... ve torrentlerin paylaşılmaya ihtiyacı var. Bizim...
Hundreds of torrents cascade southwards.
Yüzlerce şelale güneye akıyor.
Rain pours off the mountains, forming waterfalls and raging torrents, and flows west into the deep inlets of the Pacific Coast.
Dağlardan dökülen yağmur suları şelaleler ve azgın seller oluşturur ve batıya, Pasifik sahilinin derin koylarına akar.
The torrents of blood.
Bardaktan boşanırcasına kan.
You're lovely and your house is lovely, and you give lovely dinner parties, and everything in your world is lovely, so you don't really have the imagination to see what it's like when bad things happen, just randomly, great torrents of shit descending on ordinary people.
Sevimli birisin evin de güzel, çok güzel yemek partileri veriyorsun, dünyandaki her şey çok güzel öyle ki, kötü şeylerin rasgele biçimde sıradan insanların üzerine yağmur gibi inebileceğini hayal edemiyorsun.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]