Tosser translate Turkish
169 parallel translation
Maybe me sitting down... will give old whiskey-tosser here... enough advantage for him to chance a draw against me.
Belki de oturup... biraz viski içmem... benimle kapışabilmesi için ona avantaj sağlayabilir.
Tosser.
Hıyar.
Fuck off, tosser.
- S.ktir, otuzbirci.
You fucking tosser.
- S.ktir...
My tosser this week is Simon Clituris.
Bu haftaki konuğum Simon Clituris.
What magazines you been readin', yeh tosser?
Sen ne dergisi okuyorsun yeh tosser?
"I'm Derek fuckin'Scully and I'm not a tosser!" Isn't that it?
"Ben sittiimin Derek Scully'siyim ve bi serseri değilim!" Öyle değil mi?
A tosser drag queen?
Kötü bir çalışma değil mi?
You fucking tosser!
Bio kafa.
You got to grab it while you can. It's not in my interest to get some tosser in.
Sırf fazladan iş çıksın diye kumar oynamak istemiyorum.
- I'm not a tosser. - I didn't say you were.
- Öyle olduğunu söylemedim ki.
- I'm not a fuckin'tosser. - I'm not talkin'about you.
- Ben lanet bir kumarbaz değilim!
- Don't call me a tosser.
- Senin sorunun ne?
I think you are a tosser.
Bence, yazı-tura atıyorsun.
Stupid tosser.
Aptal herif.
What a tosser!
Adam amma otuzbirci!
"He's too fat, he's too old, and he's a pigeon-chested little tosser."
Şu çok yaşlı. O da güvercin göğüslü bir ufaklık " derse ne olacak?
Women only, you tosser!
Sadece kadınlar dedik!
Um, I could fail miserably and look like a complete tosser
Çok başarısız olup, tam bir aptal gibi görünebilirim.
You old tosser!
Seni eski kurt!
Basic tosser-turner.
Yatakta debelenenlerden.
- Fucking tosser!
- Aşağılık herif!
Tosser!
Pislik.
An immature little tosser.
Olgunlaşmamış küçük bir aptal.
Nice work, Spoon, you tosser.
lyi iş, Spoon, seni beceriksiz.
- He's a tosser.
- Top atıcı.
- He ain't a tosser.
Top atıcı değil.
And if I am malicious, it's from years of putting up with an arrogant tosser like you.
Eğer ben kötü niyetli biriysem, senin gibi küstah, aşağılık birine yıllarca katlandığım içindir.
Stop sucking up to that tosser!
O salakla takılmaktan vazgeç!
Just'cause you let some useless tosser blow his beans up your muff!
Sırf malın teki fasulyelerini halkana boşalttı diye hem de!
I'm not some tosser trying to impress you.
Sana hava atmak için yalan söylüyor değilim.
Tosser.
Salak.
Just because you order extra-hot at Flaming Tandoori does not make you anything other than a sanctimonious, toffee-nosed, lily-assed tosser.
Ekstra acılı Alevli Tanduri sipariş ediyor olman seni dindarlık taslayan, şeker burunlu, zambak popolu bir sahtekardan başka biri yapmaz.
A bit of a tosser.
Birazcık dallama birisi.
He's always known what a tosser you think he is.
Baştan beri onun bir pislik olduğunu düşündüğünü biliyordu.
A cheat, a broad tosser and a clip.
Dalavereci, hilebaz ve dolandırıcı.
You're just a tosser.
Pisliğin tekisin.
He's a tosser.
İşe yaramazın teki.
You tosser!
Seni gerzek!
Some silly, stupid dare, some bet, with that half-baked tosser you hang about with.
Bazı aptal, cüretkar, yarım akıllılarla dolaşıyorsun.
'Cause the chairman is a tosser.
Çünkü başkan aşağılık herifin teki.
The manager knows and says nothing, which makes him a bigger tosser.
Menajer biliyor ama hiçbir şey söylemiyor, bu da onu daha aşağılık bir herif yapıyor.
Tosser.
Aptal.
Did you still think I'm a stupid tosser.
Ahmak ahlaksızın teki olduğumu mu düşünüyordun hâlâ?
Aah! Get back here, you little dust tosser!
Gel buraya, seni toz yutturucu!
- He was an arrogant French tosser.
- Ukala bir Fransız ibnesinin tekiydi.
- Tosser!
- Geri zekalı!
Where are you, you tosser?
Neredesin, kıl herif?
- Gazza, you tosser!
- Gazza, seni pislik!
Fucking tosser.
Lanet herif.
Tosser!
İbne!